Enwer Muslim: Buna 'iftiradır' demeleri yetmiyor
Kobanê Kantonu Başbakanı Enwer Muslim, "Bizlerin yanı sıra Türkiye'de bulunan insan hakları kuruluşlarının, siyasi partilerin, bağımsız şahsiyetlerin ve milletvekillerinin içinde bulunduğu bir inceleme komitesinin oluşturulması gerekir." dedi.
IŞİD saldırılarına karşı Kobanê'deki direniş 79 gündür sürüyor. Çatışmaların devam ettiği Kobanê'ye, 29 Kasım'da DAİŞ çeteleri tarafından Türkiye toprakları da kullanılarak kapsamlı bir saldırı gerçekleştirildi. IŞİD'in Türkiye üzerinden getirdiği bombalı bir araç ise, Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın Kobanê girişinde infilak etti. IŞİD'in saldırıları püskürtülürken, Kobanê Kantonu yönetimi ve Kobanê halkı, Türkiye üzerinden gerçekleştirilen bu saldırıya ilişkin Türkiye'den açıklama bekliyor ve saldırının aydınlatılmasını istiyor. Söz konusu 29 Kasım saldırısının Türkiye toprakları da kullanılarak yapılmasını, bunun amacını ve Kobanê'nin içinde bulunduğu son durumu, Kobanê Kantonu Başbakanı Enwer Müslim'e sorduk.
Herkesin bildiği gibi 15 Eylül'den bu yana Kobanê'ye yönelik başlatılan saldırıların çok ağır saldırılar olduğunu vurgulayan Enwer Muslim, şunları dile getirdi: "Onlarca tank, yüzlerce Hummer araç, yüzlerce top ve binlerce elemanıyla DAİŞ yönünü Kobanê'ye çevirdi. Sadece bir taraftan değil; doğu, batı ve güney cephelerinden Kobanê'ye yönelik bir saldırı başlatıldı. Kobanê'de bir katliam gerçekleştirilmek isteniyordu. Kobanê'de ortaya çıkan ortak yaşam fikri, renklilikleri barındırması, eşitlik ve kardeşlik temelinde oraya çıkan yaşam hedeflendi. Kobanê Suriye'nin başka kentlerine benzemiyordu. Çok sayıda göçmen yönünü buraya çevirmişti, burada bir özsavunma vardı, bir yönetim oluşturulmuştu, halka hizmet veriliyordu. Sonrasında DAİŞ ve destekçileri bunu kabullenmeyerek, yönlerini Kobanê'ye çevirdiler. Ama bunlar başarıya ulaşamadı."
TÜRKİYE TOPRAKLARINI KULLANMASI BÜYÜK TEHLİKE'
Söz konusu ağır saldırılara rağmen dikkat çekici olan şeyin DAİŞ'in 29 Kasım'da Türkiye topraklarından Kobanê girmesi olduğunun altını çizen Muslim, "Bu büyük bir tehlike. Biz bugün yerel bir terörist grupla değil, global bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Birçok devlet de DAİŞ'e karşı mücadele etme kararı almış. Koalisyon güçleri de hava bombardımanlarını gerçekleştiriyor. Karada ise YPG kendi topraklarını savunuyor. Ama bir aracın Türkiye'den gelerek patlama gerçekleştirmesi ve onlarca silahlı kişinin Türkiye topraklarına, buğday deposuna yerleşerek, Kobanê'ye saldırması büyük bir tehdittir. Bizler, Türk yetkililerden inceleme başlatmalarını istedik ve yine de istiyoruz. Bunun aydınlatılması gerekir. Sorumlu kim? Türkiye topraklarında kendisini patlatan canlı bombaların cenazeleri şimdi de Türkiye topraklarında ve ortada olan bir şeydir. Bunun kamuoyunda aydınlatılması gerekir. Ortadoğu'da yaşayan Kürt, Türk, Arap ve bütün halkların kardeşliğinin yüzlerce yıllık kardeşliğinin bozulmaması için DAİŞ'e fırsat verilmemeli. Türk hükümeti yetkililerinin ve Türk parlamentosunun Kobanê Kantonu'na yapılan bu saldırının üzerinde durması, inceleme başlatması ve kamuoyuna açıklanması gerekir" diye konuştu.
'BUNA İFTİRA DEMELERİ YETMİYOR'
"Bizim Ortadoğu tasavvurumuz, bölgenin bütün halklarının ve farklılıklarının barış içinde ortak bir yaşam sürmesidir" diyen Muslim, şu değerlendirmede bulundu: "Türkiye'nin topraklarını kullarak Kobanê'ye geçen ve saldıran DAİŞ'in Avrupa, Mısır ve Tunus gibi ülkelerden gelen elemanlarına destek veren kişilerin yargılanmaları gerekiyor. Hesap sorulmalı onlardan. Bundan kısa bir süre önce Türk Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, DAİŞ'in kendilerinin de düşmanı olduğunu söyledi. Zaten Kobanê pratikte DAİŞ'i düşman olarak görüyor ve karşısında duruyor. Bir buçuk yıldır DAİŞ'e karşı savaşıyoruz. Içerisinde geçtiğimiz bu ağır şartlarda bir ortaklaşmanın olması gerekir. Eğer 'DAİŞ benim de düşmanımdır' deyip de buna kaşı herhangi bir tavır almıyorsan bu soru işaretlerini barındırır. O zaman herkes, o kadar kameranın, zırhlı aracın ve radarın önünden DAİŞ'in önünde nasıl Türkiye toprakları üzerinde Kobanê'ye saldırdığını sorar. Onun için de Türk hükümetinin tavrı net olmalı. Buna 'iftiradır' demeleri yetmiyor. Ortada görüntüler, fotoğraflar, şahitler ve içerideki cenazeler var. DAİŞ oraya uçaklarla ya da Mürşitpınar Kapısı'ndan gelebilir. Onun dışında başka bir yol yok. Onun için de bu işi yapanlardan hesap sorulmalı."
'ÖLDÜRMEKTEN VE KATLETMEKTEN BAŞKA KÜLTÜRLERİ YOK'
Koalisyon içerisinde yer alan devletlerin de kendilerinin de ağrısının aynı olduğunu dile getiren Muslim, "Bizim yüzlerce köyümüz talan edildi. İnsanımız katledildi. Yine DAİŞ'in sivillere yönelik gerçekleştirdiği kafa kesmeler, herkese düşman olduğunu defalarca gösterdi. Bundan önce Kanada'da gerçekleşen bir saldırı, Şengal'de yaşanan katliam herkesin malumu. Türkiye de DAİŞ'e karşı oluşturulan koalisyonda yerini alan devletlerden biri. Zaten Türkiye başta kabullendi, sonra ise inkar etti. Türkiye'nin de koalisyonun da bunun üzerinde durması gerekiyor. Eğer Türkiye 40-50 devletin aldığı birlikte hareket etme kararının dışında kalırsa o zaman dışarıda da kalır ve yalnız da kalır. Türkiye yalnızlaşır. Bu da bir tehdittir. Çünkü söylediğimiz gibi DAİŞ sadece Kürt halkının düşmanı değil. Islam'ı da temsil etmiyor. DAİŞ bütün halkların ve inançların düşmanıdır. Çete bir yapıdır, öldürmekten ve katletmekten başka bir kültürleri yok. Bunun için de Türkiye'nin tutumunu gözden geçirmesi gerekir. Ortadoğu'nun barışı ve huzuru için birlikte hareket edelim, diyoruz. Yoksa DAİŞ gittikçe büyür. Bugün Kobanê'de ise yarın Türkiye'de olur. O zaman Türkiye'nin çocukları da DAİŞ tehlikesi ile yüz yüze kalır" diye belirtti.
Kaynak:
No comments