Breaking News

‘DAIŞ ile Rojava halklarını yenemeyenler göçe zorluyor’



QAMIŞLO – Rojava’da, göç politikalarına karşı “Ez Naçım (Ben Gitmiyorum)” kampanyası başlatan SYPG’nin çalışmaları sürüyor. Kampanya çalışmaları sürerken TEV-DEM’e bağlı çeşitli kurumların temsilcilerinden de kampanyaya destek açıklamaları geldi.

Rojava’da emperyalist devletlerin göç politikalarına karşı “Ez Naçim” sloganıyla kampanya başlatan Saziya Yekîtî û Piştgiriya Gelan’ın (SYPG) çalışmaları sürüyor. SYPG üyeleri, Rojava’nın Cizire, Kobanê kantonlarında ve bağlı eyaletlerde kampanyanın tanıtımını yapıyor. Çalışmalar kapsamında Rojava’nın dört bir yanında duvarlara, devrim kurumlarına ve araçlara afiş ve stickerlar asılmış, eyaletlerin görünür noktalarına graffiti ve pankart çalışmaları yapılmış durumda. Halk toplantıları ile kampanyayı Rojava halklarına geniş bir biçimde duyurmayı hedefleyen SYPG’ye TEV-DEM bünyesinde faaliyet yürüten kurumların temsilcilerinden de destek geldi.

‘Rojava’ya dönün’

SYPG’nin başlattığı kampanyayı değerlendiren Mala-Gel Xerbi  Mahallesi Meclisi Eş Temsilcisi, Muhamed Alî Muhamed  “SYPG, güzel bir kampanya başlatarak göç politikalarını ele alıyor. Bu kampanyayı destekliyor, yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Göç, bilinçli yapılan bir politikanın sonucudur. Bu politika, Rojava’da özerk demokratik sistem için adımların atılmamasını isteyen bazı partiler tarafından da destekleniyor. Rojavalılar, kendilerini tellere, sulara vurarak gittiler buradan. Yabancı topraklar, bizim toprağımız olamaz. Gençlerimiz Rojava’dan çıkmaları için özendirildiler. Avrupa’ya gidenler, özellikle de gençler telefon açıyor, tekrar Rojava’ya dönmek istediklerini söylüyorlar. Gençlerimiz, buradaki savaşı gördükçe “Onlar gibi mücadele etmem gerek” diye düşünüyor. Geri dönenler de oldu bu süre içerisinde. İnsanlara çağrım Rojava’ya geri dönmeleridir” dedi.

 ‘Kendi toprağından uzakta yaşamak balığın denizden çıkması gibidir’

Mala Gel Hililiye Eş Temsilcisi Şemzîhan Gulo, Mala Gel’lerin halkın evleri olduğunu, komün ve meclisler oluşturarak halkın örgütlendiğini belirtti. Halkın örgütlenmesi ve insanlara göçün sonuçlarının iyi anlatılması durumunda kimsenin Rojava’yı terketmeyeceğini  belirterek şunları söyledi: “Özellikle kadınlar örgütleniyor ve kendi toprağına ve örgütlüğüne bağlı ve kararlılar. Çocukları mücadele içerisindeyse bağlılıkları daha da güçlü oluyor. Rojava kanla kazanıldı, kanla yaratıldı. Rojava sınırları dışında bir hayat düşünülmemesi lazım. İnsanın kendi topraklarından uzakta yaşaması bir balığın denizden çıkması gibidir. Bir balık denizden ayrı bir yerde yaşayamıyorsa insan da yaşayamaz. Biz göçlere karşıyız. Çünkü biz toprağımıza ve bu toprağı özgürleştiren şehitlerimize bağlıyız”

Göç politikalarının emperyalist devletler tarafından hayata sokulduğunu belirten Gulo “Göçler ENKS gibi, bazı kurum ve devletlerin eliyle oluyor. Bizim insanlarımızı para ile kendi toprağından uzaklaştırıp kendilerine çekmeye çalışıyorlar. İnsanlarımız göç ederken denizde boğuluyor, sınırlarda öldürülüyor. Tekrar Rojava’ya gelmek istediklerinde de yine aynısı oluyor. Halkımız kendi toprağına ve kurumlarına sahip çıkmalıdır. YPG ve YPJ bizim kimliğimizdir.” dedi.

‘Avrupa’dan dönün öleceksek Rojava’da ölelim’

Avrupa’ya göç eden Rojavalılara çağrı yapan Mala Gel Xililiye Eş Temsilcisi Gulu, “Göç edenler tekrar geri  dönsünler. Toprağımız bizim şerefimizdir. Öleceksek başka topraklarda değil kendi topraklarımızda ölelim. Burada binlerce evladımız, topraklarına sahip çıktıkları için şehit düşmüşlerdir. Siyasi ekonomik amborgalara, tatlı siyasetlere kanıp da toprağından uzaklaşmasınlar” ifadelerini kullandı.

‘DAIŞ ile alt edemeyenler şimdi göçe zorluyor’

Mala Jin Temilcisi İlham Ömer ise Rojava’dan göç eden insanların geride büyük bir üzüntü bıraktığını söyledi. “Bir sel gibi akıp gittiler kendi topraklarından. Türkiye’nin, Arap ülkelerinin ve KDP’nin parmağı var bu işte. Burayı insansızlaştırmak istiyorlar” diyen Ömer, bu politikayla Rojava’yı yeniden paylaşmak  istediklerini belirtti. Bu oyunların boşa çıkacağını belirten Ömer, bugün göç eden Kobanê halkının tekrar Kobanê’ye dönmeye başladıklarını hatırlattı. Rojava Devrimi’nin hem askeri hem de siyasi yönden başarılı olduğunun altını çizen İlham Ömer, “Devrimin düşmanları, bir yandan DAİŞ gibi çetelerini gönderdiler, başa çıkamadılar. Şimdi de başka ekonomik ambargo gibi oyunlarla göçe zorluyorlar. Topraklarımız bizim topraklarımızdır, terk etmeyelim. Biz anneler bu politikalara barikat olalım dedi.

‘Göç Kürtlere dönük soykırımdır’

Yekitiya-Star Temsilcisi Velida Boti ise “Yekitiya-Star olarak SYPG’nin başlatmış olduğu “Ez Naçım” kampanyasını destekliyoruz. Kadınlar, Rojava Devrimi’nde çok kutsal bir öncülük yaptı, kurumlaşmada kadınlar öncü bir rol oynuyorlar. Kadınlar Rojava Devrimi’ne renk verdiler, Rojava Devrimi kadın devrimi oldu. Şimdi de kadınlar, topraklarına ve devrimlerine daha fazla bağlılar” dedi. Bölge üzerinde hegemonya savaşı yürüten emperyalist devletler ve onun işbirlikçileri tarafından, Rojava’da ise ENKS eliyle yürütülen göç politikasının katliamlarla desteklendiğini, Rojava’nın boşaltılmak istendiğini, bunun da bir siyasi soykırım olduğunu belirterek “Bu soykırım Kürtlere dönük bir soykırımdır” dedi. Rojava halklarına, başta KDP eliyle Güney Kürdistan’a olmak üzere ucuz yollardan kendi ülkelerine geçme olanağı sağlayan ülkelerin var olduğunu, bunlara dikkat etmek gerektiğini belirtti.

No comments