Breaking News

YPJ savaşçısı Rojava Devrimde kadını yazmak istiyor!

Mehmet Nuri EKİNCİ
TIL TEMIR – YPJ şahsında dünyaya direnen kadın simgesini kazandıran Rojava devrimi sanat ve siyasette olduğu kadar toplumsal yenilenme alanlarında  kurumsal bir karakter kazanıyor. DAIŞ çetelerine karşı gösterilen direniş ve ortaya çıkan kahramanlıklar dünya ilerici insanlığına  umut kaynağı olan Rojava devrimi üç yıl gibi kısa bir süre bir yandan öz savunma temelinde büyük askeri başarılar elde ederken, yeni yaşamı örgütlemede de önemli imkanlar ortaya çıkardı.
DAIŞ çetelerine karşı YPG ve YPJ güçlerinin sergilediği destansı direniş dünya ezilen halklara özgürlük umudu vermeye devam ederken, Arin Mirkan’ların şahsında YPJ Klera Zetkin, Rosa Lüksembürg, Leyla Qasım ve  Zeynep Kınacı (Zilan)’nın direniş meşalesinin temsilcisi oldu.  YPJ  artık Rojava ve dünya için ilgi odağına dönüşmüş durumda. YPJ savaşçısı Nergiz Baz da bir yandan cephede savaşırken bir yandan  savaşın ve yaşamın günlüğünü yazanlardan biri.
Edebiyat öğretmenliğinden YPJ’de şairliğe!
Nergiz Baz okuduğu Edebiyat öğretmenliğini terk ederek genç yaşta Serhat yöresinden Kürdistan özgürlük mücadelesine katılmış. Devrimi savunma ihtiyacı baş gösterdiği iki yıldan bu yana Rojava’nın bir çok alanında  ve Şengal’de çetelere karşı savaş yürütmüş. Bu savaşlarda defalarca ölüm ile yaşamın keskin çizgisinde yürüyen Baz tam dört defa yaralanmış.
Aile çevresinden 11 kişi Kürdistan özgürlük mücadelesi içinde şehit düşmüş. Halen ailesinden 7 savaşçı Kürdistan’ın farklı sahalarındaki savaş cephelerinde yerini alıyor.
‘Hem çatıştım hem yazdım’
Türk bir baba ve Kürt bir annenin 7 çocuğundan biri olan Nergiz Baz Rojava devrimi içinde Kürtçesini geliştirerek kimi çalışmalarını ‘ana dili’ ile yazdığını söylüyor.
Baz, Şengal ve Rojava’nın birçok yerinde çetelere karşı hem savaştığını, hem de günlüğüne şiir ve yazılarını yazdığını ifade ediyor.
Yaşamın ve mücadelenin ortaya çıkardığı duygu atmosferinin yazım ve günlük çalışmalarının kaynağını oluşturduğunu dile getiren Baz, şimdiye kadar onlarca şiir çalışması yaptığını ve ilk şiirinin 2012 yılında Haftanin de Türk ordusunun attığı havan sonucunda üç arkadaşı ile şehit düşen abisi Zinar üzerine “Zinar” ismi ile yazdığını dile getiriyor.
‘Devrimin kitabını kadın renginde yazmak istiyorum’!
Kürt Halk Önderliği Abdullah Öcalan’ın ‘Kadın devriminin gül devrimi’ olduğunu ifade eden YPJ savaşçısı Nergiz Baz, “bunun kitabını yazmak istiyorum.Yazmak istediğim kitapta önderliğin kadın özgürlük çizgisin işlemek istiyorum. Ve binlerce kişinin okumasını istiyorum” dedi.
Şiiri yazarken, hissettiklerini şu sözlerle dile getiriyor, “içimde fırtınalar kopuyor şiir yazarken bunu dile getirmek zorlayıcı geliyor. Yanında şehit düşen bir yoldaşı, savaşı ve günceli işliyorum. Yazdıklarımı yaşam sallaştıramamak çok daha zorlayıcı geliyor.”
Rojava Devriminde kadın mücadelesi onun özgünlüğünü de ortaya çıkarıyor diyen YPJ savaşçısı Baz, “YPJ yarısından fazla kadın olan toplumun devrimdeki öncülük rolünü üstleniyor.”  Rojava, Kürdistan ve dünya kadınlarının YPJ direnişi ile büyük değerler kazandığını ve düşmanların da bu gelişme karşısında büyük ruhsal çöküntüye girdiğini ifade eden Baz, “çünkü YPJ direnişi egemen güçlerin toplumu kadın ile vurma planlarının tümü alt oldu yenildi” dedi.
Yazılarında toplumsal ölçüleri sorguluyor, toplumsal bağları sorguladığını ve Kürt Halk Önderliği Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu esaslar üzerinde yoğunlaştığını ifade ediyor.
Şiir ve güncel yazıların dışında Serhat yöresinin güzel klam sesine de sahip olan Baz, “arkadaşlarla zaman zaman yaptığımız morallerde bende yöresel klamları söylüyorum. Arkadaşlar sesimi beğeniyor.”
 Til Temir’de çeteler kellesini istemiş!
YPJ’nin direnişinin altında ideolojik ve direniş felsefesinin olduğunun altını çizen YPJ savaşçısı Nergiz Baz, zorlu süreçlerin insanların irade savaşında güçlü kıldığını ifade ederek, “düşman üzerine giderken, inanç ve irade ile ve tamamen ideolojik ve fedai bir ruh ile gittiklerini söyledi.
Çetelerin varlığı kirli varlıkları karşısında insanda inanç ve iradenin çok daha güçlü geliştiğini dile getiren Nergiz, “orda savaştığın birey değil, bin yılların kiri ve insanlığın başına bela olmuş olan bir sistem ile savaştığının bilincindesin”  dedi.
Ağır silahlar taburunda yer alan Baz, doçka, tang ve havan gibi tüm ağır silahları kullandığını ve Til Temir de doçka silahı ile çetelere karşı savaşırken bir anısında, “çeteler o kadın kellesini getirin demiş. Ben bunu duyunca kendime olan güvenim daha da gelişti. Dedim ki, bu düşman bizden çok korkuyor.Bundan dolayı da düşman karşısında kazanma sorumluluğunu hissediyorsun. Önderliğimizin halkların birlikteliği ve özgürlük değerlerine karşı DAIŞ denilen insanlık düşmanları bu toprakları yıkmaya, yakmaya ve talan etmeye gelmişler. Hangi dinde, esirleri ve çocukların katledilmesi vardır.”
Saldırılara karşı herkes vicdanlı davranmalı!
Erdoğan çetesinin polis gücü ile katliamca tecavüzcü DAIŞ çetelerinin aynı olduğunu ifade eden YPj savaşçısı Baz, “Erdoğan çetesinin katliamlarına karşı vicdanlı olanların tümü sorumlu davranmalıdır. Her şeyden önce kendi geleceği, ailesi için herkes ayağa kalkmalı ve düşmana geri adım attırmalıdır.
Başta gençler olmak üzere herkes sistem içinde çok şey yapabilir. Bu düşman 35 yıldır bu halkın iradesini kıramadı, şimdi de kırmaya gücü yetmeyecektir. Sadece şunu söyleyeceğiz, 7 yaşındaki çocukların katledildiği bir yerde saldırılara karşı sessiz kalmak vicdansızlıktır, tarihi sorumluluktan kaçmaktır.”

No comments