Polat Can ile Amerikan Hava Saldirilari ve Kobanê Üzerine
Sayın Polat Can, Amerika ve koalisyondaki diğer ülkeler Suriye’de IŞİD’e yönelik saldırılara başladılar birkaç gün önce. Bu saldırıların büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalan Kobanê üzerindeki etkisi ne oldu?
Polat Can: IŞİD birkaç gündür diğer bölgelerdeki saldırılarını durdurup bütün gücüyle sadece Kobanê’ye yönelmiş durumda. Ne rejime karşı ne de başka bir şehirde IŞİD’in saldırısı söz konusu değil. Birçok şehirden, Rakka’dan, Tilhemîs’ten, Minbic, Carablus ve daha birçok şehirden topladığı güç ile Kobanê’ye saldırıyor IŞİD. Kullanılan ağır silahlara, tanklara ve toplara karşı YPG yaklaşık on gündür çok onurlu bir direniş sergiliyor. Bu direniş ve bu irade karşısında IŞİD ne kadar kırılıyorsa da, askeri mühimmat olarak çok büyük olduğu bilinen bir gerçek. Biz uzun suredir IŞİD’in Kobanê’ye girişini engellemek, yavaşlatmak için direniyoruz doğal olarak, onları durdurmak istiyoruz ama karşımızdaki güç çok fazla. Bunun için de pratikte bir an önce bir müdahele olmalı, ve IŞİD’e karşı savaşan güçer bize yardım etmeliler.
Peki, bu yardımı kimden istiyorsunuz? Bir bilgi kirliliği söz konusu. Birçok kişi Amerika’nın Kobanê bölgesinde IŞİD’e saldırdığını söylerken Rêdûr Xelîl de saldırıların olmadığını söyledi birkaç saat önce. Siz neler diyeceksiniz bu konu hakkında?
Polat Can: Altını çizerek söylüyorum, Amerika’nın ya da koalisyondaki hiçbir ülkenin Kobanê bölgesinde IŞİD’e yönelik bir saldırısı gerçekleşmedi şu ana kadar. Birkaç uçağın uçtuğu doğrudur fakat bu uçakların kime ait olduğu bile belli değil henüz. Türkiye’nin de olabilir bu uçaklar, Suriye rejiminin de. Biz yardım derken YPG’ye yardımdan da bahsetmiyoruz, Kürt halkına yardımdan bahsediyoruz. Ölümün pençesinde olan, Şengal’de yaşanlar ile yüz yüze kalan Kobanê halkına henüz bir yardım yapılmadı.
Peki, nedir bunun sebebi? IŞİD’e karşı bir koalisyon oluşturan bu ülkeler sivil insanların hayatları bu kadar tehlikede iken nasıl bu kadar kayıtsız kalabiliyorlar?
Polat Can: Biz de bu soruya bir cevap arıyoruz. Fakat onlar da bazı sorulara cevap aramalı. Kürtlerin hayatları bu kadar ucuz mu? Bir katliam tehlikesine maruz kalan, Kobanili 600 bin Kürdün hayatı bu kadar ucuz mu? Bir takım siyasi çıkarlar için konuşan bazı ülkeler, yine bir takım siyasi anlaşmazlıklar yaşayan Kürt partileri, Kürtlerin hayatların çok ucuz mu sayıyor? Zor durumda kalan bu millete en tehlikeli bir zamanda yardım etmeyeceklerse o zaman biz IŞİD’e karşıyız, biz terörizme karşıyız demesinler kimseye.
Yani bazı Kürt partileri Amerika ve koalisyonun IŞİD’e saldırmasına karşı çıkıyor, öyle mi demek istiyorsunuz?
Polat Can: Evet aynen bunu demek istiyorum. Bu tutumlarını devam ettirirlerse bu Kürt partilerinin isimlerini de açıklarız. Çünkü kurduğumuz bazı temaslarda aldığımız bilgiler doğrultusunda bazı Kürt partilerin Amerika’nın IŞİD’e saldırılarını engellemek istediğini biliyoruz.
Bir Kürt partisi neden bu saldırıları engelleyip binlerce Kürdün öldürülmesine yol açsın ki?
Polat Can: Çünkü bu zor zamandan bazı kesimler insanları düşünmek yerine kendi basit çıkarlarını düşünüyorlar. Bu onlar için bir fırsat, tam da zamanı diyorlar, gittikçe yenilgiye yaklaştığımızı düşünüyorlar ve sonrasında pazarlıklarla kendi isteklerini gerçekleştirmek istiyorlar. Bu insanlığa ve Kürtlüğe yakışmayan bir şey. Hangi parti olursa olsun Kürt halkının bu zor zamanında yanında olmalı. Ki ben bahsettiğim bu partilerin yardım için YPG’ye bir tek kurşun bile vermediğini söylemeyebilirim. Kimse yardım istemediğimiz iddiasında bulunmasın, biz bütün Kürtlere sesleniyoruz.
Peki, bahsettiğiniz bu partilerin durumun ne kadar tehlikeli olduğunun farkındalar mı?
Polat Can: Durumun tehlikeli olduğunu sizden de bizden de çok daha iyi biliyorlar.
Kürt medyası hakkında neler diyeceksiniz? Kimi haberler doğrulanmadan yayınlanıyor ve durumun Kobanê’de çok iyi olduğu söyleniyor sürekli, neler diyeceksiniz?
Polat Can: Kaç gündür sürekli savaş halinde olduğumuz için medyayı takip etme fırsatımız olmadı. Biz halkımızın umudunu kaybetmesini istemiyoruz fakat durum kötü. Herkes bilsin ki, Kürdistan’ın dört bir yanından destek için gelen Kürt gençleriyle kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. Gerekirse Stalingrad Direnişini Kobanê’de tekrarlayacağız.
Medya konusuna dönecek olursak, durumun çok iyi olduğunu yazan kimi medya kuruluşları yüzünden temas halinde olduğumuz ülkeler ile anlaşmazlıklar yaşıyoruz. Biz bir şey söylerken onlar bizi dinlemeyip farklı bir şey yazıp çiziyorlar.
Yapılan yanlış açıklamalar ve haberler savaş cephesinden haberdar olmamak ile ilgili bir şey olabilir mi? Çünkü uluslararası kuruluşlar bazen Kobanê’deki yetkililerin söylediği şeyler üzerinden açıklama yapıyorlar.
Polat Can: Evet yanlış haberler ve açıklamalar bizi çok kötü etkiliyor. Mesela dün Amerikan uçaklarının Kobanê’de IŞİD’e saldırdığını söylemiş, yazmış herkes, fakat biz yüzde yüz eminiz ki herhangi bir saldırı gerçekleşmemiş. Saldırmayı bırakın henüz Amerika’nın Kobanê’de IŞİD’e saldırması yönünde alınmış bir saldırı kararı da yok.
Peki, Kürtler dünyanın dikkatini Kobanê’ye çekmek için neler yapmalılar?
Polat Can: Öncelikle bütün dünya bilsin ki kendi kısıtlı imkânlarımızla onca şehit vererek 250 bin Ezidi insanımızı büyük bir katliamdan kurtardık. Ve Kobanê’de de yaklaşık iki yıldır ambargo olduğu halde direniyoruz. IŞİD ve destekçileri bunu iyi gördükleri, bildikleri için sürekli Kobanê’ye saldırıp burayı iyice zayıf düşürmek istediler. Bunun için Kobanê için basit basın açıklamaları, oturma eylemleri değil etkili olabilecek eylemler düzenlenmeli. İnsani bir müdahale için büyük bir kamuoyu, büyük bir baskı yapılmalı. YPG’ye yardımı bir kenara bırakın diyorum, katliam tehlikesi ile karşı karşıya kalan Kobanili yüz binler için bir şeyler yapsınlar diyorum. Amerika ve koalisyondaki ülkeler IŞİD’i hedef alıyor olabilir, saldırılara başlamış olabilirler ama en tehlikeli yerlere saldırı düzenlemiyorlar. Til Abyad’da saldırdılar fakat Kobanê bölgesinde olan onlarca IŞİD tankının dizildiği yerleri hedef almadılar. Bunun için halkımız dünyanın dört bir yanında büyük bir kamuoyu oluşturmalı. İki gündür New York’ta teröre karşı bir konferans düzenleniyor. Peki, burada Kobanê için ne denildi, nasıl bir karar alındı? Yani eğer Kobanê için bir şey yapılmıyorsa demek ki tüm bu konferanslar, konuşmalar, koalisyonlar boşuna!
Yaşanan olaylarda Türkiye’nin rolü ne, peki?
Polat Can: Türkiye son olarak kötü bir rol aldı ve bu rolü oynuyor. Sizin de takip ettiğiniz gibi, biz YPG olarak, Rojava Kürtleri olarak Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Hiçbir zaman sınırda Türkiye ile bir sorun yaşamama esası üzerinde hareket ediyorduk. Fakat son zamanlarda herkesin bildiği bir gerçek var ki Türkiye IŞİD’i destekliyor. Bir pazarlık var, IŞİD gelip Kobanê’ye girecek, sonra diğer Rojava şehirlerini de ele geçirecek ve sonra da bu mıntıkalara Türk askerleri yerleştirilerek bir tampon bölge oluşturulacak. Türkiye’nin planı bu. Ki zaten Türkiye’nin IŞİD’e yaptığı yardım sonucunda IŞİD elindeki Türk rehineleri bıraktı. Bu kötü pazarlık Kobanê üzerinden yürütülüyor.
İnsan hakları örgütlerine, sivil toplum örgütlerine sesleniyorum. Eğer şimdi yardım etmezlerse sonrası çok geç olabilir. Evet, YPG kendi kısıtlı imkânlarıyla, hafif silahlarıyla direniyor fakat YPG bir Süpermen değil, bir ilahi güç değil. Bir an önce harekete geçmeliler.
NOT: Röportaj konunun acilliği doasıyla hemen tercüme edilerek yayınlanıyor. Çeviri ideal olmayabilir ama gerçeğe en uygun şekilde çevirilip, bir başka gazeteci tarafınan da kontrol edilmiştir.
Kaynak:civiroglu.net
No comments