Hisên Şawiş: Komünler Rojava devriminin yapı taşıdır
HABER MERKEZİ –Cizîrê Kantonu Eğitim Bakan yardımcısı ve TEV-DEM Koordinasyonu Üyesi Hisên Şawîş, Rojava Kürdistan’ında oluşturulan komünlerin Demokratik Ulusun temel yapı taşı olduğunu belirterek, Demokratik ulus anlayışının kendini halka dayandırdığını, devletçi sistemin yetkilerini elarak halka verdiğini ve bunun da halkın kendi kendini yönettiği sistem olduğunu kaydetti.
Rojava halkı askeri, siyasi ve ekonomik saldırılar karşısında kendi sistemini inşa etmeye devam ediyor. Halk, devrimini kalıcı kılmak üzere komünler temelinde örgütlenerek kendi savunmasını yapıyor ve ekonomik sorunlarına da çözüm üretiyor. Konuyu ANHA’ya değerlendiren Cizîrê Kantonu Eğitim Bakan yardımcısı ve TEV-DEM Koordinasyonu Üyesi Hisên Şawîş, Demokratik ulusun inşasının başlattıkları bu komünleşme üzerinden gerçekleşeceğini ifade etti.
TEV-DEM Koordinasyon üyesi Hisên Şawîş, Rojava devriminde başlatılan komün hamlesine ilişkin ANHA’nın sorularını yanıtladı.
Komünlerin demokratikleşmeyle bağı nedir, toplum yaşamına nasıl bir etkide bulunuyor?
- İnsanı ve toplumu iktidar aklından uzak tutacak anlayış, komünlerle mümkün olmaktadır.Demokratik ulus ve demokratik özerklikten bahsettiğimiz zaman doğal topluma dönüp meseleye oradan bakmak gerekir. Doğal toplum demokratik ve kominal değerleri bünyesinde en saf, temiz haliyle barındırırken günümüzün de sorunlarına en gerçekçi çözüm yollarından biri olmaktadır. Ancak ne zaman ki, toplumun güçlü kominal yapısı bir tehlike olarak görüldü, o zaman toplumsal akla saldırılar başladı. Doğal topluma saldırı ve kominal değerlerin gaspı iktidar ve devletin başlangıcına tekabül etmektedir. İktidar ve devletin özü de, siyaseti de toplumu doğal değerlerinden çıkarmaktır.
Biz Rojava devrimiyle birlikte demokratik toplum modelimizin dört ayağından biri olan komünleri en hızlı bir şekilde sistemimiz içinde aktif kılmak ve doğal toplum değerleriyle pekiştirmek, bununla da çağımızın demokratik uygarlık çizgisinde inşa çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Çok farklı etnik ve dinî toplumsal yapılar var. Bu komün oluşumuna olumsuz etkide bulunuyor mu?
Komünler demokratik fikrin, zikrin ve eylemin geliştiği, paylaşıldığı mekandır. Komünlerin oluşum hamlesine ‘Birey Komün için, Komün de birey içindir’ sloganıyla başladık. Farklı etnik kökenlere sahip toplumlar, kültürel ihtiyaçlarını komünlerden sağlayabiliyorlar. Örneğin, Süryani mahallesinde kurulan komünler, Süryani özelliklerine göre; Arap mahallelerindeki kendi özelliklerine göre; Kürtlerin de aynı şekilde kendi etnik ve kültürel yapılarına göre inşaa ettikleri komünlerdir. Birçok etnik yapının yer aldığı mahallelerde ise, komün oluşumları mozaiktir; yani komün oluşumlarında sıkıntı yok. Çünkü komünlerimizin bünyesinde kültür komiteleri bulunmaktadır.
Komün demokratik özerk yönetimin yapı taşıdır
Demokratik özerklik yönetimi, demokratik ulusun cisimleştiği yani pratikleşmiş halidir. Komünler de sistemimizin temelini oluşturmaktadır. Yani taban örgütlenmesine dayanır ve yatay olarak yayılır. Öyle iktidar tekelinde, üsten dayatmacı bir mekanizma değildir. Komünlerin yönetim mekanizması, karar meclisi ve halk mahkemeleri bulunmaktadır. Biri diğerinin yerini tutamaz. Aralarında sadece koordine temelli ilişki vardır.
Meclisin, komünden farkı biraz daha kapsama alanının geniş olması ve toplumun her alanına inemiyor oluşuyla ilgilidir. Komünler ise, öyle değildir. Toplumun her alanında yer alırlar.
Kürt halkı, on yılları bula demokratik mücadelesiyle kazandığı tecrübesine dayanarak tüm etnik yapıların kendi kültürel ve toplumsal tecrübelerini örgütlü bir şekilde harekete geçirecek ve kendi kendini yönetebilecek bir toplum haline gelme yolunda öncü olacaktır.
Gerçek arkadaşlıklar, komşuluk ve toplum değerleri kominal yaşamın öz değerleridir. Komün örgütlülüğü, paylaşımcılığı ve savunmasıyla demokratik toplumun temelidir.
KOMÜNÜ ANLAYIŞINI KAVRAMADA SIKINTI VAR
* Komünlerin gelişmesinde ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
Komünlerin toplum içerisinde anlaşılma sorunu var. Bu da kadrolarımızın yeterince eğitimli olmamasından kaynaklıdır. O yüzden bilgili ve toplumun sorunlarını kavrayabilen kadrolara ihtiyacımız var. Komünlerimize dahil olacakların toplumsal tarihi ve komünal gerçekliği bilmesi ve eğitim yoluyla topluma komünalliğin önemini kavratması lazım.
Devlet aklının değişimi için en temel silahımız eğitimlerdir. Eğitimler kominal toplum bilincinde değişim ve dönüşümün yol haritası olacaktır. Biz buna yürekten inanıyoruz. Komünlerin oluşumunda çıkan yanlışlıkları , farklı görüşleri dinleyerek, tartışarak, eleştiri ve özeleştiri yaparak düzeltmekteyiz. Son süreçte oluşan komünler, henüz istenilen düzeyde olmasa da bunları daha aktif kılarak hamleye cevap olmayı amaçlıyoruz. Ve bu konuda atılan çok ciddi adımlar var. Komünal bir devrim gerçekleştirdik diyebiliriz.
KANTONLAR ,SURİYE’NİN PARÇALANMASI DEĞİL BİRLİĞİDİR
Diğer yapıların da komünal yaşama katılmaları için, komünlerin oluşturulmasında iki usulümüz vardır. Örneğin Asuri, Arap ve Kürt komünleri kültür ve etnik kimliğe göre oluşturuluyor. Yanı sıra ortak komünler var. Bu komünler de Rojava Kürdistanı’ndaki komünal yaşam, paylaşım ve ortaklığın göstergeleridir.
Geleceğin demokratik Suriye’si bu temelde olacak. Her yerde komünler olşturulacak, ardından kantonlar düzeyinde yerel yönetimler oluşturulacak. Kantonlar da parçalanma demek değildir. Aksine demokratik kantonlarla Suriye’nin daha güçlü birlik olması sağlanacaktır.
Komünler yerel yönetimlerin demokratik özerkliğidir. Rojava devrimi komünal yaşam devrimidir. Bu yaşam devlet bilincinden uzaktır. Halkın kendi kendini yönettiği demokratik yaşam modeli Suriye ve Ortadoğu’da bir örnektir. Komün örnekleri günümüzün en gelişkin çözüm modelleridir ve bütün bölgelerde gelişecektir.
*Komünlerin teorik olmaktan çıkp gerçekte pratikleşmesi nasıl sağlanacaktır?
Önemli olan komünlere bağlı komitelerimizin aktifleşmesidir. Her alanda teorik yönün pratiğe evrilmesi ve değişim sağlanarak her açıdan halka hizmet etmek esas alınmaktadır.
Yaşanan pratişkleşme sıkıntılarımızı aşmaya ve herkesi bu sistemde işler kılmaya çalışıyoruz. Onun için de bütün komitelerimizin eşit bir şekilde, birinin diğerini beklemeden aktif olması ve demokratik özerklik sisteminin ayakları olan ekonomik, kültürel, siyasi ve diğer tüm alanlarda çalışmalarını yürütmesi, daha yetkin hale gelmesi gerekir. Bunun için de eğitimlere ağırlık veriyoruz. Önce bu işin zihniyetini güçlü yaratmamız gerekir ki çalışmalarımız bu temelde sağlam zemine otursun.
Komünlerin daha güçlü zemine oturması için topraklarımıza daha derinlikli kök salmalı, toprağımıza, suyumuza sahip çıkmalı. Bunu gerçekleştirelim ki, bu güçlü zemin üzerinde bölgedeki tüm halklarla birlikte ortak demokratik özerklik yönetimimizi inşa edebilelim.
(ss/aç)
No comments