Breaking News

‘Kobanê için uluslararası girişimlerde bulunacağız’

KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri olarak Kobanê’ye giderek yaşananları yerinde gören Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Abdullah Karahan, Kobanê gerçeğinin uluslararası platformlara taşırılması için uluslararası sendikalar ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde girişimleri olduğunu belirtti.

Birçok sivil toplum örgütü, sendika ve siyasi hareketlerin Suruç sınırı üzerinden gelen Kobanêli Kürtlerle dayanışma sergiliyor. IŞİD’in saldırıları karşısında yaşanan savaşın yarattığı bu duruma tepkiler de giderek artıyor. KESK’li yöneticiler ve üyeler de Kobanê halkıyla dayanışma adına çeşitli çalışmalar yürütüyor.
Kobanê’ye giderek yaşananları yerinde gören ve tanıklık eden Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Abdullah Karahan, göçün başladığı ilk günden bu yana Türkiye’nin Kürtlere yönelik yaklaşımının insani yardıma hizmet eden bir yaklaşım olmadığını vurguladı.
Sınırda Kürtlere yaşatılan olumsuzlukları “gelenleri bekletme, itekleme, silahla halkın önüne geçmeye çalışma, o sıkıntıdan çıkıp gelmiş insanların, zorluklar içinde kendileriyle taşıdıkları çantalarına, bidonlarına bakma istemi, 70-80 yaşındaki insanları bekletme, küçük çocukların kundaklarına dokunma istemleri” biçiminde onur kırıcı biçimde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Karahan, buna müdahale etmeye çalıştıklarını söyledi.
Karahan, Suruç’a gelen Kürtlerin yeniden Kobanê’ye dönme istekleri karşısında Türkiye’nin izin vermeyerek, engelleme girişimlerinin orayı boşaltma isteminin olduğunu gösterdiğini belirterek, “Hükümet hazırız diyor ancak bir programının olmadığını gösteriyor bu. Ancak görüştüğümüz insanlar kısa süreliğine geldiklerini, döneceklerini söyledi. Medyada söylendiği gibi temelli bir terk etme durumu yok. Hükümetin oradaki uygulamalardan habersiz olması mümkün değil. Seçilmiş insanlarla da konuştuk. Valiyle görüşemiyorlardı” dedi.
ÇELİŞKİLER YUMAĞI
Kobanê’deki izlenimlerini anlatan Karahan, şunları söyledi: “Bizim edindiğimiz, gelenlerle konuştuğumuz, kısmen de gördüğümüz IŞİD orada olduğu gibi bir durum görmedik. Köylerle ilgili bir şey diyemem, çünkü görmedik. Orada YPG’nin kontrolü vardı. Orada gördüğümüz noktayı çok açık söyleyeyim; oradaki insanlar yoksul. Herkesin söylediği bir şey vardı; Türkiye yardım etmiyorsa bile IŞİD’e silah veriyor, yardım ediyor. IŞİD’in emperyal güçlerden ve Türkiye’den silah aldığını, büyük bir silah gücünün olduğunu söylüyorlar. Irak ve Suriye’de izole bir örgütün bu kadar silah barındırması mümkün değil. Irak’ta ele geçirdiği silahlarla böyle mücadele etmesi mümkün değil.”
ABD başta olmak üzere kimi güçlerin saldırıları olduğu yönündeki açıklama ve haberlere dikkat çeken Karahan, ‘Böyle şeyler söyleniyor ama bu saldırılar varsa IŞİD halen o silahlarla orada nasıl barınabiliyor? Burada bir çelişki var. Bir şekilde orada besleniyorlar. Özellikle Türkiye rehineler karşılığında onlara yardım ettiği söyleniyor. Suriye’de çıkan ilk çatışmadan bu yana oradaki güçlerin Türkiye tarafından beslendiğini, silah verdiğini bilmeyen yok. Çetelerin Türkiye’de nasıl konumlandırıldığını, eğitildiklerini, hastanelerde nasıl tedavi edildiklerini herkes biliyor” diye konuştu.
'HÜKÜMETİN ENGELLEMELERİ VAR'
Kobanê’de sağlıktan gıdaya kadar pek çok sorun olduğunu belirten Karahan, “3 yıldır bir şekliyle kuşatılmış bir Kobanê, kuzeyden oraya bir geçiş var. Kapı dışında hiçbir şekilde yardımın olmadığını, insani yardımın da az miktarda kapıdan geldiği söyleniyor. Bu şekilde oranın ihtiyaçlarının giderilmesi mümkün değil. Merkezi hükümetin refleksleri, orada sivil örgütlerin yardımının ulaşamamasının bir göstergesi. Bunu gördük orada. Yerel yönetim ya da sivil halk üzerinden engellemelere rağmen ihtiyaçların giderilmesi çok zor. 3 yıldır izole orası. Kendi imkanlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Hem engelleme var hem üretememe durumu var savaştan kaynaklı. Sıkıntı olarak belirgin biçimde duruyor” dedi.
‘HÜKÜMETİN TAVRI VE SÖYLEMLERİ YALAN’
Karahan, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikalarının çeteleri besleme, Kürtleri görmemezlikten gelen, tanımayan yönde olduğunu, dolayısıyla hükümetin “Suriye'den gelen kim olursa olsun ayrım yapmıyoruz” açıklamasının boş bir yalan olduğunu belirterek, “Orada görülmüştür. Gözlemlerimiz de bu yönlüdür. Kürtlerin statü kazanmaması istendiğinden Kürtleri daraltmaya yönelik durumun olduğunu söylemek nettir” ifadelerinde bulundu.
‘ULUSLARARASI PLATFORMLARDA GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ’
İnsani yardımın nasıl yapılabileceği konusunda KESK’liler olarak bir koridor oluşturma, insanlara yardımcı olma anlamında çalışma yürüttüklerini ifade eden Karahan, şunları dile getirdi: “Önümüzdeki dönemde başta Eğitim Sen ve KESK olmak üzere dayanışma içinde olacağımız tüm kurumlarla dayanışma içinde olacağız. İmkanlarımız dahilinde ihtiyaçlarını karşılamak için çağrıcı olacağız. Biz bağlı bulunduğumuz Eğitim Enternasyonaline ve diğer ülkelerdeki eğitim sendikalarına yazışmalarda bulunduk. AB’den randevu talebimiz olacak. Açığa çıkan durumun tüm dünya tarafından görülmesi için çaba içinde olacağız. Bölge şubelerimiz nöbet usulü orada olacaklar. Gözlemlerini raporlaştıracaklar.”
‘TÜRKİYE, FAŞİST, KÜRT KARŞITLIĞI POLİTİKADAN VAZGEÇMELİ’
“Türkiye metropollerinden Suruç’a araçlar kaldırarak üye ve yönetici arkadaşlarımızın yaşananları yerinde görerek, bunları gündemleştirmesi için çalışmalarımız sürüyor” diyen Karahan, “Maddi yardım yapmak istiyoruz. Hükümetin valilik üzerinden mali desteğe yönelik çıkardığı zorluklar var. Aşmaya çalışacağız. Gıda, çocuk bezi olmak üzere yardımlar toplanıyor. Hem maddi hem manevi oradaki halkımızla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Temel bakış açımız hükümetin Kobanê’ye yönelik politikalarını gözden geçirmesidir. Faşist ve Kürt karşıtlığı politikadan vazgeçmesidir. Dayanışma ile bu sorunu çözmek uzun süre alacaktır. Halk ayrımı yapmadan orada dram yaşanmaktadır çünkü” ifadelerinde bulundu.

No comments