Breaking News

‘Çeteler aracılığıyla Sêfo katliamını tekrarlamak istiyorlar’

DILSOZ DILDAR
TIL TEMIR – Til Temir bölgesi Sutoru Resmi sözcüsü Melkî Rabo, çetelerin Osmanlıların Hıristiyanlara yönelik gerçekleştirdiği Sêfo katliamını tekrarlamak istediğini söyledi. Ancak yürütülen görkemli direnişin böylesi bir katliamın önünü de kapattığını da konuşmalarında dile getirdi.

Sutoru Resmi sözcüsü Melkî Rabo, “Sêfo katliamı” adı verilen ve Osmanlı devleti tarafından 24 Nisan 1915’te Ermeni, Asuri ve Süryani halkına yönelik geçekleştirilen ve yaklaşık bir buçuk milyon insanın ölümüne neden olan katliamın yıl dönümü dolayısıyla ANHA’nın sorularını yanıtladı.
* 24 Nisan Sêfo katliamının yüzüncü yıl dönümüdür. 24 Nisan 1915’te Osmanlı devleti Ermeni, Asuri ve Süryani halkına karşı bir katliam gerçekleştirdi. Şuanda da DAIŞ çeteleri tarafından saldırılar yürütülüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Bilindiği gibi 24 Nisan Sêfo katliamının yüzüncü yıl dönümüdür. Osmanlı devleti Ermeni, Asuri ve Süryani halkına yönelik bu katliamı gerçekleştirdi. Şuanda da Suriye topraklarında bu katliamı Suriye halklarına yönelik gerçekleştirmek istediklerini görüyoruz. Til Temir bölgesinde 23 Şubat’ta kaçırılan yüzlerce Asuri yurttaşı bölgedeki Hristiyan halkına yeni Sêfo’nun yürürlükte olduğunu söylemekte gibidir.

Bundan yüz yıl önce halkımızın ne siyasi temsilcileri yönetim sistemi vardı, ne de bir savunma gücü. O yüzden de sivil halka yönelik en kirli katliamı gerçekleştirdiler. Ancak biz bir daha böyle bir katliamın tekrarlanmasına imkan tanımayacağız. Tüm dünyaya da buradan belirtmek istiyoruz; DAIŞ çetelerinin halkımıza yönelik bu katliam çabaları onlara geri dönecektir.
* Bölgedeki azınlıkları kendilerini saldırı ve katliamlardan korumak için ne yapmaları gerekir?
İçinden geçtiğimiz süreç itibarıyla, halkımızdan ve özelliklede Hıristiyan alimlerinden isteğimiz topraklarına bağlı kalmaları ve DAIŞ çetelerinin barbarlığına karşı birliğini daha güçlendirmesi gerektiğini söylüyoruz. Kadınları, çocukları ve yaşlılarımızı çetelerin barbarlığından korumak için, tüm gücümüzle direnmeliyiz.
Sutoro, Süryani Askeri Meclisi ve Zêrevanên Xabûr güçleri olarak, topraklarımızı ve onurumuzu çetelerin barbarlığından korumak için ve Sêfo gibi bir katliamın daha yaşanmaması için tüm geçlere çağrıda bulunuyoruz, yerlerini güçlerimiz arasında alsınlar ve çetelere karşı direnişte yerlerini alsınlar.
* Hıristiyan oluşumuna sahip bir olarak Demokratik Özerklik Yönetimi’nin Rojava’da yürütülen projesini, dünyadaki diğer sistemlere göre özelliklede Hıristiyan inancına sahip halklar açısından nasıl buluyorsunuz?
Cizîrê bölgesindeki Hıristiyan inancına mensup olarak bizler tüm gücümüzle kutsal mekanları koruyacağız. Yalnızca kendi kutsal mekanlarımız değil, tüm kutsal mekanları ve tüm oluşumları koruyacağız. Zaten Demokratik Özerklik Yönetimi sayesinde ortak yaşam tüm yapılar arasında korundu. Yine bölgedeki tüm inançlar ve oluşumların kimlikleri asimilasyondan korunuyor.
‘Çetelere karşı birliğimizi güçlendirmeliyiz’
* Yaşanan gelişmeler ışığında bölge halkına ne söylemek istersiniz?
Hıristiyan halkına şunları söylemek istiyorum. Hıristiyan halkının bazı şeyleri kulak arkası ve yüzeysel yaklaşması kabul edilemez bu durama artı yeter diyorum! Halkımız son derece hassas bir süreçten geçiyor. DAIŞ çeteleri halkımızın iradesini boşa çıkarmayı hedefliyor. İşte bu durama karşı ya biz birlik olup hareket edeceğiz, ya da yine katliamlar sürgünler yiyeceğiz.
Hıristiyan halkı her zaman barış çağrısı yapmıştır. Hz. İsa şöyle demekte: “Bir kişi yüzüne vurduğunda, öbür yüzünü de çevir.” Buradaki kasıt Hz. İsa’nın zayıf olduğundan değildir, devrimci bir kişilikti.
Bölgedeki tüm halkı çetelerin barbarlığına karşı birliklerimizi güçlendirmeye çağırıyorum.
(ad)
ANHA

No comments