Breaking News

Independent: Türkiye daha geçen hafta DAİŞ’lilerin geçişine izin verdi

The Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Türkiye’nin daha geçen hafta bile DAİŞ çetelerinin Suriye’ye geçişlerine izin verdiğini yazdı. Cockburn,  ABD’nin DAİŞ kuşatması altındaki Kobanê’de Kürtlere yardımda ‘gecikmesinin’ arkasında da Ankara’nın baskısı olduğunu yazdı.
Cockburn, ‘DAİŞ’i durdurmaya sadece hava saldırıları yetmez‘ başlıklı yazısında, Britanya parlamentosunun DAİŞ saldırılarına katılma kararını değerlendirdi; ABD’yle Britanya’nın bu harekatla, Irak ve Suriye’de ‘ana oyuncuların dışarıya gösterdiklerinden çok daha farklı gündemlerinin bulunduğu bir dizi iç içe geçmiş ihtilafa gömüleceğini’ yazdı.
Cockburn, ‘ana oyuncuların dışarıya gösterdiklerinden çok daha farklı gündemleri‘ne de örnek olarak Türkiye’nin Rojava ve Kobanê’ye bakışını gösterdi.
Cockburn, yazının ilgili bölümünde şunlar kaydetti:
HEWLER’İ ‘KURTARAN’ ABD KOBANE’DE NİYE SUSKUN KALDI?
”Sözgelimi, DAİŞ’in kuzey Suriye’de, Türkiye sınırında bulunan Kürt yerleşimi Kobanê’ye saldırısına bakın. Burada daha iyi silahlarla donanmış DAİŞ ile mücadele eden yaklaşık 300 bin Kürt giderek küçülen bir alanda sıkıştı. Neredeyse 200 bin Suriyeli Kürt şimdiden sınırın Türkiye tarafına kaçtı. ABD hava gücünü, ilerleyen militanlara karşı her yerden çok burada kullanabilirdi. Iraklı Kürtlerin başkenti Erbil’in (Hewler) kurtarılmasına ağustosta Amerikan hava saldırıları yardım etmişti; aynısı niçin Kobanê için yapılmasındı?
TÜRKİYE’Yİ RAHATSIZ ETMEMEK İÇİN
Tuhaf bir biçimde, ABD hava gücünü düne kadar, DAİŞ’in hava saldırılarının başlamasından sonra en ciddi saldırılarını düzenlediği Kobanê hariç Suriye’deki her yerde kullandı. Örgüt burada, Irak ve Suriye ordularından ele geçirdiği tank ve havan toplarıyla 64 köyü ele geçirdi. Amerikalılar niçin sessiz kaldı? Bunun arkasında, 2011’den bu yana güney sınırı boyunca büyüyen ve 2,5 milyon Suriyeli Kürde ev sahipliği yapan yarı-bağımsız Kürt kantonlarına hiç değer vermeyen Türkiye’yi rahatsız etmeme isteği var gibi görünüyor.
‘DAİŞ’İ KÜRTLERE KARŞI KULLANMA TUTUMU GÜÇLÜ KANITTIR’
Ankara’nın tutumu, DAİŞ’i Kürtlere karşı kullanmanın faydalarını gördüğüne güçlü kanıttır. Sınırın Türkiye tarafındaki muhabirler, DAİŞ’le savaşmak isteyen Türkiyeli Kürtlerin aksine, DAİŞ militanlarının daha geçen hafta Suriye’ye kolayca gidip geldiğini anlatıyor. Türkiye’deki bir gözlemci şu soruyu soruyor: ‘‘Gezi Parkı eylemleri sırasında şiddete karışmayan ama yaralanan göstericileri tedavi etmiş doktorlar ‘teröre yardım etmekle’ yargılanırken niçin çatışmada yaralanan DAİŞ militanları hala hastanelerde tedavi için Türkiye’ye getiriliyor?”
POLİSİN TAVRI BİLE YETERLİ KANIT
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın New York’taki BM Genel Kurulu’nda DAİŞ’e karşı olduğuna dair bütün açıklamalarına rağmen, militanlar Türkiye devletinden belli bir miktar tolerans görüyor. İstanbul’un kalbindeki İstiklal Caddesi’nde arka arkaya düzenlenen iki ayrı gösteride polisin tavrını belgeleyen fotoğraflar da bunu açıkça ortaya koydu. İlk fotoğrafta, polis tarafından rahatsız edilmeyen DAİŞ yanlısı göstericiler uzun bir beyaz pankart taşıyordu. İkinci karedeyse, ertesi gün aynı caddede düzenlenen bir gösteride, dini eğitimi protesto eden bir grup Çevik Kuvvet tarafından dövülüyordu.
‘KÜRTLERİ ZAYIFLATMAK ERDOĞAN’IN GÖNDEMİNDE ÖN SIRALARDA’
Türkiye hükümetinin DAİŞ’le sıkı fıkı olduğunu söylemiyorum. Fakat Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan kurtulmak ve Suriyeli Kürtleri zayıflatmak, Erdoğan’ın gündeminde daha ön sıralarda yer alıyor. Buna göz yuman ABD de, Pakistan’ın Taliban’a gizli ama hayati önemdeki desteğine tepki göstermeyerek 2001’de Afganistan’da yaptığı hatayı tekrarlıyor. Bazı Amerikalı diplomatlara göre bu, Afganistan’daki ABD-Britanya müdahalesini daha en başından başarısız kılan, devasa boyutta bir hataydı.
Britanya Irak’ta büyük ölçüde sembolik olan ilk müdahalelerine başlarken göz önünde bulundurulması gereken şey şu ki, bu krizde sadece askeri yollarla elde edilecek başarılar sınırlı.”

No comments