Breaking News

Türk askeri ile El-Nusra çetelerinin zihniyet mayası aynı

SILÊMAN EHMED
EFRÎN – Bakurê Kürdistan ve bölge arasında kalan sınır hattında bir süredir Efrînli yurttaşlar Türk askerlerinin vahşice işkencelerine maruz kalıyor. Türk ordusu ve El-Nusra çetelerinin kontrolünde bulunan Atmê kampında ise halka ait ağaçlar kesilerek gasp ediliyor. Uluslararası insani örgütlerin önünde karmaşanın olduğu bir durumda yaşıyorlar.
Rojava halkı devrim sürecinde büyük kazanımlar elde ederken, bu kazanımlardan rahatsız olan kesimler oldu. Bunların başını ise Türk devleti çekti. Türk hükümeti sırf Rojava halkına karşıtlığıyla ön plana çıktı ve halka karşı barbarca, vahşice yaklaşımlar içinde girdi. Birçok kez Efrinli yurttaş temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere Bakurê Kürdistan’a gidip, geri dönmeye çalıştığında sınır hattında bulunan Türk askerlerinin işkencelerine maruz kaldı, kimisi kurşunlandı yaralandı veya hayatını kaybetti.
Diğer yandan yurttaşlar bölgeden Halep veya Şam’a gitmek istediklerinde, Efrîn ve İdlib arasında kalan, Hatay sınırına yakın Atmê kasabası ve kampın kontrolü El-Nusra çetelerinin elinde. Halk bu güzergahta tıpkı Türk askerlerinin vahşi uygulamalarına maruz kaldıkları gibi çetelerin vahşi yaklaşımlarına maruz kaldı.
Türk askerleri halka karşı şiddeti her geçen gün daha da arttırıyor
YPG/YPJ güçleri Cizîr ve Kobanê bölgesinde DAIŞ çetelerine karşı tarihi ve büyük başarılar elde ettikten sonra, Türk ordusunun Efrîn ve Bakurê Kürdistan sınır hattında askeri hareketliliğini arttırdı. Yine bu dönemde Türk askerleri sınır hattında sivil halka kadın ve çocuklara, tarlaları bulunanlara bilinçli olarak ateş açıyor. Halkta bu yüzden tarlaya gitmeye çekiniyor.
Türk askerleri Şiyê ilçesine bağlı sınıra yakın Merwaniyê köyünde tarlalarında çalışan halka ateş açtı. Birçok kez sınır ihlali yapıp Efrîn’e geçti. Halkı korkutmaya çalıştı. Tarlalarında açtıkları çadırları yaktı. Aynı ilçeye bağlı Çeqela köyünde ise Türk askerleri “eğitim görürüyoruz” bahanesiyle halkı hedef alarak ateş açtı.
İnsan Hakları Konseyi Türk askerlerinin yaklaşımlarını kınadı
Efrîn Kantonu Demokratik Özerklik Yönetimi İnsan Hakları Konseyi bu konu üzerine birçok kez açıklama yapıp Türk askerlerinin sivil halka karşı yaklaşımlarını kınamışta olsa, vahşetlerine devam ettiler. Üstelik uluslararası insan hakları örgütleri de Türk askerlerinin sivil halka yönelik yaklaşımlarına karşı sessiz kaldı ya da gözlerini yumdu.
İnsan Hakları Konseyi’nin 27 Haziran 2015 tarihli açıklamasında Türk askerinin 100 sivil insanı işkence ettiği belirtildi.
Bölgenin 11 km uzaklığında bulunan tek sınır kapısı kapalı
30 Mayıs’tan buyana Ezaz bölgesinde Cebhet El-Nusra çetesi ve ona bağlı çete grupları ile DAIŞ çeteleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalardan dolayı bölgede yaşayan halk Bab El-Selam sınır kapısının kapalı olmasından kaynaklı Efrîn bölgesine göç etti. Göçmenlerden bazıları buradan yönünü Bakurê Kürdstan’a çevirmek istedi. Ancak Türk askerlerinin silahlarından çıkan mermilere takıldı.
Türk askerlerinin ve Cebhet El-Nusra çetelerinin zihniyeti benzer
Cebhet El-Nusra çetelerine bağlı bazı taburlar bir süredir Idlib vilayetinde hakimiyet sağlamasıyla Efrînê Kantonunda, Idlibê ve Heleb sınır hattı boyunca konuşlandı. Cebhet El-Nusra çeteleri Heleb ve Şam’a gitmek isteyen halkı zaman zaman durdurup işkence ediyor veya kaçırıyor. Yine kaçırdığı kişileri serbest bırakma karşılığında fidye istiyor.
2013 yılında kurulan Atmê kampı Cindirês ilçesine bağlı Dêrbelotê köyünün güneyi ile Atmê kasabasının batısında yer alıyor. Savaş mağduru binlerce kişi yaşam alanlarını terk edip bu kampa yerleşmiş.
Atmê Kampı Cebhet El-Nusra çeteleri ile AKP hükümeti tarafından yönetiliyor. Kampı yürüten bu kesimler, kampı daha da büyütmek için Dêrbelotê köyünde zeytin bahçeleri arasında çadırlar  kuruyor ve halka ait tarlaları zorla el koyuyorlar.
Dêrbelotê köylüsü Qaziqlî Hisên, kamp yöneticilerinin alanı büyütmek için kendi bahçesinden tam 2 bin zeytin ağacını kestiğini belirtiyr. 13 hektarlık bir alana her hangi bir ekim yapamamakla birlikte tarlasına girmesine izin verilmiyor. Hisên, kampın genişletilmesi konusunda diğer tarafın boş ve geniş bir alana sahip olmasına rağmen, tarlasına doğru büyütme işlemini yaptıklarını ve beton binalar diktiklerini söyledi.
Hisên, yaşanan bu hukuksuzluğa karşı ilgili kişilerin, insan hakları örgütünün harekete geçmesi ve sorunu çözmesi için çağrıda bulundu ve şöyle devam etti; “Türk devleti bu uygulamalarıyla bölge halkı ile yaşam alanlarından göç eden halk arasında çelişki açığa çıkarmaya çalışıyor. Oysa bu işin çözümü çok kolay bir şeydir. Tek yapmaları gereken kampın yerleşim yerini diğer taraftan büyütmek.”
Öte yandan Cebhet El-Nusra çeteleri ile Türk askerleri kamp ve Dêrbelotê köyü arasında kontrol noktası oluşturmuş ve buradan geçen yurttaşlara ateş açmaktalar.
Köy halkı tüm insan hakları örgütlerinin ve uluslararası hukukçuların gözleri önünde Türk askerleri ile Cebhet El-Nusra çetelerinden dolayı karmaşa durumu içinde yaşıyorlar.
(ad)
ANHA



No comments