7 kez yaralandı, yine direniş mevzilerinde

ŞÎLAN MIHEMED

KOBANÊ – Arap asıllı Ezîz Tolhildan, YPG’nin hiçbir fark gözetmeden toprak ve yurt savunması yaptığı gerçeğini kavradıktan sonra YPG saflarına katıldı. Çatışmalarda 7 kez yaralanmasına rağmen Ezîz, direniş mevzilerini terk etmedi.

Asıl adı Raêd Şêx olan Minbic’li ve arap asıllı YPG savaşçısı Ezîz Tolhildan, 28 Aralık 2013’te Kobani’de YPG saflarına katıldı. “Şehit Cuma Devresi” adıyla düzenlenen ideolojik ve askeri temel eğitim devresini Miştenûr tepesinde gördü.

Arap olduğum halde YPG/YPJ güçlerinin halklar ve oluşumlar arasında hiçbir fark gözetmediğine tanık oldum. Bunu ilkesel bir yaklaşım olarak esas alıyorlar. Ben de bunu görünce yurdumuzu, topraklarımızı savunmak için YPG´ye katılmaya karar verdim” dedi.

Iki ay sü,ren temel eğitim devresi ardından YPG saflarına katılan ve Kobani’nin batı cephesindeki Evdukiyê köyünde savunma görevine başlayan Ezîz  Tolhildan, daha sonra güney cephesindeki Şehîd Xabûr Tepesindeki YPG biriminde yer aldı. Tohildan Sirîn kasabası yakınlarındaki buğday silosunda çatışmaya girdi. Buradaki 4 günlük çatışmada yaralanan Ezîz Tolhildan, iki ay süren bir tedavi sürecinden geçti.

Ezîz Tolhildan, silodaki çatışmaların çok şiddetli olduğunu belirterek, “Çatışmaya girmeden önce şehit Rutem Til Findir’in bana söylediği bir sözü vardı: “Ya zafer ya şehadet!” Bu söz hala hatırımdadır. Bana “YPG güçleri olarak amacımız topraklarımızı kanımızın son damlasına kadar korumaktır” demişti. Siîrn buğday silosundaki şiddetli çatışmalar 4 gün sürdüğü ve çeteler her türlü ağır silah kullandıkları halde, irademiz ve yüksek moral üstünlüğümzle tanklara ve tüm ağır silahlara karşı güçlü bir direniş sergileyebildik” dedi.

Eylül saldırılarında da yer aldı

DAIŞ çetelerinin Kobani Kantonunu işgal harekatına başladığı Eylül 2014’teki kapsamlı saldırıda da Kobani’nin güney cephesinde yer alan Ezîz Tolhildan, burada çetelere karşı sergilenen tarihi direnişten bir kesiti ise şu cümlelerle dile getirdi: “Çeteler bizi güneydeki Aşmê köyünde kuşamya almıştı. Toplam 10 savaşçıydık. 200 çeteye ve ağır silahlarına karşı direniyorduk. Tank ve toplarla saldırdıkları halde arkadaşlar kanlarının son damlasına kadar büyük bir inanç ve iradeyle savaştı. O zaman şiddetlenen çatışmalarda 68 çeteyi öldürdük. Yine Şehit Merwan güneydeki Girdê köyünde çetelerin tankla gerçekleştirdikleri saldırıyı kırdı. Girdê Tepesi’nde de toplam 6 arkadaştık. Ben, Ş. Destan, Ş. Merwan, heval Mazlûm, Heval Hikmet ve heval Zeman ordaydık. Çete kuşatmasını kırabilmek için tepenin aşağısındaki bir eve inmeye karar verdik. Bende BKC, heval Zeman’da ise RBG (Roketatar) vardı. Önden tank ve arkasından 35 çete, ardından da çete dolu iki araç daha ilerliyordu. Tank yaklaşınca ateş etmeye başladık. Her iki aracı hedeflemiştik. Tankı darbeledik ve iki aracın içindeki çetelerin de tümünü öldürdük.  Destan ayağından, Merwan ise karnından yaralanmıştı. Buna rağmen her iki arkadaş da şehadetlerine kadar savaşmaya devam etti.

Çetelerin tankları Girdê köyüne girince Donxiz köyüne çekildik. Burada sayımız 15’e çıktı. Tüm gücümüzle direndik ve 100’den fazla çeteyi öldürdük. Ancak çetelerin sayısı çok fazlaydı ve burada yine bizi kuşatmaya aldılar.  Çatışmaya girmeden Rovi buday silosunun karşısında Gewrikê köyüne ulaşmayı başardık. Ancak çeteler burada tanklarla bizi bombalamaya başladı. Köydeki su havuzuna atladık. O arada Şehit Baran göğsünden şarapnel parçası aldı ve orada şehit düştü.”

Ezîz Tolhildan  bu saldırılarda kolundan yaralandı. Çete kuşatmasından kurtulmak için iki saat yaralı haliyle yürüyerek Til Xezal köyüne ulaşabildi. Burada Kobani’deki hastaneye kaldırılarak acilen tıbbi müdahalede bulunuldu. Daha sonra tedavi için Bakurê Kurdistan’a gönderildi.

Ezîz Tolhildan tedavisinin ardından tekrar Kobani’ye dönerek direniş mevzilerine yöneldi.

O dönemde savaş artık Kobani kent merkezi etrafında yoğunlaşmaya başlamış ve çeteler Reqqa, Minbic ve Cerablus’tan 13-14 yaşındaki çocukları toplayıp cephelere sürmüştü. Bu yaşlardaki çocukların çatışmalarda ağladıyıp çığılık attıklarına tanık olduğunu söyleyen Ezîz Tolhildan, kobani merkezindeki direnişte de 5 kez yaralandı. Her seferinde tedavi olup mevzisine geri dönüyordu.

Kobani’deki direniş möevzilerinde halen çetelere karşı savaşan Ezîz Tolhildan, fedai bir ruhla direnen ve kanlarının son damlasına kadar savaşan arkadaşlarını unutamadığını ve onların intikamını almaya kararlı olduklarını belirtiyor.

Kobani’nin doğu cephesinde yer alan Tolhildan, Rojava topraklarının düşmanlardan temizleneceğini ve her üç kanton arasındaki kopukluğun giderileceğini, bunun için gerekli mücadeleyi de kararlılıkla yürüteceklerini söyledi.

 (aç)

ANHA