Breaking News

Karasu: Halk ve gerilla mücadelesini yükseltecek

KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, Kürt sorununda çözümsüzlük dayatmalarına karşı Kürt halkının ve gerillanın mücadelesini yürüteceğini ifade ederek AKP hükümetine adıma atma çağrısında bulundu. Karasu ayrıca Türkiye’nin tampon bölge planlarına ise sert tepki gösterdi.
SterkTV’de yayınlanan Özgür Gündem programına konuşan Karasu, çözüm süreci ve Kobanê’ye yönelik saldırılar konusunda açıklamalarda bulundu.
AKP’Yİ SİYASAL ÇÖZÜM SÜRECİNE SOKMAYI AMAÇLADIK
Çözüm sürecin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafında 2013 yılının Newroz’unda başlatıldığını hatırlatan Karasu, “Önder Apo bu ortamı yaratarak Türkiye’de devletin ve toplumun demokratik çözüme hazırlanmasını ve AKP’nin adım atmasını da sağlatmak istedi. Tabii ki bu çatışmasızlık ortamının sağlanmasında devlet heyetinin Önder Apo’nun yanına gidip görüşmesi, şunlar şunlar yapılırsa adım atma koşulları doğar, devlet de adım atar gibi yaklaşımlar sonucu Önder Apo bu süreci başlatmıştır. Ama şu bir gerçektir, Önder Apo bu süreci başlatmıştır fakat AKP hükümeti bu sürece girmemiştir. Şimdiye kadar çatışmasızlık ortamı tek taraflı bizim irademizle gerçekleşmiştir. AKP hükümeti de çatışmasızlık ortamıyla iktidarını güçlü tutucağından, toplumsal destek alacağından, hareketimizin başlattığı çatışmasızlık ortamının hiçbir adım atmadan, hiçbir çözüm olmadan sürmesini kendi çıkarına görmüştür. Sürsün çatışmasızlık, gerilla silah bıraksın, sınır dışına çekilsin. Bunu istemiştir. Tabii Kürt sorunu var. Önder Apo’nun, hareketimizin Kürt sorununun çözümü için atılması gereken adımlar var fakat bunların hiçbiri atılmamıştır. Savaşı ortaya çıkaran nedenler, ortadan kaldıracak hiçbir yaklaşım gösterilmemiştir. Bu açıdan ortada aslında iki taraflı bir çözüm süreci yoktu. Süreç de yoktu. Sadece hareketimiz ve Önder Apo, AKP’yi siyasal çözüm sürecine sokmak istiyordu” şeklinde konuştu.
ÇATIŞMASIZLIK SÜRECİNİN ANLAMI KALMADI
Kendilerinin ve Kürt siyasal hareketinin Öcalan’ın attığı doğru adımları destekleyen ve güçlendiren bir mücadeleye giremediğini belirten Karasu, bu nedenle AKP’nin de bir adım atmadığını belirtti. AKP’nin çözüm politikası olmadığını ama bunun yanında çatışmalı bir durumu da çıkarına görmediğini belirten Karasu şöyle konuştu: “Biz hareket olarak bunu kabul etmiyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Ya çözüm olacaktır ya da Kürt halkı bu mücadeleyi yürütecektir, sürdürecektir. Çözüm de olmadığına göre; çözüm için adım atılmadığına göre mücadeleyi sürdürmekten başka bir seçenek kalmıyor. Çünkü Türk devleti çözüm için bırakın adım atmayı, karakol yapıyor, baraj yapıyor, demokratik gösterilere saldırıyor, karakol ve yol protestolarına saldırıyor, gençleri öldürüyor, yaralıyor. En son Suruç’ta gördük, halkın en doğal tepkisine bile izin vermiyorlar. Bu durumda tabii ki hareketimizin bu çatışmasızlık ortamını sürdürmesinin bir anlamı kalmamıştır.
Şunu belirtelim aslında Kuzeyde savaşı durdurmadı, AKP hükümeti durdurmadı. Yürüyüşlere, gösterilere saldırması, karakol baraj yapması, savaş hazırlanması savaş demektir zaten. Savaş sadece cephede gerillayla askerin savaşı anlamına gelmiyor. Hazırlıklar da savaştır. Hazırlık yapıyorsa, karakol yapıyorsa, güvenlik amaçlı baraj yapıyorsa, Kürtlerin kültürel soykırıma uğratacak, Kürdistan’ı insansızlaştıracak girişimlerde bulunuyorsa bu da tabii ki bir savaş anlamına geliyor. Bu açıdan Kuzeyde de savaş vardı. Ama bizim sabrımız vardı. Bir çatışmasızlık içinde durarak AKP hükümetini biz çözüm süreci içine getirmenin gayreti içinde olduk.
KÜRT SORUNUNUN SAVAŞLA ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ
Savaş ağır bir şeydir. Biz Kürt sorununun savaş ile çözülmesini istemiyoruz. Demokratik, siyasal yoldan çözülmesini istiyoruz. Çözülmesini istiyoruz da köle olmayı kabul etmiyoruz. Köle olmaktansa bin yıl savaşırız. Şu ana kadar sabrediyorduk. Önder Apo da dedi sabır taşımız çatlamıştır. Sabırlı yaklaşımımızın tüm sınırlarını zorladı AKP. Dünyada hiçbir toplum, hiçbir hareket, bizim kadar sabırlı  bir yaklaşık göstermemiştir. Böyle bir sorun olacak, bir halkın özgürlük ve kimlik sorunu olacak. Anadilde eğitimi yok. Bunun karşısında bir halk bu kadar sessiz kalacak. Mümkün mü? Hele 21’inci yüzyılda hangi halk kabul eder. En bilinçsiz haklar bile Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı statüyü kabul etmez. Bu bizim sabrımızdı. Şimdi artık bunu kabul etmeyeceğiz. Tabii ki geçen dönemde iki üç yıldır halk sessizdi, fazla gösteri, yapmıyordu, tutumunu tepkisini ortaya koymuyordu. Bir kere bu ortadan kalkacak. Halk demokratik siyasal mücadelesini, serhildanını güçlü bir şekilde yürütecek. Artık sessizlik son bulacak. O artık ölüm demektir, tasfiye demektir, AKP’nin çözümsüzlük politikasına göz yummak demektir. AKP’nin Kürt politikasını kabul etmeyecektir. Örgütlü tutumuyla buna karşı mücadele edecektir. Gerilla da aktif savunma içinde olacaktır. Bundan sonra şurada kalekol, baraj, yol yapayım, şurada kitleye saldırayım, bu kesinlikle kabul edilmeyecektir. Kürtlerin şu hakkını kabul etmiyorum diyemeyecektir. Her kültürel soykırımcı tutum gerillanın aktif savunmasıyla karşılaşacaktır. Artık öyle halka saldırma, halka baskı yapma, çözümsüzlükte ısrar etme kabul edilmeyecektir. Serhildanlar da gerilla da rolünü oynayacaktır.”
KÜRT HALKI ŞAMAR OĞLANI DEĞİLDİR
Karasu, Kobanê’de Kürt halkına yönelik saldırılarda AKP’nin rolü konusunda ise şunları söyledi: “Kürt halkı şamar oğlanı değildir. Her türlü destek vereceksin, Kobanê’yi boşaltmaya çalışacaksın. Şengal’deki saldırı dahi AKP-DAİŞ ortaklığının sonucudur. DAİŞ bu kadar cesareti nereden aldı. Hepsini Türk yönetiminden aldı. Hala AKP yandaşı basında tutum yoktur. ABD-Avrupa bastırdığı için şimdi biraz tutum alıyor. Nedeni de PYD’dir. Çünkü PYD savaşıyor DAİŞ’e karşı. Şengal’de, Şengal direniş birlikleri savaşıyor, HPG gitmiş. AKP bundan korkuyor. Diyor şimdi ben yapmazsam bunlar YPG’ye silah verir mi? Benim bölgedeki etkim ortadan kalkar mı kaygısıyla şimdi DAİŞ’e tutum aldı. Yoksa almazdı yani. Yine PYD korkusuyla, YPG korkusuyla aldı. DAİŞ’i destekliyor, desteği de açıktır. Kobanê’deki tutumundan açıktır. Bu kadar savaş nasıl gidiyor, o petrolü nasıl satıyor. Hepsi Türkiye’yle ilgili. Hiçbirisi yalan değil, hepsi doğrudur. Azı söyleniyor, fazla söylenmiyor. İşlerini gizli yapıyorlar, hepsi açığa çıkmıyor. AKP şimdiye kadar DAİŞ’e niye tutum almıyordu. DAİŞ tüm gerçekleri ortaya çıkarır diye almıyordu. Şimdi tutum alıyor çünkü ABD-Avrupa ile anlaşmış, tutum alacam ama eski defterleri karıştırmayın diyor. Böyle bir AKP hükümetine karşı tabii ki hareketimiz de halkımız da tutum alacaktır.”
YPG’NİN BAŞARILI OLMASINI İSTEMİYORLAR
Karasu, YPG ile DAİŞ arasındaki çatışmaların yaşandığı bölgelerde hiçbir bombardıman yapılmaması konusunda ise şunları belirtti: “Gerçekten ilginçtir. Şengal’de de bazı yerlere saldırdığını söylediler savaş uçaklarının ama HPG ile YPG’nin DAİŞ’le savaştığı yerleri bombalamadılar. Tel Hamis’te YPG ile DAİŞ çatıştı, bir gün bir bombalama yapmadılar. Rabia’da sürekli savaş var, DAİŞ’in yerleri de belli bombalamadılar. Şu anda YPG ile DAİŞ’in karşı karşıya geldiği hiçbir yerde bombardıman yapmadılar. Şu açık, YPG’nin başarılı olmasını istemiyorlar. Bu durumdan bu çıkıyor.
Kobanê’de halka saldırıyorlar. Köylere tank top atışı yapıyor. DAİŞ bir faşist güruhtur. Sivil demiyor, öyle sivil ölmüş diye bir kaygısı yok. Boşaltmaya çalışıyor. Türkiye de boşatmak istiyor, hiçkimse sesini çıkarmıyor. Araplar zaten Kürtlerden boşalmasını istiyor oranın. Araplar zaten Rojava’nın da Güney Kürdistan’ın da boşaltılmasını istiyor. Bunu da herkes bilsin. Barzani de bilsin.
Şimdi diyorlar biz Kobanê’ye yardım yapabiliriz. Niye yapmıyorsun. Laftır, sadece kamuoyuna yönelik bir açıklamadır.  Tam tersine KPD şimdiye kadar DAİŞ’in kazanmasını, YPG’nin yenilmesini istiyordu.
Kobanê’ye gidemiyoruz diyor. E gidebildiğin yerde hangi silah yardımı yaptın. Tanksavar silah yardımı yap, kapıyı aç. Bırak sen ambargo koymuşsun, kuşatma yapmışsın, hendek kazmıştır. Doğru gidemez Kobanê’ye ama başka türlü yardım yapabilir. Bu açıdan kimse Kobanê direnişinin başarılı olmasını istemiyor. ABD niye vurmuyor Kobanê’nin güneyindeki güçleri. DAİŞ bütün güçlerini yığmış oraya. Rakka’dan çekmiş hep oraya yığmış. Bir yönüyle Türkiye de yenilmesini istiyor, diğer güçler de kazanmasını istemiyorlar.
Şu açıktır Türk devleti bir işgal hareketi yaparsa savaşılacaktır. Bu kabul edilmeyecektir. Tankların önüne serilip direnecekler. Halk direnecek yani. Türkiye’nin tampon bölge kurmasını kabul etmeyecek. Zaten şu anda halk yavaş yavaş Kobanê’ye gidiyor. Türk devletinin politikalarını anlamış durumdalar. DAİŞ’in saldırısının amacı Kobanê’yi boşaltmak. Türkiye bunu istiyor. Türkiye tampon bölge kurarsa buna karşı direnilecektir. Buna Efrin’de de Qamışlo’da da direnecektir. Her türü yöntem devrede olur. Gerilla da serhildan da demokratik siyasi mücadele de devrede olur. Yoğun bir biçimde Türk devletinin politikasına karşı durulacaktır.”
HER TÜRLÜ MÜCADELE YAPILACAK
Karasu son olarak da demokratik çözüm sürecinin geleceği konusunda şu ifadeleri kullandı: “Son iki yıldır yaşanan durum çözüme hizmet etmedi. Tam tersine oluşan, olgunlaşan çözüm koşulları çürüyor. Rahatlıyor. İnkarcı sistem, Türk devleti, kültürel soykırımcı sistem bu ortamda rahatlıyor. Diyor ki çözmeden de olabilir. Bu kanaate oluşmuş durumda. 2012’de sıkışmışlardı, Önderliğin yanına gittiler, çözdüler rahatladılar. Bu dönemde özel savaş, psikolojik savaş yürüyor. Toplumu çürütmeye çalışıyor. Bunun kabul edilmeyeceği açıktır. Her türlü mücadele yapılacaktır. Özellikle halka sesleniyorum. Devletin en küçük yanlışına karşı dahi mücadele etmelidir. Sadece saldırdığında değil, Kürt sorununu reddeden bir söylem olduğu zaman tavır konulmalıdır. Sadece eyleme değil, söyleme, zihniyete de tavır konmalı.
Suruç’ta kıyametin koparılması gerekiyor. Sadece Suruç’ta değil Van’da, Amed’de, Ağrı’da, Muş’da, Dersim’de, Bingöl’de kıyamet koparılmalı. Türk devletinin çözümsüzlük politikalarının kabul edilmeyeceği gösterilmelidir. Yoksa bu devlet hiçbir adım atmaz, bunu herkes bilsin. Önder Apo doğru politika ortaya koyuyor. Doğru politika desteklenirse çözüm olur. Önder Apo’nun sadece çağrı yapması, çatışmasızlık yaratmasıyla Kürt sorunu çözülmez. Sadece İmralı’da diyaloglarla çözülmez. Eğer halkın mücadelesi yoksa, gerillanın sağlam duruşu yoksa AKP hiçbir adım atmaz. Çiller zihniyeti neyse AKP zihniyeti odur.
Her türlü yol ve yöntemle mücadele edilecektir. Tüm halkımızı demokratik güçleri de her türlü yol ve yöntemle mücadeleyi yükseltmeye çağırıyorum. AKP ve devleti de çözüm için adım atmaya çağırıyoruz. Biz ama yalvarmıyoruz. Senin de çıkarınadır diyoruz. Adım atmazsan bu tutum kabul edilmeyecektir, mücadele yükseltilecektir. Yalçın Akdoğan blöf yapıyorlar, taktik yapıyorlar diyor. Eğer doğru yaklaşmazsa bir ona ne yapacağımızı göstereceğiz.” 

No comments