Cezaa başarısı Öcalan’a armağan edildi
Batı Kürdistan’ın Irak ile olan sınırındaki Cezaa’da vahşet örgütü IŞİD’e ve işbirlikçilerine karşı son ayların en şiddetli direnişini gösteren YPG savaşçıları, 13 günlük çatışmalar sonucu çeteleri yenilgiye uğratırken, bu alandaki başarılarını Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a armağan ettiler.
Kendilerini Irak ve Suriye’de İslam Devleti olarak ilan eden IŞİD isimli insanlık düşmanı örgüt, 19 Ağustos günü Cezaa bölgesine saldırdı. YPG’ye göre bu çeteler, 3 Ağustos’ta başlattığı Şengal kuşatmasını tamamlamak, yüzbinlerce Ezidi’nin kurtarıldığı insani koridoru kapatmak ve Cızire Kantonu üzerine yürümek istiyorlardı. Çeteler Irak ve Suriye’de hakim oldukları bölgelerden Cezaa’ya ağır silahlar ve güç takviye etti. 13 gün boyunca ve bir çok noktada iç içe yaşanan şiddetli çatışmalarda 3’ü emir olmak üzere yüzlerce çete üyesi öldürüldü. 2 Ağustos’ta Til Koçer’in karşısındaki Musul’un Rabia ilçesinden başlayarak Şengal ve Cezaa’ya uzanan bir aylık çatışmalarda, YPG Basın Merkezine göre 473 çete üyesi öldürüldü. Çatışmalarda 52 YPG savaşçısı hayatını kaybetti.
‘ÖCALAN’A ARMAĞAN EDİYORUZ’
Kobaneli YPJ savaşçısı Gerilla Tolhildan, Cezaa’da on kadın savaşçının son mermilerine kadar savaşarak yaşamını yitirdiğini belitti. Tolhıldan, “Kadın arkadaşlarımızın şehadetleri karşısında daha büyük bir azim ve kararlılıkla direnişe geçtik. Ne olursa olsun kadın arkadaşlarımızın kanını yerde bırakmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar Cezaa’yı İŞİD’ten alıncaya dek direnme sözü verdik birbirimize. Kadın arkadaşlarımızın direnerek şehit düşmeleri bizim için çok anlamlıdır. Kadının erkeğe karşı duramayacağını bir direniş, irade sahibi olamayacağını esas alan düşünceler Rojava’da özellikle de bugün Cezaa direnişinde yerle bir olmuştur. Rojavalı kadınlar olarak artık biz her güç karşısında durabilir ve kendi mücadelemizi yürütebiliyoruz” dedi.
Kürt kadının bu günlere gelmesini Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağladığını belirten kadın savaşçı Tolhıldan, “Cezaa’da sergilediğimiz direniş ve başarımızın özünü Reber Apo’nun yarattığı ideoloji ve felsefe oluşturuyor. Biz bu başarımızı Reber Apo’ya armağan ediyoruz. Ona sevgimizi belki de cümlelerle ifade edemeyiz ama onun felsefesini hayata geçirerek cevap olmaya çalışıyoruz. Nasıl ki önderliğimiz kadınlara güveniyorum diyorsa biz de o güveni kazanmak ve boşa çıkarmamak için sonuna dek mücadele edeceğiz. Cezaa’dan YPJ güçleri adına İmralı’ya yürekten selam ve sevgilerimizi yolluyoruz” diye belirtti.
‘BEDELLER BİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRDİ’
Diren adlı YPJ savaşçısı da Rojava devriminin kadınlar açısından büyük bir birikim ve kazanım yarattığını söylüyor. Özgürlüğü ve toprağı için en ön safta “düşman”la savaşan kadının Cezaa’da bunu taçlandırdığını belirten Diren, şöyle konuştu: “Kadına karşı geliştirilen tüm zihinsel tabuların çoğu kırıldı ve kırılmaya da devam ediyor. Kuşkusuz bu kazanımlar için de birçok bedel ödedik. Ancak bu bedeller bizi daha da çok güçlendirdi ve mücadelemizle bağımızı daha da kuvvetlendirdi. Özellikle de Cezaa’da bu somut bir örnek oldu. Düşmanın yüreğinde büyük bir korku yarattı. Biz kendimiz de bu direnişte yer aldık. Bizi Cezaa’da güçlendiren ve kazanıma odaklandıran açığa çıkan kadın irademiz idi. Birçok kadın yoldaşımızı bu mücadelede yitirdik. Bu bizim için bir kırılmanın ya da geri çekilmenin ötesinde bir güç kaynağıdır. Bize düşen onların intikamını almak için mücadeleye sıkı sıkıya sarılmaktır. Kadınlar nerede olursa olsun kendi iradelerini ortaya koyabilme gücüne sahip olmalıdır. Kürdistan’ın dört parçasında kadınlar kendi öz savunmalarını gerçekleştirebilecek birliklerde yerlerini almalıdır. Kadınlar olarak birliklerimizi kurarak birçok şeyin üstesinden gelebiliriz. İŞİD’e ve diğer güçlere karşı büyük başarılar elde edebiliriz. Kadınlar Cezaa direnişini kendileri için bir güç olarak görmelidir. YPJ savaşçıları olarak yürüttüğümüz mücadelede Önder Apo’nun paradigmasını esas alıyoruz. Bizi güç sahibi kılan elimizdeki teknik değil, önderliğimize olan bağlılığımız ve inancımızdır.”
No comments