Breaking News

‘Maxmur Kürdistan’a yayılan direnişe dönüştü’

Maxmur-Kerkük Savunma Cephesi Komutanlarından Tekoşer Zagros, Maxmurluların sadece yaşadıkları kampı savunmak için cephede olmadıklarını belirterek, “Hem Maxmur gençliği hem de milisler sadece Maxmur için değil, Kürdistan’ın tüm alanları için savaşıyorlar. Maxmur savaşı tüm Kürdistan’a yayılan bir direnişe dönüştü” dedi.
Maxmur-Kerkük Savunma Cephesi Komutanlarından Tekoşer Zagros, Maxmur direnişini ve etkilerini ANF’ye değerlendirdi.
Maxmur’a yönelik saldırının olacağını tahmin ediyor muydunuz, herhangi bir hazırlığınız var mıydı?
Musul’a saldırı geliştikten sonra Irak’ın durumu değişti. Hem sayı olarak hem de silah olarak IŞİD büyüdü. IŞİD’i Rojava’da devam eden savaştan tanıyoruz. Musul düştüğü zaman, bununla tatmin olamayacaklarını, ellerine geçen bu kadar teknik imkan sonrası Maxmur başta olmak üzere buralara saldıracaklarını tahmin ettik.
Bu esas üzerine kampın da bazı girişimleri oldu. Kamptakiler önce Birleşmiş Milletler’e, daha sonra da YNK ve KDP yetkililerinin yanına giderek onlardan da kampın savunması için silah istemişti, onlar da olmaz, diye cevap verdiler.  
GERİLLA GELMESEYDİ BAŞARILAMAZDI
Son on beş gündür tehlike vardı ve en son kamptan aileler çıkarıldı. Savunma yapabilecek durumda olanlar kaldı.
Diğer gün gerilla kampa ulaştı ve Maxmur’un üstündeki dağı tuttu. Maxmur’un savunmasını yaptı. Çeteler Maxmur kasabasını ve kampın çevresini tutmuştu. İki gün çatışma yaşandı. İlk çatışma kampın yanında yaşandı. İkinci çatışmada çeteler saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırıda Deniz arkadaş şehit düştü. Önce ağır yaralandı ve sonra şehit düştü. Saldırının hemen cevabı verildi. Çetelerin iki cenazesi de ele geçti, çeteler kaçtı. Daha sonra da ufak ufak çatışmalar devam etti.
Gerillanın Maxmur direnişine katılması nasıl bir etki yarattı?
Gerillanın gelişi ile genel saldırılar durdu. Basında açık görünmüyor ama peşmergelerle gerilla aynı mevzilerdeydi. Peşmergeler açıkça söylüyor, eğer gerilla olmasa başarılamazdı. Zaten Maxmur’a çetelerin gelmesiyle birlikte Hewler’in yarısı bile boşaltıldı. Peşmerge ve halk tersi istikamete doğru giderken, HPG konvoyu çetelerin yönüne doğru, yani cepheye geldi. Gerillanın gelişi ile birlikte kaçışlar durdu. Bütün güçlere moral verdi.
Gerillanın gelişi IŞİD’i de etkiledi. Onlar gerillanın geldiğini bilmiyorlardı ve bir anda direniş gelişince şok oldular. Eğer biz bunların önünü Karaçoğ dağında almasaydık, Hewler’e doğru ilerleyeceklerdi.
Gerillanın gelişi ile birlikte milisler ile gerilla birlikte kampı savundu. Şimdi de Maxmur’un savunması için birlikteler. İlk direniş sürecinde de birlikte hareket ettiler.
Bizim savunmamızla birlikte peşmerge güçleri de arttı. Sonunda birlikte Maxmur’a girme kararı aldık. KDP ve YNK Maxmur kasabasını, biz de kampın savunması üzerinden saldırı gerçekleştirdik. Gerilla, milis ve peşmergeler ortak hareket ederek çeteler buradan çıkarıldı.
Kürt güçlerinin ortak hareket etmesi Güney Kürdistan halkına nasıl yansıdı?
Saldırı sadece bir güce veya tarafa değil. Kürdistan hedef alınıyor. IŞİD’in arkasında birçok güç var. Rojava’da da bize saldırdığı zaman Esat yönetimi, Kürt bölgesel yönetimi direkt olmasa da dolaylı olarak, hendek kazarak, sınır kapılarını kapatarak yardım ettiler. Türk devleti açıkça bunlara yardım ediyor. Türkiye NATO’nun müttefiki ve bunlar da Türkiye üzerinden çetelere yardım ettiler. Şimdi Rojava’ya karşı hendek kazanların başına bela. Rabia bırakıldığı zaman peşmergeler Rojava’ya geçmek istediler ama hendekler önlerinde engel oldu ve kendi kazdıkları hendekleri elleri ile doldurup Rojava tarafına geçtiler. Rojava ve PKK hedef alınmıştı. Bugün ise peşmergelere de saldırıyor. Yani saldırı Kürdistan’a, Kürdistan’daki tüm kültürlere ve inançlaradır.
Bunun karşısında bütün partiler ve dinler birlik olmak zorundadır. Bir araya geliş de bu temelde oldu. Sadece Kürtlerle değil Kürdistani bütün renklerle mecburen birlik olmak zorundayız. Kendimizi savunmak için bu terör saldırılarına karşı birlik olmak zorundayız.
 ‘MESELE MAXMUR’UN SAVUNMASINI AŞTI’
Maxmur direnişi Kürt özgürlük savaşında nasıl bir öneme sahip?
Maxmur bir mülteci kampıdır. İlk başta tüm halkımızı sağlam bir şekilde çıkardık. Ranya taraflarına kaydırıldı. Ama silahlı güçlerimiz kampı bırakmadı. Zaten Maxmur halkı hepsi de fakir ve mülteci insanlardır. Öyle kaybedecekleri malları yok. Silah alan insanlar geri döndü. Bazılar Hewler’e giderek silah buldu ve geri geldi. Çetelerin önünü almak istediler. Bu mesele Maxmur’un savunmasını aştı. Saldırılar ardından gerilla sadece Maxmur’a değil, Xaneqin, Celawla, Kerkük, Şêxan, Şengal’e de gitti.
Tüm Kürdistan’da gerilla gücümüz öncü düzeyde savunmada yer aldı. Biz bir parça için değil, genel Kürdistan’ın savunmasıyız. Öyle Amerika bombardıman yapıyor, çeteleri durduruyor söylemleri doğru değil. Musul’da belki bombardıman yaptılar ama Maxmur’da bombardıman yapmadılar. IŞİD de gerilla gibi hareket ediyor ve bu hava saldırılarından fazla etkilenmiyor. Ama biz gerilla olarak girdik ve ispatladık ki IŞİD’e karşı gerilla gücü olarak durmasaydık Kürdistan düşecekti.
‘KİMİN TERÖRİST OLDUĞU ORTADA’
Şimdi Avrupa’da, Amerika’da tartışılıyor, ‘eğer biz PKK’ye terör diyorsak yaşanan bu durum nedir, PKK terörizme karşı savaşıyor’ diye.
Eğer terörden bahsedeceksek IŞİD gözler önündedir. Talan ediyor, insanları katlediyor, tecavüz ediyor. Bunları da öyle gizli değil açık yapıyor. Türkler bunları destekliyor. Serekaniye’de AKP belediye başkanı ile birlikte fotoğrafları çıktı. İstanbul’da birlikte namaz kılarken görüldüler. Türkiye’den tırlarla gönderilen cephane çetelere gitti. Birçok hastanede çetelerin yaralıları tedavi edildi. Bunların hepsi de basına yansıdı. Türkiye açık bir şekilde terörizmi destekliyor. Türkiye Amerika’nın müttefiki, NATO’nun bir üyesidir. Şimdi doğal olarak NATO terörizmi destekliyor. Şimdi bunlara somak gerekiyor; IŞİD’e karşı savaşanlar mı terörist yoksa IŞİD’e destek verenler mi? Avrupa’nın şimdi bunu sorması gerekiyor. Bu durumun uluslararası alanda tartışılması önemlidir.
Maxmur savaşı güney ile birlikte tüm Kürdistan’a yayılan bir direnişe dönüştü. Maxmur halkı açısından sorun sadece Maxmur değil. Hem Maxmur gençliği hem de milisler sadece Maxmur için değil, Kürdistan’ın tüm alanları için savaşıyorlar. Bir yurtseverlik görevi olarak hem Rojava’da hem de Kerkük’te savaşıyorlar. Hatta kampın bu direnişler içerisinde şehidi bile oldu. Biz bütün Kürtler için ulusal bir gücüz. Halkta böyle görüyor.

No comments