Breaking News

Kazanan biz olacağız

Özgür Gündem muhabiri Ersin Çaksu’nun Kobanê Kantonu Başbakanı Enwer Muslim’le röportajı.


15 Eylül’den bu yana IŞİD çetecilerinin saldırılarına maruz kalan Kobanê Kantonu’nun başbakanı Enwer Muslim, gazetemiz Özgür Gündem’e saldırıların amacını, Kobanê’nin direnişini, ABD ve koalisyon güçlerinin IŞİD’e hava saldırıları, Türkiye’nin tampon bölge planlarını, konsolosluk rehinelerinin serbest bırakılması ve Kürdistan halkının Kobanê saldırıları sırasındaki direnişini değerlendirdi. Türkiye’den IŞİD’e ciddi bir desteğin olduğunu belirten Muslim, Türkiye’nin Kürt politikasını ve Ortadoğu politikasını bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini kaydetti. Muslim, ABD ve koalisyon güçlerinin IŞİD’e hava saldırılarını ise olumlu gördüklerini belirtti.
Sayın Muslim öncelikle Kobanê’nin durumunu soralım. Burada durum nedir, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kobanê bir savaşın içinde. DAİŞ (IŞİD) çetecileri çok ağır silahlarla, tanklarla, toplarla, füzelerle saldırıyor. Dünyanın değişik yerlerinden, Tunus’tan, Mısır’dan, Mexrip’ten, Afganistan, Suudi’den ve Avrupa’dan toplanmış yönünü Kobanê’ye çevirmiş durumda. Bu halkın kendi kendini yönetme iradesini yok etmek istiyorlar. 19 Temmuz’dan bu yana Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin ve farklılıkların bir arada ortak yaşam iradesini kırmak istiyorlar. Bu kantonal sistemin Ortadoğu’da başarıya ulaşmaması için saldırıyorlar.YPG/YPJ’nin buna karşı kahramanca mücadelesi de devam ediyor. Kürt halkının kızları ve oğulları buna karşı tarihi bir direniş gösteriyor. Bizler de kanton yönetimi olarak burada halkımızla birlikte direniyoruz. Halkımızdan bazıları çocuklarını Kuzey’e götürdükten sonra geri döndüler ve topraklarını savunuyor. Bu da Kobanê’nin düşmeyeceğini bir kez daha gösterdi herkese. Evet, şehitlerimiz oluyor, daha da olabilir ama düşmeyecektir. Kendimiz daha uzun bir savaşa hazırlıyoruz. Ama kazanan biz olacağız.
Sizler koalisyon güçlerinin müdahalesine nasıl bakıyorsunuz?
Burada bizim silahlı güçlerimizle Özgür Suriye Ordusu ve bazı diğer silahlı güçlerin bir anlaşması var. (Burkan El Firat’ı kast ediyor) Ortak hareket ediyorlar. Bu ittifakı önemsiyoruz. DAİŞ’in mutlak suretle buradan atılması gerekiyor. DAİŞ terörist bir örgüt, İslam’ı kullanarak halkları birbirine kırdırmak istiyor. Herkesin ortak düşmanıdır. ABD’nin ve koalisyon güçlerinin DAİŞ’e vurmasını da olumlu görüyoruz. Onların tavrı da Kobanê’ye yönelik saldırılara karşı aldıkları tavır da belli olacak. ABD ve diğer koalisyon güçlerinin DAİŞ’in bu kadar büyümesindeki günahları da ayrı bir konu. Kobanê sınırları içinde de vurmaları gerekir.
Şimdiye kadar Kobanê sınırları içerisinde herhangi bir bombardımanları oldu mu?
Hayır, şimdiye kadar vurmuş değiller. Belki Kobanê’den 70-80 kilometre ötedeki sınır köylerine vurmuş olabilirler, ama onu da biz bilmiyoruz.
Sayın Muslim, IŞİD’in elindeki Türk rehineler serbest bırakıldı ve Tükiye bunu “diplomatik zafer” olarak değerlendirdi. Bunların Kobanê’ye yönelik saldırılarla bağlantısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle bu konsolosluk rehinelerinin serbest bırakılması ve o ailelerine kavuşmasını sevinçle karşıladık. Fakat buna mukabil, onbinlerce kadın, çocuk, yaşlı, hasta insan göç yollarına düştü. Evleri talan edildi. Hayvanları açlıktan susuzluktan öldü. Şimdi de hala Türk trenleri IŞİD çetelerinin elindeki köylerde durup bazı aktarımlarda bulunuyor. Türkiye’nin sınırlarından bu çeteciler rahatça gelip geçiyor. Belçika’dan kalkıp Türkiye’ye oradan da buraya gelip bize karşı savaşıyor. Bunlar hepsi soru işaretleri doğuruyor.Türkiye’de bazı güçlerin bunları ciddi anlamda desteklediğini biliyoruz. DAİŞ’e karşı olanların olduğunu da biliyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, DAİŞ’in kendilerinin de düşmanı olduğunu söylüyordu. O zaman pratikte bunu görmek lazım. Onun sınırları üzerinde tankları yürütüyor, onun sınırları içerisinde katliamlar yapıyor. Bu nasıl düşmanlık? Düşmanla bu kadar iç içe olunur mu? Şimdi koalisyonda yer aldıklarını belirtiyorlar.
PKK Yürütme Komitesi üyesi Sayın Murat Karayılan “Türkiye’nin Kobanê ihanetinden sonra HPG olarak bizim için çözüm süreci anlamını yitirmiştir” dedi. Sizler de burada Kobanê üzerinden bir pazarlığın yapıldığını düşünüyor musunuz?
Çözüm ve barış için samimiyet ve güvenin iki taraflı olması lazım. Görüyoruz ki Sayın Öcalan ve PKK barış için çok fazla adım attı. Fakat diğer taraftan Türk devleti gerekli olan adımları atmadı. Türk devleti bir yandan barış dilini kullanırken diğer yandan karışıklıklar çıkarıyor. Bir tarafta DAİŞ’e karşılar, diğer tarafta DAİŞ’e destek veriyorlar. Bunların hepsi izaha muhtaç. Ciddiyetin olmadığı bir çözüm, çözüm olmaktan çıkar, sorunun bir parçası haline gelir. Bu DAİŞ onlarında başına bela olacak. Bunlar Kobanê Kantonu ile sınırlı kalmayarak Türkiye’nin sınırları içerisine de girecekler. Tabi sorduğunuz soru ile ilgili de anladığımız kadarıyla PKK yeniden bir değerlendirmeye gidecektir. Ama Türkiye, Ortadoğu ve komşularıyla ilişkileri, yine Kürt sorunu politikasını bir kez daha gözden geçirmeli. Türkiye’de olacak olan barışçıl bir çözüm, tüm Ortadoğu’yu etkileyecektir. Türk halkının ve Kürt halkının çıkarı için de iyi olan budur. DAİŞ gibi terörist bir örgütü desteklemek, Ortadoğu’daki halkların, inançların ve farklılıkların başına gelen her türlü katliama ortak olmaktır.
Cizîrê Kantonu’nda YPG’nin Serêkaniyê’den başlatmış olduğu hamleye ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Kobanê’ye yönelik saldırıları olunca bizim bir çağrımız oldu. Çağrımız öncelikli olarak Cizîrê ve Efrîn kantonlarınaydı, sonrasında da bütün Kürdistanî güçlereydi. Cizîrê Kantonu hamle başlattı. Şu anda devam ediyor. Çok önemli bir hamle ve sonuç alıcı olacağını da düşünüyoruz. Cizîrê ve Kobanê arasındaki Girê Spî (Til Ebyad) bölgesinin özgürleştirileceğini düşünüyoruz. Böylelikle DAİŞ’tan kaçan bölgedeki demokrat, özgürlükçü kesimlerin de tekrar yurtlarına döneceklerdir. Onlar da gelecek ve Kobanê Kantonu içerisinde yerlerini alarak yönetime dahil olacaklar. Özgür ve demokratik bir Suriye’yi hep birlikte inşaa edeceğiz. Bunun örneği de her üç kantonumuzda mevcuttur, zaten. Kimse DAİŞ’e umut bağlamasın. Er ya da geç DAİŞ bu topraklardan atılacaktır.
Kuzey Kürdistan halkının direnişini nasıl görüyorsunuz? Size göre Kuzey halkı bu süreçte üzerlerine düşen görevinin yerine getirdi mi?
Kuzey’deki halkımız başından beri yanımızda. Fakat bu son 10 günlük direnişleri çok anlamlı. Onlar kendilerini Kuzey halkı olarak değil, Kobanê halkı olarak gördüler ve sınırlara koştular. Bu direniş saygıya değer bir direniş ve bizi çok mutlu etti. Fakat Güney’deki destek hala bildiri ve kınama’dan öteye gitmedi. Onların da en az Kuzey halkı kadar destek vermesini beklerdik ve bekliyoruz da. Fiziki koşulları engel değil. Cizîrê Kantonu ile komşular, onlara verecekleri bir destek bize de verilmiş olur.
Peki, bu aşamada Kuzey Kürdistan halkına herhangi bir çağrınız var mı, ya da Kobanê halkının şimdi acil olarak neye ihtiyacı var?
Bize karşı çok kirli bir savaş yürütülüyor. Kuzey’deki halkımız şimdiye kadar olduğu gibi yine yanımızda durmaya devam etsin. Kobanê düşerse; Amed de, Efrîn de, Cizîrê de, Hewlêr de büyük darbe alır. Ama Kobanê düşmeyecek. Eninde sonunda zafer bizim olacaktır. Onun dışında bizim ihtiyaçlarımızı Kuzey halkı, elinden geldiğince sağlamaya çalışıyor. Ama bu günlerde en çok doktorlara ihtiyacımız var. Çok ağır bir savaş var.

No comments