Kerkük İzlenimleri; Aynı mevzide Kürdistani güçlerin ortak direnişi

Amed Dicle

Kerkük’teyiz. Amacımız bu cephede IŞİD’e karşı ortak savunma hattı kuran Kürt güçlerinin mevzilerine gitmek. Son durumu yerinde görmek ve direnişçilerden genel durumu öğrenmek…

Kerkük’e ulaştığımızda bize önceden verilen adrese gidiyoruz. Evin ikinci katındaki pencerelerin camları olduğu gibi yerde. Ev sahibi, bir süre önce sokaklarında yaşanan bombalı saldırı sonucunda insan parçalarının pencereden içeri girdiğini’ anlatıyor. Durum oldukça ciddi ve kentte güvenlik sıkı tutuluyor.

 Kerkük’ün ana giriş yolları ve merkezi güzergahlar dört dilde yazılıyor. Kürtçe, Arapça, İngilizce ve Türkçe. Kent valisi Dr. Nejmeddin Kerim’den herkes memnun. Bir yandan güvenlik tedbirleri alınıyor, diğer yandan ‘savaş şehri görüntüsü’ siliniyor. Kerkük, bölgedeki diğer kentlere oranla daha sakin ve temiz. Bomba sesi olmasa bölgede savaş olduğu pek fark edilmez.

Biraz sonra bir araç geliyor. Araçta bulunan iki gerilla bizi cepheye götürmek üzere geldiklerini söylüyorlar. Kerkük kent merkezinin ortasında gerillaları kendi üniforma ve silahlarıyla görmek Kürtler arası birliğin ve ortak direnişin ne kadar geliştiğini gösteriyor.

Gerillaların aracına binerek bölgenin guneyine doğru gidiyor. Önceden orada bekleyen dört genç daha bizimle geliyor. Onlar da direniş birliklerine katılmak üzere askeri eğitim almaya gidiyorlarmış. Bizi götüren gerilla, ‘her gün onlarca genç güçlerimize katılmak üzere başvuruda bulunuyor’ diyor.

Bu yol, Tikrit üzerinden Bağdat’a doğru gidiyor. Musul’a gitmek isterseniz bir kaç kilometre sonra sağ tarafa gidebilirsiniz. Musul 160, Tikrit 102 kilometre. İkisi de IŞİD işgalinde. Gittiğimiz bölge ise Kerkük’e 30 km yakın. IŞİD ile olan sınırın sıfır noktası. Yolda kilometre başı kontrol noktası bulunuyor. Ama gerilla aracı kontrol edilmiyor ve peşmergelere selam vererek geçiyoruz. Gideceğimiz noktada peşmerge güçleri tarafından karşılanıp sonra gerilla ve peşmergelerin ortak kullandıkları mevzilere ulaşıyoruz.

Mevzilerde uzun süre kalmak yasak. Çünkü burası savaş bölgesi. Üst üste yığılmış topraktan ‘sınır’ oluşturulmuş. Bölgenin adı Dakok. 200 metre ötede IŞİD işgalinde olan üç köy bulunuyor. Bu köyler Kürt köyleri ama Saddam rejimi döneminde Kürtler buradan çıkarılmış ve Sunni Araplar yerleştirilmiş. Söylenenlere göre, Kerkük bölgesindeki Arap halkı da sonradan getirilmiş bu çevreye karşı tepkili. Zira çoğu potansiyel olarak IŞİD ile işbirliği içinde.

Bizimle gezen bir kaç gerilla ve peşmerge, geçişlerde başımızı sürekli eğmemizi, mevzilerde çok kalmamamızı, fotoğraf çekerken görüntü vermememiz gerektiğini sürekli hatırlatıyorlar. ‘Eğer bunlara dikkat etmezseniz bir suikaste uğrayabilirsiniz’ diyorlar. Bunun şakası olmuyor. Biraz uzakta görünen IŞİD bayrağını çekmek için fotoğraf makinesine bir kaç saniye fazla odaklanınca görevli boynunuzu tutup geriye çekiyor.

Burası Kerkük’e giden en stratejik bölgedir. Eğer düşerse Kerkük düşer. Onun için YNK yönetimi, PKK’den gerilla takviyesi istemiş ve ortak savunma cephesi oluşturulmuş. Çok sayıda peşmerge ve gerilla var. Kendi aralarında bir sistem kurmuşlar. Bölgeye ağır silahlar yerleştirilmiş. Savaş tecrübesi olmayan peşmergelere gerillalar eğitim veriyor. Mahmur kampından da çok sayıda milis bu cepheye gelerek görev almış bulunuyor.

Cephede çok sayıda kadın gerillalar da var. Onlar da savaş tecrübelerini diğer güçlerle paylaşıyorlar. Peşmerge güçlerinin bir bölümü resmiyette Irak ordusuna bağlı. Cepheye bu üniforma ile gelmişler. Diğer peşmerge güçleri Guney Kürdistan yönetimine bağlı. Ancak hepsi aynı işleyişe ve oluşturulan sisteme dahiller.

Diğerlerine oranla biraz yaşlı bir peşmergeye, ‘daha önce hiç savaşa katılıp katılmadığını’ soruyorum. Biraz çekinerek ‘bırakuji savaşına katıldım’ diyor. KDP ve PKK ile savaşa katılmış. KDP ile biraz savaştım ama ‘PKK savaşında silah sıkmadım’ diyor. Ve devamla; ‘Çok şükür bugün aynı mevzide vatanımızı koruyoruz. Geçmiş hatalarımızı tekrar etmeyiz. Kimse artık Kürtleri birbirine çatıştırmaz’ diyor. Bu konuşmayı dinleyen gerilla ve peşmergeler aynı temenniye katılıyorlar.

Bir gerilla ise buraya ‘iç firar’ yaparak gelmiş. İsmi Şervan. Bir yıllık gerilla. Bulunduğu kampta basın işleriyle ilgileniyormuş. Kerkük’e gidecek gerillaların geçişini kameraya çekmek için görevlendirildiğinde, kamerasını alıp araca biniyor. Yolda ‘sayım olduğunda kadın gerillaların yardımı ile saklandım’ diyor. Gerilla komutanı, kendisini savaşa katmayacaklarını ve bir süre sonra onu kırmayacak şekilde dağa geri göndereceklerini söylüyor. Şervan bu konuşmayı duymuyor.

Kadın gerilla birliği ise değişik bölge ve birliklerden gelenlerden oluşuyor. İçlerinde doğu, Rojava, kuzey ve guney Kürdistanlılar var. Bir çoğu Türk ordusu ile yaşanan bir çok çatışmaya ve eyleme katılmış. Savaş tecrübesi olanlar özellikle görevlendirilmiş.

Gerilla ve Peşmerge komutanları, bölgedeki Şii Türkmen ve arapların da Kürtler kadar kendilerini desteklediklerini belirtiyorlar. Bölgedeki Kakai Kürtlerin de aktif bir şekilde savunma güçlerine katıldıklarını söylüyorlar. Bir sonraki gidişimizde bölgenin IŞİD’ten temamen temizlenmiş olacağını ve bizim daha güvenli bir şekilde dolaşabileceğimize dair söz veriyorlar.