Breaking News

BM'de 'IŞİD' oturumu

Birleşmiş Milletler Yüksek Konseyi, IŞİD saldırıları gündemiyle toplandı. Oturumda IŞİD’in sadece Irak’taki saldırılar gündeme gelirken, Êzîdî Mir'i Tahsin Beg’in sözcüsü Êzîdîlere karşı katliam ve saldırıların BM tarafından soykırım olarak tanınmasını istedi.
İsviçre’nin Cenevre kentinde, Birleşmiş Milletler Yüksek Konseyi, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile bağlı grupların Irak’ta gerçekleştirdikleri insan hakları ihlallerini konu alan özel bir oturum gerçekleştirildi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiser Yardımcısı Flavia Pansieri açılış konuşması yaptı. Pansieri, son aylarda İslam Devleti (İS-IŞİD) Ambar, Ninova Selahaddin ve Diyala bölgelerini ele geçirerek, çoğu sivil binlerce insanın ölümüne, 1 milyondan fazla insanın ölüm tehdidi altında yerlerinden göç etmesine neden olduğunu söyledi.
KATLİAM, TACİZ, TECAVÜZ, İŞKENCE, KÖLELEŞTİRME
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin IŞİD kontrolündeki bölgelerde zorla yerinden etme, kölecilik, cinsel ve psikolojik taciz ile işkence, etnik, inanç veya farklı toplum kesimlerinin topluca hedef alınması gibi ciddi insan hakları ihlallerinin araştırıldığını kaydeden Pansieri, inanç, kültürel ve tarihi mekanların da yerle bir edildiğini ifade etti.
 ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ‘FACİA’ BOYUTUNDA
Saldırıların çocuklar üzerinde yarattığı sonuçlarının ‘facia’ boyutunda olduğunu kaydeden Pansieri, çocukların ‘canlı kalkan’ olarak kullanıldıklarını, cinsel şiddete maruz kaldıkları, 15 yaş ve altında çocukların kaçırılarak IŞİD tarafından kullanıldıklarını belirtti.
850 BİN KİŞİ KÜRT BÖLGESİNE SIĞINDI
Hristiyan, Êzîdî ve Kakai Kürtler ile Türkmenlerin özel olarak hedef alındığını belirten Pansieri, yüz binlerce insanın kaçmak zorunda kaldığı, bunlardan 180 bini Ninova’dan olmak üzere 850 bin dolayında insanın Kürdistan Federal Bölgesi’ne sığınarak buradaki kamplara yerleştirildiklerini kaydetti.
2750 KADIN VE KIZ ÇOCUĞU KÖLE YAPILDI
Özellikle Êzîdî Kürtlerin, cinsel ve psikolojik taciz başta olmak üzere her türlü hedef alındığını söyleyen Pansieri, Ninova Valiliği’nin verdiği bilgiye göre son haftalarda en az bin Êzîdînin katledildiğini, 2750’ye aşkın Êzîdî’nin ise kaçırıldığı ya da köle yapıldığını belirtti. Kaçırılan ve köleleştirilenlerin sayısının çok daha fazla olabileceğini belirten Pansieri, din değiştirmeyi kabul etmeyen çok sayıda erkek öldürülürken, kadın ve genç kızların IŞİD çetelerine köle olarak verildiklerini ifade etti.  En az 2250 kadın ve çocuğun Musul’un Badur cezaevi ile Til Afir ve diğer IŞİD kontrolündeki yerlerde tutulduklarını kaydetti.
KOÇO KATLİAMI
15 Ağustos günü Êzîdîlerin çoğunlukta bulunduğu Koço köyünde katliam yapılarak çok sayıda kişinin öldürüldüğü, yüzlerce kadın ve çocuğun ise kaçırıldıklarını belirten Pansieri, “Şengal’in diğer kalan köylerinin de, direnmeleri nedeniyle IŞİD tarafından hedef alınarak aynı akıbete uğramalarından büyük endişe duyuyorum“ dedi.
Pansieri, uluslararası toplum ile Irak hükümetinin sivilleri korumakla yükümlü olduğunu belirterek, Irak hükümeti ile Federal Kürdistan Bölgesi hükümetine bunun için destek olunması çağrısında bulundu.
ÊZÎDÎLER: SOYKIRIM OLARAK TANINSIN
Özel oturumda Êzîdî Mir'i Tahsin Beg adına konuşan Dr. Mirza Dinnayi, Êzîdîlere yönelik uygulamaların soykırım olarak tanınmasını istedi.
 500 bin Êzîdî kurban adına konuştuğunu belirten Dinnayi, "Yerlerinden edilen Êzîdîlerin yatakları artık yer, battaniyeleri gök, yastıkları ise taşlardır" diyerek uluslararası ve yerel güçler tarafından umursanmayan Êzîdîlerin umutsuz ve evsiz bırakıldığına dikkat çekti.
Anne babaları ölmüş, kendileri de açlıktan ölmek üzere iken kurtarılan çocuklar adına da konuştuğunu belirten Dinnayi, "IŞİD'in öldürdüğü 3 bin ve kaçırdığı 5 bini kadın ve çocuk ile tecavüz ettiği yüzlerce kadın ve kız çocuğu adına konuşuyorum. Şu an burada bulunmamın nedeni, terör kurbanı olan Êzîdîlerin, bu terörden korunmak için sizlerden acil çaba göstermenizi istemek için konuşuyorum" diye konuştu.
Êzîdî kültürünün, dininin tarihinin kurtarılmasından uluslararası camianın da sorumluluğu olduğunu belirten Dinnayi, "Ama ondan önce insan olarak bizim varlığımızı korumak gelir. Bizim insanlık onurumuzu korumak sizin görevinizdir. Şengal'de yaşanan Êzîdî katliamı, terörist gruplar arasında olan sıradan bir katliam değildir. 5 bin yıldır Mezopotamya topraklarında yaşayan etnik bir grubun soykırıma uğratılmasıdır. Uluslararası kamuoyu Êzîdîlerin tarihsel mirasının korunması mecburiyeti vardır. Bizler Güvenlik Konseyi'nden ve uluslararası yetkililerden Şengal olayının araştırılmasını ve yaşanan soykırımı tanımalarını istiyoruz" diye konuştu.
Dinnayi Êzîdîler olarak BM'den taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
"1- Bizler Güvenlik Konseyi'nden ve uluslararası yetkililerden Şengal olayının araştırılmasını ve Irak'ta yaşanan Êzîdî jenosidinin tanınmasını istiyoruz. Tüm dünyanın bu katliama ilişkin sorumluluklarını yerine getirmesini ve katliamın faillerinin tespitini ve yargılanmasını istiyoruz.
2- Êzîdîlerin ve diğer azınlıkların uluslararası barış güçlerine ve korumalarına ihtiyacı var. Bu nedenle Şengal'de Êzîdîlerin otonom bölge oluşturma projesinin desteklenmesini ve uluslararası toplulukların gözetimi ve yol göstericiliği altında Iraklı ve Kürt yönetimi ile koordinasyon halinde Ninova'da yaşayan Êzîdî, Hristiyan, Şebek ve diğer azınlıklar için güvenli bölge oluşturulmasını istiyoruz.
3-Çoğunluğu Êzîdî olan, Şengal ve diğer yerlerde evlerinden edilmiş, en temel ihtiyaçları bile olmayan 500 binden fazla evsiz göçmene insani yardım sağlanmasını,
4-Êzîdîler ve diğer azınlıkların radikal İslamcı grupların saldırılarından korunması için AB ülkelerinde göçmen prosedürünün yerine getirilmesi ve göçmen statüsünün verilmesini,
5 - 5 binden fazla kaçırılmış ve köleleştirilmiş kadın ve çocuğun özgürleştirilmesi için uluslararası toplumun bir an önce ciddi çalışma yapmasını istiyoruz."
IŞİD KADINLAR İÇİN BİRİM KURMUŞ!
Çocuk ve çatışma bölgeleri adlı kuruluşun temsilcisi Leyla Zerrougui, cinsel şiddet, zorla evlilik, kadın kaçırmalar hakkında kendilerine bilgi geldiğini söyleyerek, özellikle oluşturulmuş olan “İslam’ın Oğulları, Cennetin Oğulları” adlı birimler eliyle reşit olmayan çocukların zorla alıkonularak İD saflarına dahil edildiklerini ifade etti.
Çok sayıda Êzîdî çocuğun ilaç ve doktor hizmetlerine ulaşmadıkları için öldüklerini belirten Zerrougui, Irak hükümeti, aşiret liderleri ile inanç öncülerine IŞİD’e karşı durma çağrısında bulundu.
‘İNFAZ GÖRÜNTÜLERİ SOYKIRIM HABERCİSİDİR’
Özel Raportörler koordinasyonundan Chaka Beyani, IŞİD’in diğer etnik ve inanç gurubuna mensup insanları zorla Müslümanlaştırdığını belirterek, IŞİD’in gerçekleştirdiği infaz görüntülerinin insanlık suçu ve soykırım habercisi olduğunu söyledi. Azınlıkların, etnik ve inanç gruplarının korunması gerektiğini söyleyen Beyani, Irak’ta tüm etnik ve inançların eşit düzeyde temsilini bulacağı bir hükümet ile sistemin inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.

No comments