Minbic halkı YPG’nin yolunu gözlüyor

XUNAV ÎSA

KOBANİ – Farklı kültürlerin içiçe olduğu ve halkların birarada kardeşçe yaşadığı kent olan Minbic, DAIŞ çetelerince işgal edildikten sonra adeta karalara büründü. Çetelerin her gün yeni bir insanlık dışı vahşi uygulamasına maruz kalan Minbic halkı, yaşadığı cehennem hayatından kurtulmak için YPG’yi imdada çağırıyor.

Minbic kenti  Halep’in 80 kiometre kuzey-doğusunda, Kobani’nin ise 60 km güneybatısında yer almaktadır. Tarih bilimciler Minbic’in adını El-Ram adlı pınardan aldığı belirtir. Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Türkmenler kentin çok kültürlü topumsal mozaiğini oluşturmaktadır. Kent halkının büyük çoğunluğu geçimini tarım ve hayvancılıka sağlamaktadır.

Suriye devriminde Baas rejimine karşı halk ayaklanmalarının geliştiği ilk merkezlerden biri de Minbic oldu. Ancak halkın bu devrimci başkaldırısı uzun sürmedi. Mart 2013’te kente saldıran DAIŞ çeteleri Kasım 2013’te Minbic’i tümden işgali altına alınca kent halkının büyük bölümü kaçarak göç etmeye başladı.

Çeteler kenti işgal ettikten sonra şehir halkının ve özelde de kürtlerin evlerini hedef alarak el koydu, mal-mülklerini talan etti. Çeteler kendi sözde kanunlarını da halka dayattı.

Minbic’ten bazı güvenilir özel kaynaklar ANHA’ya konuşarak, kent halkının DAIŞ çetelerinin zulmü altında inlediğini, çetelerin katliamlarının ve vahşi uygulamalarının kurbanı olduklarını söyledi.

Kürt nüfusu % 30’dan % 2’ye indi

Çetelerin Kürtler dışındaki tüm oluşumlara “Kürtler kafirdir. Evlerine el konulmalı ve buradan uzaklaştırılması gerekmektedir” diyerek, bölgenin de dokusuna kültürel dokusuna yönelik saldırılarını da başlatmıştı. Bu çerçevede Kürtler bölgeden çıkmaları doğrultusunda tehdit edilmiş, ölüm ve ölüme varıncaya değin baskı uygulamıştı. O nedenle çetelerin işgali öncesi, kentteki  Kürt nüfusu yüzde 30’dan fazlaydı. İşgal ardından açık hedef gösterilen Kürtler katliam,  göçertme, mal ve mülklerine el koyma gibi uygulamalar neticesinde bu oran yüzde 2’ye düştü.

Minbic’te genç kalmadı

Birçoğu çeteler tarafından katledilen Minbicli gençler, öte taraftan zorla savaştırılmak istenmiş. Şuanda ise kentte sadece yaşlı ve çocuklar bulunuyor. Kaynaklarımız, çetelerin kirli uygulamaları nedeniyle Minbic’te genç kalmadığını kaydetti. Öte yandan çeteler çocukları ölüm makinası olarak yetiştiriyor.

Kentin kültürünü yok ettiler

Minbic kültür merkezinde bulunan binlerce kitabı “okunması haram kitaplar” denilerek yakılmış ve yerlerine çetelerin sapkın anlayışlarına göre kitaplar konulmuş. Giyim konusu da çetelerce mesele edilerek belli renk ve tip dışındaki tüm elbiselerin giyimine izin verilmemiş, uygulamaya karşı çıkan halk cezalandırılmıştır. Yine kadınların medeni hallerinin bilinmesi için kıyafet belirlenmiş.

Çete devriye araçları kentte 24 saat dolaşıyor

Çeteler halkın yaşamını takip altına almak için, Hisbê adını verdikleri özel bir ekiple 24 saat boyunca kent sokaklarında dolaşıp, kural ve kaidelerine uygun hareket etmeyen kişileri tutuklayıp, cezalandırıyor.

Çetelerin halka yönelik bir diğer baskısı da zorla namaz kıldırmak. Namaz kılmayanlara ilkin 80, ikinci uyarıda 100 kırbaç cezası verilirken, 3’üncü ikazda kafa kesme cezası veriliyor. Kadınlar içinde camide namaz haram kılınmış. Kadınları dışarı çıkması olağanüstü durumlar dışında yasaklanarak, kentin birçok yerinde “peçeya te mala te ye” yazılı pankartlar asmıştır. İşkence edilen kadınlar, işkence anında bağırırlarsa 15 gün ile bir ay işkence hanelerde tutulma cezasına çarptırılıyor.

Toplu yerler ve kent meydanı işkence ve infaz etme yerleri olarak kullanılıyor

Eskiden garajı yeri olarak da bilinen kentin en işlek meydanı, pazar yeri ile kültür merkezi arasında bulunuyor. Şimdilerde DAIŞ çetelerinin işkence ve katletme faaliyetleri için kullandığı meydan olarak anılır. Kaynaklar, çetelerin bu meydanı işkence ve infaz etme meydanı olarak kullandıklarını, tutukladıkları bir kişiyi cezalandırmak için halkı meydanda topladıklarını, vahşi uygulamalarını gerçekleştirdiklerini söylediler.

Çeteler ölümle cezalandırdığı kişilerin cenazelerini kent kavşağında günlerce asılı bırakarak, böylece halkı korkutmak, etkisi altında tutmak istiyor. Kaynaklarımız barbarca uygulamalardan ötürü artık Minbiclilerin kent kavşağından yürümek istemediklerini dile getirdiler.

‘Şeriat” adına sapkınlık  eğitimi

Sözde İslami çete grubu DAIŞ, tutukladığı kişileri cezalandırdıktan sonra, “şeriat devresi” adını verdikleri eğitimlere katarak sapkın zihniyet  anlayışını empoze etmeye çalışıyorlar.

DAIŞ’e göre kadın erkeğin mülküdür

Erkeğin basit bir eki olarak görülen kadınlar üzerinde  her türlü tasarruf kurma hakkı verilmiş. Mesela her çetenin istediği kişiyle evlenebilmesi için kanun çıkarılmış. Gönül rızası olsun, olmasın kadınları nikah kıyılıyor.

Aynı kaynaklar DAIŞ çetelerinin çoğunlukta 4 kadınla evlendiğini,  başka biriyle evlenmek istediği takdirde de evlendiği bir kişiyi bırakıp, evlenebildiğini belirtti. Yine zorla evlendikleri kadınları çete arkadaşlarına peşkeş çektiklerini ifade ettiler.

Kent halkı kızlarını çetelere vermemek ve korumak için göç ediyor.

DAIŞ kentin her yerde konuşlanmış

YPG/YPJ güçleri Girê Spî’de çetelere ağır darbe indirip, bölgeden söküp atması ardından, çetelerin barbarca yaklaşımları Minbic halkına yönelik daha da arttı. Çetelerin X. R. (27) isimli kişi ve ailesini ölümle tehdit etmesi üzerine,  X. R. , bölgeden kaçmak zorunda kaldıklarını, bölgedeki halkın ise çete vahşetine maruz kalarak büyük bir trajedinin yaşandığını söyledi.

Minbic halkı YPG’nin gelişini bekliyor

YPG/YPJ güçleri bölgenin büyük çoğunluğunu çetelerden kurtardı. Bu da, Minbic halkı için umut verilesi güç alınası bir durum oldu. Şimdide YPG’nin kentlerini çetelerden kurtaracağı günün hayal ve özlemi içindeler. X. R. bu konuda, kent sakinlerinin büyük çoğunluğunun YPG’nin başarılarını takip ederek gözlerinin çetelerden arındırılmış  kentlerine kavuşacağı günü beklemekte olduğunu kaydetti.

(ad/aç)

ANHA