Breaking News

Salih Müslim: Demokratik Federalizm Suriye’yi de güçlendirecektir

4'üncü Geleneksel Süleymaniye Forum'a' katılmak üzere Kürdistan Bölgesi'nin Süleymaniye kentine gelen Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim Suriye’nin yeniden yapılanması ve bu yeniden yapılanma içerisinde Rojava’nın nasıl bir yer bulacağı konularını değerlendirdi.
 
Rojnews’e açıklamalarda bulunan Salih Müslim, Suriye'de demokratik federalizm tartışmaları, Cenevre görüşmeleri ve Türkiye’nin PYD ve YPG’yi terör örgütü olarak tanımlaması ve Rojava'ya yönelik saldırılarına ilişkin konularına değindi ve, Kürtlerin demokratik bir Suriye’nin oluşturulmasında önemli bir güç olduğunu kaydederek Kürtlerin olmadığı herhangi bir proje ve çözümün başarılı olmayacağını belirtti.

‘Esas olan parçalama değildir’

Kuzey Suriye Federasyonu ile ilgili olarak olası eleştirilere cevap veren Müslim "Suriye’nin parçalanmaması, birlik ve bütünlük içinde kalması için başka projeleri olanlar varsa, buyursunlar bunu tartışalım. Ama yoksa da tek proje budur. Bizimle birlikte yaşayan halklar ortak bir yaşam için biraraya gelmeye, toplanmaya ihtiyaç duydular. Tahmin ediyorum ki kısa bir süre sonra da toplanıp herkesin kendisini nasıl ifade etmesi, nasıl yer bulması gerektiği ve birlikte nasıl yaşanılması gerektiği yönünde de bazı kararlara gideceklerdir. Esas olan parçalama değildir." şeklinde konuştu

Kuşkusuz bu demokratik projeyi benimsemeyenler, buna karşı çıkacak ve bu projenin düşmanı olanlar olacaktır. Böyle bir sistemde çıkarını görmeyenler, buna karşı çıkacaklardır. Çünkü bu sistem içinde kadınından tutalım toplumun tüm kesimlerine, yine birlikte yaşayan halkların hepsi kendisini içinde bulacaktır, bu sistemin yasaları olacaktır. Bana göre bundan daha iyi bir proje de yok.

‘Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir sistem öngörüyoruz’

Suriye’de demokrasi talebi temelinde değişimler oldu. Son 5 yıldır yürütülen mücadele ekseninde birçok şey de açığa çıktı. Suriye’deki en dikkat çekici mücadele deneyimi bizimdir. Halkın çıkarları temelinde geliştirilen projeler kapsamında öz savunmadan tutalım, halkı örgütlemeye kadar en dikkat çekici sistem bizimkidir. Suriye savaşı içerisine katılan birçok güç vardı, onların da iktidar değişim talebi vardı, ancak onların talebi bir iktidarın gitmesi ve yerine başka bir iktidar gücünün gelmesi temelindeydi. Bugün de sistemsel değişim konusunda en başarılı deneyimin Kürtlerin deneyimi olduğu görülmektedir. Diğer hiçbirinin projesi yok. Biz bir tecrübe olduğunu söylüyoruz ve açık kapı da bırakıyoruz. Bu açık kapı bırakılarak bu proje hem genişletilebilir hem de daraltılabilir. Yine imkanlarını oluşturabilirsin. Böyle bir projeyi geliştirmek ve genel Suriye için de bir model haline getirmek esas hedef. Herkesin kendisini içinde gördüğü, eşit haklara sahip olduğu bir sistemi öngörüyoruz.

'Kantonların kalıp kalmayacağına onlar karar verecek'

Kanton temsilcilerinin kendileri zaten bu çağrıyı yaptılar. Kuşkusuz daha geniş ve daha iyi bir şey varsa, zaten doğal olarak kantonlar ortadan kalkacaktır. Kanton idareleri, meclisleri böyle bir sistem oluşursa bu sisteme entegre olmak zorundalar. Ya da eskisi gibi kalmak isterlerse de başka bir biçimde, o federal yapı içerisinde kalıp birbirleriyle ilişki temelinde de varlıklarını koruyabilirler. Bunun kararını, bu durumu oturup tartışacaklar vereceklerdir. Yani kanton temsilcileri kendileri bu çağrıyı yaptı, dışarıdan kimse gelip onlara bunu dayatmadı. Kendileri çağırı yapıp nasıl birlikte ortak yaşamak istediklerinin kararını diğer halklarla birlikte vermek istiyorlar.

‘Suriye için çözüm isteyen tüm güçler destekler’

Rojava dışında başka projesi olan güç yok. Sen gidip başka bir ülkeye “Böyle bir projemiz var, gel destekle” diyemezsin. Ben Suriye için çözüm isteyen tüm güçlerin böyle bir projeyi destekleyeceğine inanıyorum. Çünkü böyle bir projeye sahip olan başka bir güç yok. Ama demokratik bir Suriye’nin oluşmasını istemeyen güçler de karşı çıkacaklardır. Biz diğer ülkelerle bu projenin yorumunu yapmışız, ancak hiç kimseden desteklemeleri yönünde talepte bulunmamışız. Bu projeye her şeyden önce bizlerin inanması ve bizim kendimizin desteklemesi gerekiyor. Biz sadece kimsenin düşmanlık yapmasını istemiyoruz.

‘Demokratik federalizm temelinde birarada yaşayabilirler’

Diğer dini ve etnik yapılar kendi kararlarını verecekler. Federasyonlarını, özerkliklerini oluşturabilirler. Bizim görüşümüze göre demokratik federalizm temelinde birbirleriyle yaşayabilirler.

Varlığımızı merkezi olmayan bir Suriye’de görüyoruz. Projemiz de sadece bizi değil, genel Suriye’yi de güçlendirecektir. Bu projeyle insanlar kendilerini daha özgür hissedeceklerdir. Herkes savunması, ülkesi için karar verecek ve çalışacak.

'Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar istemiyor’

Cenevre görüşmelerini yürüten, Rusya, ABD ve AB ile de görüştük. Hepsi de bizimle aynı görüşte ve  Kürtlerin olması gerektiği düşüncesinde. İstemeyenler de Suriye’nin çözümünü istemeyenlerdir. Kimdir bunlar; şiddet yanlısı güçleri oluşturan ve tüm Suriye halklarının başına bela haline getirenlerdir. Çözümü istemeyenler bu güçlerdir; yani Türkiye’dir, Suudi Arabistan, Katar gibi güçlerdir.

‘Biz Türkiye’de istikrar ve barıştan yanayız’

Biz Türkiye’de bir istikrarın olmasını istiyoruz. Biz bunu onlarla oturduğumuzda da açık bir biçimde söyledik. Barışın gelişmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız demiştik. Arabuluculuk gerekiyorsa onu da yapabileceğimizi söylemiştik. AKP, Erdoğan bunu kabul etmiyor. Gerekçeler arıyorlar sürekli. Ankara'da gerçekleşen ve 37 kişinin hayattını kaybettiği patlamayı  Erdoğan kendi eliyle yaptı diyebilirim. Evinde oturup insanları suçlamak kolay. Ellerinde nasıl bir delil var, hani delil? Bunu herkes yapabilir, ben de yapabilirim. Hem bunu hem de bundan öncekini YPG'nin üzerine atmaya çalıştılar. Bununla kendisini yalancı çıkardı. Bu patlamadan dolayı da yalancı çıkacaktır. Bu patlamayla hiçbir alakamız yoktur. Bizim prensiplerimize de aykırıdır. Biz istikrardan yanayız. Gidip Ankara’da patlama yapacağıma her gün tanklarla bizi vuruyorlar, onlara cevap verirdik. Neden gidip Ankara’da patlama yapalım ki? Bu oyundan vazgeçmeleri gerekiyor. Türklerin daha önce yaptıkları da var, bu konudaki pratikleri de var. MİT yoluyla yapmış oldukları oldu, bunu hep başkalarının üzerine atmak istediler. Bu kirli oyunlardan vazgeçsinler. Türkiye’de istikrarın olması için elimizden geleni yaparız. Çünkü Türkiye’deki istikrar bize de hizmet eder. Biz böyle düşünüyoruz, buna inanıyoruz.

No comments