PAJK: Beritanca direnerek demokratik kurtuluşu inşa edelim
HABER MERKEZİ – PAJK Koordinasyonu, Gültan Karataş (Beritan) şahsında Ekim ayı şehitlerini andı. PAJK açıklamasında, ”Beritanlaşmak özgür kadın ve özgür yaşam felsefemizin temel çizgisel adıdır, perspektifidir’’ denildi.
PAJK Koordinasyonu, Gültan Karataş (Beritan) şahsında Ekim ayı şehitlerini andı. PAJK açıklamasında, ”Beritanlaşmak özgür kadın ve özgür yaşam felsefemizin temel çizgisel adıdır, perspektifidir’’ denildi.
PAJK açıklamasında, değişik zaman ve mekanlarda yaşamını yitiren kadın devrimciler için, “Jin Jiyan Azadi bağını Kürdistan Kadın Özgürlük mücadelesi zemininde büyük emek ve çabalarıyla, mücadeleci duruş ve katılımlarıyla yarattılar’’ ifadesi kullanıldı.
PAJK Koordinasyonu yaptığı yazılı açıklamada, 25 Ekim 1992’de Güney Kürdistan’da yaşamını yitiren Gülnaz Karataş (Beritan) şahsında tüm ”devrim şehitlerini” andı.
PAJK açıklamasında; Sömürgeci, işgalci Türk ordusu ve işbirlikçisi KDP’nin 92’de Güney Kürdistan’da Kürt Özgürlük Hareketine karşı yürüttüğü imha ve teslim alma operasyonuna karşı, fedaice direnen kahraman yoldaşımız Gülnaz Karataş-Beritan şahsında, başta Ekim ayında şehit düşen tüm yoldaşlar olmak üzere tüm devrim şehitlerimizi anıyoruz. Anılarına bağlılığın gereği olarak halkların demokrasi ve özgürlük taleplerini mutlaka zaferle taçlandırmaya dönük sözümüzü yeniliyoruz. Gülnaz Karataş yani Beritan PAJK’ın direniş çizgisidir. Özgür kadın çizgisidir. Teslimiyete karşı her türlü gericiliğe karşı, köle kadın duruşuna karşı bilinçli, onurlu, başı dik, özgür iradeli ve direnişçi kadın duruşudur, çizgisidir. Özgür kadın militanlığının yol açacağı yeni ve özgür bir dünyaya tohum olmanın adıdır. Beritanlaşmak bu temelde özgür kadın ve özgür yaşam felsefemizin temel çizgisel adıdır, perspektifidir’’ denildi.
PAJK VE PKK Şehitler Partisidir
Açıklamada, ‘’PAJK ve PKK birer şehitler partisidir. Parti şehitlerimiz arasında, Türkiye ve Ortadoğu kökenli hemen hemen tüm halklardan fedai ve kahraman şehitler gerçeği var’’ denildi.
PAJK Koordinasyonu açıklamasında şu ifadelere yer verildi; ‘’Her şehit yoldaşımız kendi şahsında ait olduğu halkın ve kültürün hakikatini özgürlük mücadelesine taşımış ve mücadelemizi gerçek bir halkların kardeşliği zeminine dönüştürmüştür. Gülnaz Karataş yoldaştan, Türk Canda’ya, Arap Rojbin’den Çerkez Hêlin’e, Alman Ronahi’den Meryem yoldaşa Arin Mirkan’dan Rêvan Kobanê’ye, Şirin Elemhuli’lerden Viyan Caf’lara renga renk çiçekler gibi ortak tutkular temelinde birlikte yaşamanın ve ortak mücadele etmenin doyumsuz yaşam ve mücadele kültürünü, kendi onurlu ve direnişçi duruşlarında yarattılar. Tarihin karanlıklarında sömürgeciliğin ve işkenceli yaşamın en dip katmanına gömülmüş olan “Jiına Serbilind” ruhunu, “Xwebûn” yani kendine ait olan özgür kadın ruhunu, yaşamı ayakta tutan “Jin Jiyan Azadi” bağını Kürdistan Kadın Özgürlük mücadelesi zemininde büyük emek ve çabalarıyla, mücadeleci duruş ve katılımlarıyla yarattılar. Doğal, gerçek, hakikatli yaşamın kaybedilen gerçeğini kendi yaşamlarında, kendi iddia ve kararlılıklarında günümüze taşıdılar. Kürdistan devrimcileri ve demokrasi mücadelecileri olarak ve yine Kürt kadınları olarak, bugünümüzü onlara borçluyuz. Kürdistan ve Türkiye’li Ortadoğulu halkların yiğit ve kahraman fedakar ve fedai evlatları, özgürlük yolunda devrim yolunda kendilerini bu kadar kararlı feda ederken, yürek ve akıllarında yatan tek bir ortak hayalleri vardı. Halkların birlikte barış ve kardeşlik içinde yaşamalarını sağlamak şehitlerimizin en büyük hayaliydi. Bunun için Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Süryan hep beraber nasıl yaşanılacağını kendi yaşam ve mücadele deneyimlerinde yarattılar. Halkları düşmanlaştıran, halkları birbirine kırdırtan, kardeşi kardeşe savaştıran zihniyetlerin kimler tarafından nasıl bir tarih akışı içinde topluma dayatıldığını ve bunun tarihin en büyük yalanı olduğunu, kendi hakikatli yaşam kültürlerinde, yoldaşlık kültürlerinde büyük bir tutkuyla ortaya çıkardılar.
Halkların birlikte barış ve kardeşlik kültürü içinde yaşamasının sadece bir romantizmden ibaret olmadığını, yaşanmış binlerce yıllık bir deneyim olduğunu ispatladılar. Bu gün de özgürlük saflarında bu deneyimin devamlılığı, şehitlerimizin izlerinde en güncel haliyle yaşanmaya devam etmektedir. Bu gerçek artık Kürdistan ve Türkiye’de milyonlara mal olmuş bir gerçektir. Bu gerçek, sömürgeci soykırımcı faşist devlet gerçeğinin Suruç’ta katlettiği demokrasi şehitlerimizle, en son Ankara’daki yüz iki demokrasi şehidimizle kendini bir kez daha dünyaya duyurmuştur. Onların “inadına barış inadına kardeşlik” şiarındaki çığlığında da, artık halkların sömürgeci soykırımcı faşist devlet zihniyeti ile birbirine kırdırtılamayacağı, birlikte yaşam taleplerinin daha fazla engellenemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu temelde Ekim Şehitlerimizi anarken, 7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında demokrasi, barış ve kardeşlik yolunda hunharca katledilen tüm barış ve demokrasi şehitlerimizi anıyor, hayallerinin fedaisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.
Açıklamanın devamında güncel gelişmelere de dikkat çeken PAJK, KCK’nin 10 Ekim’de açıkladığı eylemsizlik kararına Erdoğan ve partisi AKP’nin verdiği pratik cevabın çok düşmanca bir savaş olduğunu belirtti.
PAJK açıklamasında, ‘’Üzerinden tam 15 gün geçmesine rağmen imha temelindeki saldırı, operasyon ve katliamlar son hızıyla sürdürülüyor. Gerilla üstlenme yerlerine havadan ve karadan operasyonlar aralıksız devam ediyor. Halkımıza ve yurtsever insanlarımıza dönük, her gün yüzlerce tutuklama, gözaltı ve siyasi soykırım operasyonu aralıksız sürüyor. Şehitliklerimiz şahsında halkımızın ve hareketimizin değerlerine saldırılıyor. Mezarlıklar bombalanıyor. Sapkın bir biçimde cezalandırılıyor, bombalanıyor, parçalanıyor. Şehitliklerimiz şahsında en hassas olunan kutsal değerlere saldırılarak halkımızın maneviyatı, onuru hiçe sayılmakta, paramparça edilmek istenmektedir. Ne şehitlikleri parçalayarak şehitlerimizi yok edebilirler ne de kahramanlık tarihimizi yaşanmamış kılabilirler. PKK gerçeğini yaratan şehitlerimiz, halklarımızın yeni özgür zihin dünyasını, ruhsal dünyasını yaratmıştır. Hiçbir dehşet saldırı bu zihniyet dünyasını yıkamaz, maneviyatı ortadan kaldıramaz. Hiç kimsenin gücü buna yetmez. Sömürgeci, soykırımcı devletin tüm faşist güçleri, hareketimize ve yurtsever demokratik insanımıza karşı her türlü imha ve tasfiye operasyonlarını sürdürüyorken, tüm saldırı ve operasyonal gücüyle işbaşındayken, yer altındaki kemiklerimizi bile cezalandırıyorken, eylemsizlik kararına uymayı Kürdistan Kadın Hareketi olarak da büyük bir sabır ve tahammülle sürdürüyoruz. Direniş gücümüz ve irademiz en yüksek seviyesindeyken eylemsizlik pozisyonunun zorlayıcı olduğunu, bize bu çağrıları yapan herkes bilmelidir, anlam vermelidir. Bu bakımdan çağrıcı olan tüm Türkiyeli ve uluslararası güç ve platformları görevlerini bir an önce yerine getirmeye çağırıyoruz.
Bir kez daha Şehit Beritan yoldaşı şahadetinin 23. Yıldönümünde anarken çizgisine bağlılığımız gereğince kadınların öncülüğünde halkımız Beritanca direnerek demokratik kurtuluş hamlesini özgür yaşamı inşa ederek zafere ulaştıracaktır’’ denildi.
No comments