‘Erdoğan ve DAIŞ Kobanêli Kürtlere katliam uyguladı’

HABER MERKEZİ – Kahire Stratejik Araştırmalar Merkezi yöneticisi Kurdî El-Seyid Ebdilfetah, Türkiye’nin DAIŞ ve El-Nusra çetesiyle ortaklığına ve bu ortaklık sonucunda Kobani’de gerçekleştirilen katliama dair çarpıcı bir analiz yaptı.

Kahire Stratejik Araştırmalar Merkezi yöneticisi Kurdî El-Seyêd Ebdilfetah,DAIŞ çetelerinin Kobanêli sivil halka yönelik son saldırıları ile Türk hükümetinin çetelere yardımını konu alan araştırma yazısı 1 Temmuz 2015’te “El-Mûsewer” dergisinin 4734’üncü sayısında yer aldı. Yazı “Erdoğan ve DAIŞ Kobanêli Kürtlere katliam uyguladı” adıyla yayımlandı.

Ebdilfetah araştırma yazısında çetelerin Türkiye topraklarından sınırı aşarak Kobanê giriş, aynı zamanda çetelerin Kobanê’nin güneyi ve doğusundaki halka yönelik saldırılarının artışı ve sivil halka yönelik böylesine bir katliamı girişimine yer verilmiş.

Ebdilfetah Türkiye’nin Kobanê’ye karşı düzenlenecek askeri operasyon onayı güvenlik topantısında yani Kobanê’ye yönelik katliamdan bir hafta önce gerçekleştirdiğini belirterek şöyle diyor: “Türk Genelkurmay Başkanı Nejdet Özel, kürtlerin ilerleyişini durdurmak için Türk ordusunun Halep’in kuzeyindeki Cerablus ve Marih bölgelerine girmeleri planını kabul etmeyerek bu konuya dair açık ve yazılı perspektif istemiştir. Özel kaygılarını da dile getirerek, İran ve Rusya’nın Suriye rejimine yardım edebileceği hususunda görüşlerini dile getiriyor”.

Ebdilfetah araştırma yazısında şunları belirtiyor: “Türk ordusunun tepkisi Suriye’ye müdahale edememektendir. Türkiye hükümeti DAIŞ çeteleri ile ortaklaşarak ve plan yaparak Kobanê’ye saldırdı. Bu saldırının amacı YPG güçlerini direniş cephelerinden geri çekebilmekti. Özelliklede Cerablus kasabasından uzak tutmaktı. Bu stratejik bir yaklaşımdı ve içerden oyalamaya çalıştılar. Amaçları direnişçilerin ve halkın moralini düşürmek ve kırmaktı. Bu yüzden sivil halka yönelik böylesine zalimce ve vahşi bir şekilde katliam gerçekleştirdiler.”

Araştırma yazısında çetelere lojistik ve hertürlü yardımın yapıldığı stratejik önemdeki Girê Sipî’nin özgürleştirilmesine de dikkat çeken Ebdilfetah, “Türkiye’nin basında YPG’ye yönelik karalama hamlesine başlaması uzak ya da beklenmedik bir şey değildi. Basında YPG’nin bölgede ‘etnik temizlik’ yaptığına yönelik iddialar ortaya attı. Tabi Türkiye’nin bu Suriye’den göç edenler, çetelerin Ruha’daki örgütlülüğü, eylemleri, bazı çay ocaklarını büro gibi kullandıkları ve planlarını devreye koydukları yer olduğunu belirtiyor. Suriye’ye gitmek isteyen tüm çete üyeleri öncelikle bu çay ocaklarına gidip, burada gerekli tartımaları yürüttükten sonra Suriye’ye geçişleri yapılıyor. Araştırmada, “Özel rapora göre, Suriye’den göç edenler, Çetelerin Ruha’daki örgütlülüğü ve eylemlerini fazlalaştırmaları ile çetelerin kentteki hareket tarzları bakımından Türk hükümeti ile çeteler arasında açık bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da gizli olduğu” belirtiliyor.

Kahire Stratejik Araştırmalar Merkezi yöneticisi Kurdî El-Seyêd Ebdilfetah araştırma yazısında, MİT tarafından çetelere 19 Ocak 2014’te gönderilirken cephane ve askeri mühimmat yüklü tırın, Adana’da 34 kişi ile yakalanması, buna kılıf olarak Erdoğan’ın bu tırın Suriye’deki Türkmenlere gönderilen yardım malzemeleri olduğunu belirtmesi ve daha sonra ortaya çıkan görüntülerde tırın içinde askeri malzemelerin bulunmasına da dikkat çekiyor.

(ad/aç)

ANHA