YPJ’liler: ‘eşitlik ve topraklarımız için savaşıyoruz’
Times gazetesi, Suriye’nin kuzeyi Rojava’da IŞİD’e karşı savaşan YPG’nin kadın birliği YPJ’lilere (Kadın Savunma Birlikleri) dair bir habere yer veriyor.
Fotoğraflarını Jack Hill’in çektiği, Anthony Loyd’un kaleme aldığı haberde 20 yaşındaki Tolveen Van, Cebel Abdülaziz bölgesini göstererek “Burada kendi kalaşnikofumla bazı Daeş’lileri (IŞİD) öldürdüm. Başka bir yerdeki çatışmada da başka birini öldürdüm. Yerde bir Daeş’li cesedi gördüğümde moralimin yükseldiğini hissediyorum” diyor.
Times gazetesi muhabirine göre, Cebel Abdülaziz’de görüştüğü YPJliler IŞİD’e karşı mücadelede “etkin bir rol üstlendi.”
Haberde YPJ’li Tolveen’in şu sözleri de yer alıyor:
“Biz yalnızca feminizm için savaşmıyoruz, biz daha çok halkımızı, topraklarımızı korumak için savaşıyoruz. Ama savaşmak ayrıca birim gerçek eşitlik anlayışlımızın bir parçası. Kadınları, mutfağa kapanan, bulaşıkları yıkayan ev kadınları gibi gören DAEŞ gibi bir düşmana karşı savaşmaktan gurur duyuyoruz.”
Gazete, YPJ’lilerin mücadelesi için, “Kadınlar, IŞİD savaşçılarını öldürme eylemini, kendi ‘kadınlıklarına’ ters düşen bir eylem olarak değil, cinsiyet eşitliği olarak tanımlıyor ve düşmanlarının ideolojisine tepki gösteriyor” diyor.
Gazetenin ‘Türkiye’den gelen 25 yaşındaki bir Kürt” olarak tanımladığı birliğin komutanı Nuda Saso, “En son Cebel Abdülaziz’i ele geçirmek için yapılan operasyonda birini öldürdüm. Ölmüştü ama yüzüne bakmaya bile tahammül edemedim. Daeş midemi bulandırıyor” diyor.
Times gazetesi muhabiri haberi öyle sürdüyor:
“PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlamlaştırdığı, sosyalist ideolojinin toplum temelli anlayışına bağlılıkları, YPG ve YPJ’yi IŞİD’in en zorlu düşmanları yaptı. Koalisyon savaş uçakları Kobani’de ve diğer bölgelerde destek amaçlı cihatçıları bombalamadan önce de Suriye’deki Kürt güçleri çok dişli bir güçtü. Kuzey Irak dağlarındaki PKK kadroları, Suriyeli Kürtlerin eğitimine ve organize olmalarına yardım etmek için 2012’de Rojava’ya geçti. Kadın ve erkek, PKK’nın birçok birliği hala orada, saha komutanlığında duruyor.”
Gazeteye konuşan 24 yaşındaki Arjeen Rojava, iki kere yaralanmış, “Daeş tarafından ele geçirilmek yerine ölmeyi tercih ederiz” diyor ve Tel Tamer yakınlarındaki çatışmada üç YPJ’linin esir alınmamak için intihar ettiğini söylüyor.
Times gazetesi, ‘IŞİD güçleri tarafından çevrelenen ve mühimmatları tükenen üç kadının, esir alınmamak için el bombasıyla intihar ettiklerine inanıldığını’ yazıyor.
Haberde, YPJ’lilerin ideolojilerine ilişkin şu ifadeler kullanılmış:
“Davalarına olan bağlılıklarına rağmen, hevesleri köktenciliğe varmıyor. Suriye savaşında rol oynayan diğer ideolojilere kıyasla, YPJ’nin sosyalist eşitçiliği ilerici görünüyor ve kadınlar, günlük ideolojik eğitimlerinin parçası olarak, siyasal felsefe kadar feminist literatürü de okuma teşvik edildiklerini söylüyor.”
Times gazetesi haberini, Arjeen’in şu sözleriyle noktalıyor:
“Sosyal feministler, radikal feministler, hepsini okudum. ‘Askeri’ konseptin ‘eril olduğu’ anlayışını ters yüz etmekten gurur duyuyorum, ben kendimi daha çok belli bir feminist anlayışla tanımlıyorum. ‘Eşitlikten’ çok, ‘aynılık’ arayışındayım. Savaş bittiğinde başka bölgelerde kadınları askeri konularda eğiteceğim. Daeş gittikten sonra, savaşacak başka erkekler ve kadınlar olacak.”
Kaynak:Kurdistan24
Fotoğraflarını Jack Hill’in çektiği, Anthony Loyd’un kaleme aldığı haberde 20 yaşındaki Tolveen Van, Cebel Abdülaziz bölgesini göstererek “Burada kendi kalaşnikofumla bazı Daeş’lileri (IŞİD) öldürdüm. Başka bir yerdeki çatışmada da başka birini öldürdüm. Yerde bir Daeş’li cesedi gördüğümde moralimin yükseldiğini hissediyorum” diyor.
Times gazetesi muhabirine göre, Cebel Abdülaziz’de görüştüğü YPJliler IŞİD’e karşı mücadelede “etkin bir rol üstlendi.”
Haberde YPJ’li Tolveen’in şu sözleri de yer alıyor:
“Biz yalnızca feminizm için savaşmıyoruz, biz daha çok halkımızı, topraklarımızı korumak için savaşıyoruz. Ama savaşmak ayrıca birim gerçek eşitlik anlayışlımızın bir parçası. Kadınları, mutfağa kapanan, bulaşıkları yıkayan ev kadınları gibi gören DAEŞ gibi bir düşmana karşı savaşmaktan gurur duyuyoruz.”
Gazete, YPJ’lilerin mücadelesi için, “Kadınlar, IŞİD savaşçılarını öldürme eylemini, kendi ‘kadınlıklarına’ ters düşen bir eylem olarak değil, cinsiyet eşitliği olarak tanımlıyor ve düşmanlarının ideolojisine tepki gösteriyor” diyor.
Gazetenin ‘Türkiye’den gelen 25 yaşındaki bir Kürt” olarak tanımladığı birliğin komutanı Nuda Saso, “En son Cebel Abdülaziz’i ele geçirmek için yapılan operasyonda birini öldürdüm. Ölmüştü ama yüzüne bakmaya bile tahammül edemedim. Daeş midemi bulandırıyor” diyor.
Times gazetesi muhabiri haberi öyle sürdüyor:
“PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlamlaştırdığı, sosyalist ideolojinin toplum temelli anlayışına bağlılıkları, YPG ve YPJ’yi IŞİD’in en zorlu düşmanları yaptı. Koalisyon savaş uçakları Kobani’de ve diğer bölgelerde destek amaçlı cihatçıları bombalamadan önce de Suriye’deki Kürt güçleri çok dişli bir güçtü. Kuzey Irak dağlarındaki PKK kadroları, Suriyeli Kürtlerin eğitimine ve organize olmalarına yardım etmek için 2012’de Rojava’ya geçti. Kadın ve erkek, PKK’nın birçok birliği hala orada, saha komutanlığında duruyor.”
Gazeteye konuşan 24 yaşındaki Arjeen Rojava, iki kere yaralanmış, “Daeş tarafından ele geçirilmek yerine ölmeyi tercih ederiz” diyor ve Tel Tamer yakınlarındaki çatışmada üç YPJ’linin esir alınmamak için intihar ettiğini söylüyor.
Times gazetesi, ‘IŞİD güçleri tarafından çevrelenen ve mühimmatları tükenen üç kadının, esir alınmamak için el bombasıyla intihar ettiklerine inanıldığını’ yazıyor.
Haberde, YPJ’lilerin ideolojilerine ilişkin şu ifadeler kullanılmış:
“Davalarına olan bağlılıklarına rağmen, hevesleri köktenciliğe varmıyor. Suriye savaşında rol oynayan diğer ideolojilere kıyasla, YPJ’nin sosyalist eşitçiliği ilerici görünüyor ve kadınlar, günlük ideolojik eğitimlerinin parçası olarak, siyasal felsefe kadar feminist literatürü de okuma teşvik edildiklerini söylüyor.”
Times gazetesi haberini, Arjeen’in şu sözleriyle noktalıyor:
“Sosyal feministler, radikal feministler, hepsini okudum. ‘Askeri’ konseptin ‘eril olduğu’ anlayışını ters yüz etmekten gurur duyuyorum, ben kendimi daha çok belli bir feminist anlayışla tanımlıyorum. ‘Eşitlikten’ çok, ‘aynılık’ arayışındayım. Savaş bittiğinde başka bölgelerde kadınları askeri konularda eğiteceğim. Daeş gittikten sonra, savaşacak başka erkekler ve kadınlar olacak.”
Kaynak:Kurdistan24
No comments