Breaking News

Kobanê'de kim neyi planlıyor - Amed Dicle

15 Eylül 2014 öğlen saatleri. DAİŞ’in Kobanê'ye yönelik saldırıları başlamak üzere. Kobanê kantonunun dış ilişkilerinden sorumlu Ömer Aluş, bir Birleşmiş Milletler (BM )yetkilisi tarafından aranarak, 'Kobanê'den Türkiye'ye göç edecek olan 400 bin kişi için gerekli hazırlıkları yaptıklarını' belirtiyor. 

Konuşmanın yapıldığı saatlerde henüz çatışma başlamış değil. BM yetkilisi, Kobanê'yi Türkiye'den arıyor ve durumdan haberi var. Yani DAIŞ, Kobanê'ye saldıracak, Kobanê düşecek ve BM, Türkiye ile anlaşmalı olarak gidecek olan mültecileri karşılayacak. Plan BM'nin değil. Ancak BM durumdan haberdar edilmiş. 
Kobanê çevre ve merkeziyle hemen hemen 400 bin nüfusa sahip. Beklenen tümden boşalması...
Yazıya böyle bir giriş yaptık, zira Kobanê'ye yönelik saldırı sadece DAIŞ’in planı değil. Daha derin ve büyük kargaşaya yol açabilecek bir plan. Planlanan yer ise, Ankara. 
Urfa'daki devlet kurumlarının Kobanê'nin 20 Eylül'de düşeceğini bildiklerini ve ona göre plan yaptıklarını da burada not etmekte fayda var. 
Türkiye, binlerce defa söylendiği gibi Rojava'da gelişen devrimi boğmak istiyor. Ankara, 'Kürt hareketi Rojava'da kaybederse Ortadoğu ve tüm Kürdistan parçaları için geliştirdikleri siyasal ve toplumsal model çöker, ölümcül bir darbe alır ve mücadeleleri geriler' diye düşünüyor. Öcalan'ın Newroz 2013'te geliştirdiği siyasal süreci ötelemenin, sürekli oyalamanın, çözümü söylemde bırakmanın ve kapsamlı savaş hazırlığı temelinde karakol ve kalekol yapımına hız vermenin tek sebebi Rojava'ya dair bu beklentiden kaynaklıdır.
Kimileri Türkiye'nin 'DAIŞ karşıtı koalisyona’ girmesinin, bu durumla çeliştiğini söyleyebilir. Ancak Türkiye'nin önceliği Kürt hareketini DAIŞ eliyle darbelemektir. Rojava Devrimi çöktükten sonra zaten Türkiye'nin DAİŞ ile işbirliği yapmasına gerek kalmayacaktır. Bazıları da “DAİŞ'in sınıra gelmesi Türkiye için tehlikelidir” diyerek güya Türk devlet aklını ikna etmeye çalışıyor. Oysa Türkiye bu durumdan rahatsız değildir. Türkiye, daha sonra DAIŞ'i gerekçe gösterip tampon bölge planına daha fazla destek bulmayı da hedeflemektedir. Türkiye, özgür bir Rojava yerine DAIŞ’i tercih etmektedir. Çünkü Kürt fobisi, AKP gibi yapıların beynini zehirlemiştir. Ancak Kürtlerin bu planı bozacak gücü vardır ve tampon bölge olarak düşünülen yerin, Türk devletinin bu politikasından dolayı büyük bir savaş bölgesi olacağını görmemek için kör olmak gerekir.
Türk yetkililer ve kendilerini 'kullanılmış aptal' olarak tanımlayan kalemşörleri Türkiye'nin DAIŞ'i desteklemediğini iddia ediyor. Kürt Hareketi, Türkiye'nin Kobanê işgal planını DAIŞ ile yaptığını söylüyor. KCK açıklamasında bundan sonraki tutumunu ve siyasetini bu gerçeklik üzerinde kuracağını açıkladı. Yani AKP'nin bu konudaki hiçbir açıklaması Kürtler nezdinde geçerli değildir. Ve böyle olmadığı için durum ciddidir. Ortada stratejik bir kırılmanın olabileceği bir dönemi yaşıyoruz. Değil günler, saatler bile bu konuda önemlidir.
Kobanê Kantonu sınırlarına bakıldığında, DAİŞ’in Türkiye sınırını kullanmadan saldırması fiziksel olarak mümkün değildir. Kobanê'ye yönelik saldırıyı koordine edenler, daha önce PKK gerillalarına karşı savaşan özel tim ve subaylardır. Türkiye sınırı içerisinden manevra yaparak köylere ve YPG mevzilerine arkadan saldıran DAIŞ çeteleri nedense Türk askeri tarafından gündüz gözüyle fark edilmemektedir! Tam tersine, Türk asker ve polisleri sınırdaki halka, “DAİŞ Kobanê'de, biz burada sizi bitireceğiz” diye açık anonslar yapıyor.
Daha bir ay önce Cerablüs Sınır Kapısı’ndan, DAIŞ bayrağı altında sınırı geçen Türk tank ve panzerleri nereye gitti? DAİŞ ile hangi sınır angajmanı çerçevesinde bu askeri konvoy Suriye'ye geçti? Bu konvoyun görüntüleri MEDNUÇE TV’de yayınlanacak.
Kobanê üzerinden büyük hesaplar yapılmış durumda. Rojava'nın bu en önemli kalesi düşürülmeye çalışılıyor. YPG savaşçıları Tel Abyad üzerinden bir hat açma çabasında. Coğrafik olarak başka bir yoldan gidebilmek mümkün değil. Ancak bu konuda da en çok engel çıkaran, yine Türkiye. Begara aşireti lideri Newaf El Beşiri ile anlaşarak Tel Abyad'ta, YPG'ye karşı neredeyse bir ordu kurulmuş durumda. Sınırın Türkiye tarafındaki TİGEM Çiftliği’nde ise iki gizli kapı açılmış ve onlarca kilometreden oluşan bu bölge siviller ve gazetecilere kapalı. Soruyoruz: Neden?
Aynı Newaf El Beşiri'nin Serekaniyê saldırısını Urfa'da organize ettiğini biliyoruz. Bunu basının önünde kendisi açıkladı. Şimdi belediye başkanı olan dönemin Urfa Valisi ile ortak basın toplantısı yaptılar ve görüntülerini televizyonlarımızda yayınladık.
Tel Abyad, Kobanê'nin doğu cephesidir ve çok değil yakın zaman içinde burası özgürleşecektir. Güney ve doğu cephesinde ise şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalar daha çok güney cephesine yoğunlaşmış durumda. DAIŞ buraya, Rakka'dan silah ve adam takviyesi yapıyor.
Kobanê'ye ilişkin irdelenmesi gereken diğer bir nokta ise ABD'nin hava operasyonudur. ABD'nin Rakka bölgesine yönelik hava saldırısı, Kobanê'ye yönelen DAIŞ çetelerini etkilemiyor. Zira koalisyon güçlerinin bu cepheye yönelik bir taarruzu yok. Aksine DAIŞ, Kobanê'yi kendisi için kurtulma alanı olarak görüyor ve bu sebeple daha fazla yöneliyor. Ayrıca Kobanê'nin ABD için stratejik bir bölge değil. Kobanê'de veya Rakka'da DAIŞ'e yönelir. Tam aksine ABD, Kobanê'nin düşmesini Kürtleri Suriye'de kendine mahkum etmenin bir aracı olarak görmektedir. Bunun DAIŞ eliyle olması ABD için ilkesel bir mesele değildir.  
Sonuç olarak Kobanê düşmez, Kobanê DAIŞ’e geçit vermez bunu biliyoruz. Kobanê'den gelen direniş görüntüleri ve halkın kararlılığı tüm hesapları alt üst edecek potansiyeldedir. 
Kobanê'de kirli planlar yok olacak, silinecek...
Kobanê'de birçok şey yeniden yeşerecek...

No comments