Breaking News

Seyit Rıza’nın torunları Kobanê direnişinde

RUHA -60 yaşındaki Dersimli Yusuf Polat, Kobanê-Suruç sınırına birlikte geldiği yeğeni YPG saflarına katılınca Kobanê’deki direnişte yer almak için 20 gündür sınırda direniş nöbeti tutuyor. “Yeğenime söz verdim” diyen Polat, ikinci bir Dersim Katliamı yaşanmaması için sınırdaki direnişe katıldığını söylüyor.
DAIŞ çetelerinin işgal saldırılarına karşı YPG/YPJ ve Kobanê halkının direnişi devam ederken, 20 gündür sınır nöbetinde yer alan Dersimli Yusuf Polat, ikinci bir Dersim Katliamı yaşanmaması için sınırdaki direnişte yerini alıyor. Dersim katliamında yakınlarını kaybettiği için büyük bir travma geçiren annesinin 80 yıllık ömrünün Munzur’da direnişe katılmadıklarını ispatlamakla geçtiğini belirten Polat, Kürtlerin, Alevilerin ve ötekilerin direniş kalesinin Kobanê’de olduğunu kaydederek, “Kobanê düşerse Dersim, Varto, Bingöl düşer, Kobanê düşerse devrimci hareketin katliamlarla yüz yüze kalacağı bilinmesini istiyorum” dedi.  
‘Yeğenime söz verdim’
Dünyada hiçbir canlının canına kast edilmesini istemediğini söyleyen Yusuf Polat adlı yurttaş, Kobanê direnişinde yer almak için karar aldığının altını çizerek, sınır hattında 20 gündür yaşadıklarını şöyle özetledi: “İzmir’den Kobanê sınırı Etmanek Köyü’ne bundan 20 gün önce ağabeyimin oğluyla geldik. Yeğenim Kobanê’de yaşanan vahşete tanıklık edince YPG saflarına katılmaya gitti. Ben de geçmek istiyorum. Rojava direnişine katkı sunmak istiyorum. Çünkü yeğenime söz verdim. Ailem de bu konuda bana destek sundular. Ben hiçbir canlının ölümüne dayanamıyorum. Ben insan öldürmek için gitmiyorum sadece Kobanê’de cephede yer alan insanlara yardım etmek istiyorum, gerekirse onlara çay yaparım, soba yakarım yani elimden gelen ne varsa onu yapacağım. Aksi takdirde ben bu yaşamdan tat alamam.”
‘Dersim 1937’nin feryadını şuan duyuyorum’
DAIŞ çetelerinin yaptığı katliamın Dersim 1937 Katliamı ile benzer yönünün olduğunu anımsatan Polat, insanlık düşmanı DAIŞ çetelerinin önü alınmadığı takdirde farklı inanç ve kimliklerin bir arada yaşadığı yerlerde insanların katliamla yüz yüze kalacağını belirtti. “Kobanê ile Dersim’de yaşanan katliam o kadar benzerliği var ki; koşarak gidip oradaki taşlara sarılmak istiyorum” diyen Polat, şöyle devam etti: “Dersim 1937 feryadını sanki şuan duyuyorum. Annelerin, gelinlerin, kızların ve çocukların Munzur Nehri’ne atıldığı an ki feryadı kulağımda. Çok acı bir durum; ben diyorum ki Pirim Seyit Rıza bu dünya sen gittikten beri daha kötü oldu. Kobanê kapısı da düşerse Kürdistan bir yüz yıl daha geri gidecek. Dersimliler yine katliamlarla yüz yüze kalacak ve kimliğimizi inkâr etmekten başka bize yaşam hakkı verilmeyecektir. Annem 80 yıl yaşadı ve o zaman diliminde sürekli Munzur çocuğu olmadığımızı ispatlamakla ömrü geçti. İşte biz böyle kalleş bir dünyada yaşıyoruz.”
‘Kobanê düşerse Dersim düşer’
İzmir’de yaşadığını söyleyen ve Kızılbaş kimliğini annesinden kızına kadar sürekli gizlemek zorunda kaldığını dile getiren Polat, şunları kaydetti: “Kızım büyük bir şirkette müdür, ama arkadaşlarını eve getirmekten çekiniyor. Arkadaşlarım bizim Kızılbaş Alevi olduğumuzu öğrenmesin diyor. Onun için diyorum, eğer Kobanê Kantonu düşerse Dersim, Bingöl, Varto da düşecek. Dersim halkına sesleniyorum: Eğer bu coğrafyanın kaderini değiştiren devrim hareketi yenilirse, Kobanê Kantonu düşerse, biz belki dünyada yaşabiliriz, evimiz ve arabamız olabilir ama kimliğimiz, inancımız kalmayacaktır. Bunlar tabiata düşman, insanlığa düşman ve bu bilinçle Kobanê direnişine sahip çıkmalıyız.”

No comments