Almanya'nın IŞİD endişesi

Almanya, Suriye ve Irak’taki çetelere katılan gençlerin geri dönerek, iç güvenlik için tehlike oluşturmasından endişeleniyor. Türkiye üzerinden rahatlıkla çatışma bölgelerine geçen ve katliamlara karışan birçok gencin tekrar Almanya’ya dönmesini engellemek de kolay değil.

‘Cihat’ adına Suriye ve Irak’ta katliamlara karışan gençlerin Almanya’ya dönüşlerinde psikolojik tedavi görmeleri ve yeniden topluma kazandırılmaları da isteniyor. 

Resmi verilere göre, Almanya’dan Suriye ve Irak’a giderek IŞİD ve benzeri örgütlere katılan gençlerin sayısı 400’ü geçiyor. Ancak tahminler bu sayının çok daha fazla olduğu yönünde. Anayasayı Koruma Örgütü’ne göre de, bu kişilerden en az 5’i intihar eylemlerine karıştı.  

IŞİD ve ona yakın örgütlerin Suriye ve Irak’ta işledikleri cinayetlerin dünya gündemine daha fazla girmesiyle birlikte, batılı ülkelerin tümünde olduğu gibi Almanya’da da Ortadoğu’da savaşan gençlerin geri dönüşü konusu gündeme oturdu. Alman makamlar, Suriye ve Irak’taki IŞİD’çilerin tekrar ülkeye dönmesinden ve burada benzeri faaliyetler içerisine girmesinden endişeleniyor.

TÜRKİYE’DEN ZORLUK YAŞAMADAN GEÇİYORLAR

Ancak, Almanya’dan Türkiye üzeri Suriye’ye geçen gençlerin sınırlarda herhangi bir sıkıntı yaşamaması dikkat çekiyor ve bu durum Alman makamlarının gözünden de kaçmıyor. Özellikle yaz aylarında tatil bahanesiyle Türkiye’ye giden IŞİD ve kendilerini ‘cihatçı’ olarak adlandıran diğer örgütlerin mensupları, Kürtler dışında herkese serbest olan sınırlardan rahatlıkla Suriye’ye geçiş yapıyorlar. Türk yetkililerin sınırdan silah ve cephane geçişine izin verdikleri Batılı ülke makamlarının ve medyanın gözünden kaçmıyor.

Alman medyasına konuşan Hamburg Belediye Meclis üyesi Gülnur Can, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nden aldıkları bilgiler ışığında Suriye sınırının çetelerin geçişlerinde rahatlıkla kullanıldığını söyledi. Bu durumun Alman makamları için iki ayrı sorun oluşturduğunu kaydeden Can, “çünkü (Alman makamları) gençlerin savaş bölgelerine geçerek, terörist gruplara katılmalarına engel olamıyorlar. Ve yine bu ‘Cihatçılar’ herhangi bir ciddi zorlukla karşılaşmadan Almanya’ya dönebiliyorlar. Mesela Türkiye üzerinden” dedi.  

TATİL BAHANESİYLE GİDİYORLAR

Almanya’dan Suriye’ye giderek çetelere katılan gençlerin engellenmesi için Türkiye’nin ciddi bir çabası bulunmadığı gibi, bu gençlerin geçişlerine göz yumulması da işleri zorlaştırıyor. Yine Türkiye’nin hem Türkiye kökenliler için hem de diğer ülkelerden gençler için tatil ülkesi olması nedeniyle, Suriye’ye geçişleri engellemeye dönük Almanya’dan çok ciddi bir adım atılamıyor. Çünkü, Türkiye’yi geçişte kullananların tümü tatil için gittiğini beyan ediyor.

MÄURER: SINIR KONTROLLERİ OLDUKÇA ZAYIF

Bremen Eyaleti İçişleri Senatörü Ulrich Mäurer, “Hiçbiri Suriye’den direkt olarak Bremen’e gelmiyor” diyerek, Suriye’ye geçişlerde Türkiye’nin kullanıldığına dikkat çekti. Nordwestradio’ya konuşan Mäurer, “Gençler Türkiye’ye gidiyorlar. Tatil seyahatine çıktıkları zannediliyor ve sonradan sınırdan geçiyorlar. Sonra başka ülkeler üzerinden Frankfurt’a ve günün birinde de yine Bremen’e geliyorlar.

Suriye’ye giden ‘cihatçıların’ Almanya’ya dönüşlerinin engellenmesi için çaba sarf ettiklerini savunan Mäurer, birçok gencin Alman vatandaşı olması nedeniyle Almanya’ya girişlerine engel olunamadığını kaydetti. Mäurer, Almanya’ya geri dönecek olan yabancılara girişin yasaklanması ve ya oturum haklarının iptalının kolay olmadığının da altını çizdi.

Bremen İçişleri Senatörü, “Türkiye sınırlarına gelince, sınır kontrolleri oldukça zayıf ve bu yüzden yaptırım konusunda ciddi problemler yaşıyoruz” dedi.

ORTA VADEDE TEHLİKE OLACAKLAR

Ulrich Mäurer, Suriye rejimi ile işbirliğinin olmaması nedeniyle ülkedeki katliamlarda yer alan kişilerin tespit edilmesinin zor olduğuna da dikkat çekti. Mäurer, bu nedenle Almanya’ya dönenlerin sadece sıkı ve bireysel takipler ile tespit edilmeye çalışıldığını ve başka alternatiflerinin olmadığını sözlerine ekledi.

Ortadoğu ve İslam uzmanı Michael Lüders de, Almanya’dan Suriye ve Irak’a giden ‘cihatçı’ gençlerin orta vadede güvenlik açısından sorun olacağı görüşünde. Radio-Bremen’e konuşan Lüders, “gözümüz geri dönenlerin üzerinde olmalı” demişti.

Anayasayı Koruma Örgütü Başkanı Hans-Georg Maaßen ise, Almanya’ya dönecek çetelerin tehlike oluşturduklarına ilişkin kesin bir veri olmadığını söylerken, ‘büyütülmüş soyut bir tehlike’ terimini kullanmıştı.  

PSİKOLOJİK DESTEK PROGRAMLARI TALEBİ

Suriye ve Irak’ta bulunduktan sonra Almanya’ya dönecek gençlere ilişkin herhangi bir programın bulunaması da bazı siyasetçileri endişelendiriyor. Sol Parti (Die Linke) milletvekili Ulla Jelpke, geri dönenler için ‘topluma kazandırma’ programlarının devreye konularak, Almanya’da yeniden benzer gruplara kaymalarının önlenmesi gerektiğini söylemişti.

Hamburg Belediye Meclis üyesi Gülnur Can ise, ülkeye geri dönen ‘cihatçı’ gençler için psikolojik destek verilmesini istiyor. Can, bu kişilerin yaptıklarından ötürü hesap vermelerinin şart olduğunu, ancak birçoğunun travmatize olduğu görüşünü paylaşıyor.