Ekrem Hiso: Kobanê artık insanlığın bir sembolüdür

AMUDE – 84. gününde devam eden Kobanê direnişininin dünyada demokrasi ve insanlık değerlerinin sembolu haline geldiğini söyleyen Cizîrê Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Ekrem Hiso, "Kobanê direnişi her açıdan insanlık, bölge ve Rojava’ya birçok yenilik getirdi" dedi. Kobani direnişinin Kürdistan ve bölge için milat oluşturduğunun altını çizen Hiso, "Türk devletinin DAIŞ çetelerine verdiği desteğin, Kobanêde acıları derinleştirdiğini" ifade etti.

Cizîrê Kantonu Yürütme Meclisi başkanı Ekrem Hiso, Kobanê direnişiyle güçlenen ulusal birlik zeminine, özgür bir Kürdistan ve demokratik bir Suriye için sergilenen çabalara, Birleşmiş Milletler’in (BM) Şengal'den göç edenlere yardım sözlerini tutmadığına ve gündemdeki diğer birçok konuya ilişkin ANHA'ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

'Kobanê halkların birlikte yaşamasının zeminini yarattı!'

Bölge, Kürdistan ve Rojava üzerine yapılacak değerlendirmelerin artık ‘Kobanê öncesi yazılan tarih ile Kobanê sonrası yazılan tarih’ diye ayrılması gerektiği tespitinde bulunan Ekrem Hiso, "şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, Kobanê direnişi birçok açıdan bir milat oldu" dedi.

DAIŞ  çete guruplarınin Kobanê’ye saldırdığı ilk dönemde bazı çevrelerin birkaç gün içerisinde Kobanê'nin düşeceği beklentisi içinde olduklarını ifade eden Hiso, "Rojava ve Kobanê halkı  geliştirdiği tarihi direnişle tüm dünyaya inanç ve irade sahibi bir halkın asla yenilemeyeceğini gösterdi" diyerek şöyle devam etti: "Bu halk mücadele içerisinde kendi kendini yeniden yaratarak, kurumlarını, öz yönetimlerini de kendi özgücü ve iradesiyle ortaya çıkarmayı başardı. Kobanê direnişi ile birlikte tüm dünya Rojava’da direnen bir halkın haklı davasının sesini çok daha güçlü bir şekilde duydu. Kobanê direnişi bölge halklarının birlikte yaşam ve çözüm imkanlarını da ortaya çıkardı. Çünkü DAIŞ çeteleri ve onun arkasındaki güçler, tüm bölge halklarının özgürlüklerini yok etmeyi hedefliyor. Oysa Kobanê’de Kürt, Türk, Arap ve başka halklardan direnen güçler, demokratik ve özgür ortak yaşamın münkün olduğunu gösterdi. Suriye ve Rojava’daki halkların DAIŞ çetelerine karşı ortak mücadelesi bunu kanıtladı. Şu an Rojava’da tüm halkların katılımı ile yeniden inşa edilen demokratik özerklik, bu ortak mücadele ve ruhun sonucudur. Kobanê’de direnen halklar, aynı zamanda demokratik bir Suriye'nin de geleceğinin temellerini de ortaya çıkardı."

'Rojava devrimi Demokratik Suriye devriminin bir parçasıdır'

Rojava’da Demokratik özerkliği ilan ettikten sonra Suriye deki tüm mühalif güçlerle demokratik bir Suriye projesi için diyalog içinde olmaya özen gösterdiklerine dikkat çeken Hiso, “Rojava devrimi aynı zamanda demokratik Suriye devriminin en barışçıl ve demokratik parçasıdır” dedi. Hiso devamla şunları söyledi; “Rojava halkı olarak devrimin başından itibaren Suriye'nin demokratik birlikteliği için mücadele eden tüm güçlerle bir ortaklık kurmaya ve bu temelde özgür bir gelecek inşa etmeye çalıştık.”

‘Kürtler özgürlükleri her bedeli göze alır’

“Kobanê dirinişi herkes için direniş ve özgürlük yolunu açtı. Suriye ve bölgedeki tüm güçler için adım adım DAIŞ çetelerine karşı durmanın zemin ve imkanını sundu. Kobanêde 84 gündür devam eden direniş herkese şunu gösterdi ki, Kürtler bu topraklarda barış ve özgürlükleri için her türlü bedeli göze alabilir. Kobanê dirinişinin oratay çıkardığı bir diğer gerçeklik de Kürdistan ve bölge halklarının ancak barış ve özgörlük temelinde birarada yaşayabilecekleridir.”

Kobanê ulusal birliğin zeminini oluşturuyor

‘Yüzyılın başında Kürtleri parçalayan egemen güçlerin politikalarının Kobanê direnişi ile birlikte yenilgiye uğradığı’ tespitinde bulunan Cizîrê Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Ekrem Hiso, “Kobanê dirinişi her açıdan tarihi sonuçlar yarattı” diyerek bu sonuçların en başında da kürtler arası birliğin geldiğini vurguladı. Kobanê direnişi ile birlikte Kürt halkı her alanda birlik olma ve güçlerini büyütme gerekliliğini çok daha iyi kavradığın söyleyen Hiso şunları bu konuda şunları söyledi: “Kürdistan’ın dört parçasından kürtler bir olup Kobanê’ye desteğini sundu. Yakalanan bu birlik ruhu aynı zamanda Kürtlerin parçalanmışlıklarının da zeminini ortadan kaldırdı. Bu anlamda Kobanê direnişi, Kürtlerde bölgesel ve partisel hesapların yerine ulusal değerlerin ikame edilmesini sağlayarak ortak çıkarlar etrafında birleşmenin güçlü zeminini sundu.”

‘Duhok Anlaşması Kobanê direnişinin eseridir’

“YPG güçlerinin Şengal’deki kardeşlerimizin yardım çağrılarına verdiği olumlu yanıttan beri  güney Kürdistan güçleri ile bir ilişkimiz vardı. Ama Kobanê direnişi ile birlikte çok daha olumlu bir seviyeye kavuştu.”

“Kobanê direnişinden sonra hem Kürdistanî güçler hem de Kürdistan'ın diğer parçaları ile ilişkiler daha da gelişti. Geçmişte var olan kimi sorunlar aşılarak Rojava ve Güney Kürdistan arasındaki gidiş-geliş sorunları da ortadan kaldırıldı. Bu olumlu ilişkilerin sonucunda Dihok anlaşması sağlandı. Bu halkımıza maddi ve manevi olarak bir rahatlık sağladı. Basit bir adım gibi görülse de aslında bununla hem Rojava güçlerinin hemö de her dört parça Kürdistan’ın ruhsal birliği sağlanmış oldu.”

Kobanê dünyanın Rojava ve Kürtlere bakışını değiştirdi!

“Rojava’da demokratik özerekliği ilan ettiğimizden beri dünyanın birçok farklı alanından hem geliş-gidişler vardı, hem de dünya güçleri Rojava’yı izleyip anlamaya çalışıyordu. Ama Kobanê direnişinden sonra Rojava’ya bakışlar çok daha farklı bir boyut kazandı. Dünya halkları ve ulusları, Kobanê direnişi ile birlikte hem özgürlüklerin hem de demokratik bir Suriye'nin Kürtler tarafından korunduğunu daha net gördüler. Bizim Demokratik özerklik Yönetim tarzımızın tüm halkların ve cinslerin haklarını koruduğunu ve bununla Suriye halklarının demokrasi ve özgürlük mücadelesine öncülük yapılabileceğini gördüler.”   

‘YPG insanlığa yeni değerler kazandırdı’

YPG/YPJ güçlerinin Kobanê direnişinin dünya insanlığına yeni bir şeyler kazandırdığını herkesin artık gördüğünü belirten Ekrem Hiso, “İnsanlık, her şeyleri kara olan bu çete saldırıları karşısında Kobanê direnişinden moral ve güç alıyor. Bu anlamda Kobanê direnişi uluslararası güçlerin bakışını değiştirdi. Bu halkın saygın ve onurlu bir halk olduğunu gösterdi. Kürt halkı bu yönetim şekli ile Rojava ve bölgedeki Arap, Asuri, Suryani ve diğer halkları koruyabileceğini birkez daha ortaya koydu. Kobanê direnişi ile birlikte ister dışardan izleyenler, isterse Rojava’ya gelip gidenlerde yeni bir bakış oldu."

'Uluslararası güçler Rojava ve Kobanêye destek vermeli!’

Kobanê direnişi ile birlikte dünya ilerici insanlığının bakış açısının değişmesi ve Rojava’ya dönük artan diplomatik trafiğin olumlu gelişmeler olmakla birlikte yetersiz olduğunu söyleyen Cizîrê Kantonu Yürütme Meclisi başkanı Ekrem Hiso, “eğer Suriye ve Rojava halkının sorununlarının demokratik çözümü isteniyorsa bu halka yardım etmeleri gerekir" dedi. Birçok defa destek çağrıları yaptıklarını ifade eden Hiso, şöyle konuştu: “Egemen güçler geçmişte halkımızın her türlü haklarını ellerinden almışlardı. Ama biz şimdi kurduğumuz sistem ile tüm halkların haklarını savunuyoruz. Rojava’daki özerklik ve Kobanê’deki direniş hem Kürtlerin özgürlükteki ısrarlarını ve hem de Suriyeli halkların birarada, ortak yaşayabileceğini göstermiştir.”  

‘Kürt halkı üzerindeki tehdit devam ediyor’

“Halkımızın üzerinde halen toplu imha ve ciddi bir katliam tehlikesi ve tehdidi var. Yine bölge güçlerinin Rojava üzerine geliştirdiği bir ambargo var. İnsanlığın başına bela olan bu DAIŞ çetelerine karşı uluslararası güçler başta silah olmak üzere Rojava ve YPG’ye her türlü yardımı yapmalı, daha fazla destek vermeli. Yine ambargoya karşı yardım ve desteklerini somutlaştırmaları gerekir. Bu sağlanırsa çok daha güçlü bir şekilde Kobanê direnişini başarıya götürür ve bölgenin istikrar ve geleceğine çok daha güçlü bir katkı sağlamış oluruz. Demokratik özek yönetimlerden edindiğimiz büyük bir tecrübe var. Bu da halklar açısından büyük bir kazanım sağlıyor. Bugün tüm halklar Rojava halkının direnişi ile birlikte güç kazanıyor, moral-motivasyon buluyor. Aynı zamanda bu halkların tümü demokratik özerklik sistemi içinde kendi temsilini buluyor, yönetim içinde rol ve karar sahibi oluyorlar.”

Rojava’da kantonları ilan ettikten sonra bölge güçleri ve uluslararası güçlerle ile bir diyalog ve ilişki içinde olmaya çalıştık. Oluşturduğumuz sistem hakkında bilgilendirmeye çalıştık. Başka bir çok güç oluşturduğumuz sisteme dar bakarak Suriye'nin parçalanmışlığı olarak anladılar. Ancak ister gidip gelen heyetlerin olsun isterse Kobanê direnişinde orataya çıkan sonuçlardan sonra anladılarki bizler sadece kendi hakkımızı istemiyoruz. Aynı zamanda demokratik bir Suriye'ninde geleceğini savunuyoruz. "

'Türk devleti Kobanê’deki savaşın derinleşmesine yol açıyor!' 

Türk devletinin başından beri Rojava halkına düşmanca bir yaklaşım içinde olduğunu ve DAIŞ çetelerine destek olduğunu söyleyen Hiso, " Türk devletini DAIŞ çetelerine verdiği destekten dolayı eleştiriyor ve kınıyoruz" dedi.  "Biz Türkiye halklarının kardeşliğini de savunuyoruz" diyen Hiso sözlerine şöyle devame etti: "Türk devleti DAIŞ çetelerine silah ve destek vererek sınırlarını açmada ısrarlı davranıyor. Türk devleti sınırlarını DAIŞ çetelerine açarak Kobanêde acıların derinleşmesine sebep oluyor. Demokratik özereklik sistemimiz ve direnişimiz tüm halkları içine alan ve çıkarlarını gözeten bir sistemdir. Buna rağmen Türk devleti dünyanın meşru gördüğü ve DAIŞ çetelerine karşı kahramanca direnen YPG güçlerini bile terörize etmeye çalışıyor.”

“Türk devleti sadece Rojava’daki Kürtlere değil, kendisinin politikalarına alet olmayan tüm halklara düşman gözüyle bakıyor. Bu yaklaşım, halkların çıkarlarını ve demokrasiyi asla esas almıyor. Son derece dar ve halkların geleceği için tehlike arz eden bir yaklaşımdır. Bundan dolayı Türk devletinin tüm bu kirli politikalarına rağmen bölgede ortak coğrafya içinde yaşayacak olan iki güç olarak Türkiye halklarına barış ve kardeşlik elimizi uzatıyoruz. Ve Türk devletini yürüttüğü bu Rojava karşıtı politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz."

'Savaş ve Yeniden inşayı birlikte yürtüyoruz'

Bir yandan öz savunma temelinde mücadele yürütürken diğer yandan demokratik inşa çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Hiso, "Kantonumuzun dışilişkiler komitesi yoğun bir ilişki ve çalışma içindedir. Halkın ihtiyaçları olan alt yapı çalışmaları elektrik, su, yol, sağlık ve eğitim gibi sorunlarımızı gidermeye çalışıyoruz. Diğer yandan kültürel ve sosyal anlamda bir çok proje çalışması var. Bunlar için toplantılar yapıyor, diyalog ve görüşmeler sürdürüyoruz. Sağlık alanında da büyük projeler hayata geçirmeye çalışıyoruz. Özeklik yönetimlerimizi inşa ettiğimizden bugüne dek birçok önemli adımlar attık, ancak bunlar yeterli değildir. Şuan köklü bir şekilde elektrit sorununu halletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

50 yıldır rejimin Rojava’yı geri bıraktığını ve şimdi kendilerinin hem eğitim sorununu, hemde ekonomik dengesizliği gidermeye çalıştıklarını ifade eden Cizîrê Kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Ekrem Hiso şöyle konuştu: “Rojava’yı, herkesin haklarını koruyabileceği bir ülke haline getirmek istiyoruz. Ancak bunları sağladığımız oranda Rojava’da demokratik inşayı sağlayabiliriz.”

'Rojavayi terk edenler dönüp inşa sürecinde yerini almalı'

DAIŞ çetelerinin Şengal işgali ile birlikte Demokratik özerklik yönetiminin tüm imkanları ile seferber olup Newroz Kampı’nı kurduğuna dikkat çeken Ekrem Hiso, “Yönetim olarak hem Şengal’de mahsur kalan halkımızı sağlama almaya hem de sağlık ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya dönük görevlerimizi yerine getirmeye çalıştık. Daha sonra Birleşmiş Milletler yardım etmeye çalıştı. Ancak bu kammptaki göçmenlerin yaşamını izlemesi ve sunduğu destek azdır. Biz yönetim olarak karar aldık. Bu kampın ne ihtiyacı varsa imkanlarımız çerçevesinde kendimiz karşılamaya çalışacağız.

Rojava olarak hem DAIŞ çetelerine karşı mücadele ediyoruz hem de yeniden inşa sürecini yürütüyoruz. Bu aşamada Rojavayı ne gerekçe ile terketmiş olurlarsa olsunlar, tüm halkımızın geri dönmesi gerektiğini söylüyoruz. Kendi topraklarına dönerek kardeşleri ile birlikte yeniden inşa çalışmalarında bize yardımcı olmaları gerekir. İçerde ve dışarda olanlar bir bütün olarak hep birlikte Rojava’yı bu zorlu süreçten çıkaralım. Halkımızın sergilediği duruş ve ortaya çıkardığı iradenin en somut kazanımı demokratik özerklik sisteninin kendisidir. Bugün başarı imkanları her zamankinden fazla olduğunun görülmesi gerekir.”

MEHMET NURİ EKİNCİ

(aç)