Breaking News

Şengal’den gelen 3 yaşındaki Emilda’nın yaşadıkları


Amed Dicle










Emilda’nın 3 yaşında olduğu söyleniyor. Şengal’ın Xanesor köyünden. Ağzında emziği ile bize bakıyor…
Konuşamıyor, bazen duyuyormuş gibi yapıyor, civarda olup bitenlere tepki veriyor.
Şengalliler Emilda’nın sağır ve dilsiz olduğunu söylüyorlar. Anne ve babası, eğer varsa kardeşleri burada değiller ve nerede oldukları, yaşayıp yaşamadıkları, yaşıyorlarsa ne yaptıklarını kimse bilmiyor…

Bilinen tek şey katliam zamanında göç eden insanların yol kenarında bekleyen Emilda’yı kurtarıp göç yollarında yanlarında getirdikleridir. Elifa ana şimdi Emilda’ya annelik yapıyor. Emilda’nın yaşlarında 3 çocuğu daha var.
Xaneser Şengal bölgesinde büyük bir yerleşim merkezi. Saddam döneminde kurulmuş büyük bir köy-kent projesi. Altı bin hanelik bu yerleşim merkezinde binlerce insan yaşıyordu. Bu sebeple, herkes birbirini tanımıyor. Emilda’nın ailesini de tanıyan henüz çıkmamış. Zira herkes bir tarafa göç etmiş ve bir çok ailenin irtibatı şuan bulunmuyor.
Küçük Emilda’nın da aralarında bulunduğu bir grup Şengalli ile Guney Kürdistan’ın Heftanin bölgesinde görüşüyoruz.
Görüştüğümüz bölge Roboski’nin hemen diğer tarafında, sınırın sıfır noktasına yakın. Buraya gelen Şengalliler, Roboski üzerinden Kuzey Kürdistan’a göç ediyorlar.

 Söz konusu bölgeye ulaştığımızda bir grup gerilla tarafından karşılanıyoruz. Gerillalar, civarda gruplar halinde oturmuş Şengallilerle sohbet ediyorlar. Gerilla doktoru sürekli bu bölgede ve imkanları dahilinde hasta olanları tedavi ediyor. Önemli oranda ilaç ihtiyacı var. Daha çok enfeksiyon sorunları yaşanıyor.
Bölgedeki gerilla komutanı, katliam’dan sonra 18 bin civarında insanın bu bölgeden kuzey kürdistana göç ettiklerini söylüyor. Şengal’den göç edenler, YPG’nin açtığı koridordan Rojavaya, oradan ise Guney kürdistana geçiyorlar. Guney Kürdistan’da ise gerilla bölgesinden Kuzey’e geçiyorlar. En yakın ve en güvenli bölge ise Heftanin üzerinden Roboskiye geçmek. Roboski’de ise aynı vahşete maruz kalmış insanlar tarafından karşılanıyorlar ve ekmeklerini paylaşıyorlar.
Gerilla komutanı, bölgelerine gelen Şengallileri öncelikle güvenli alanlarına aldıklarını ve var olan günlük ihtiyaçlarını karşıladıklarını söylüyor. Gerillalar kendileri için gelen iki aylık erzaklarını ve ilaçlarını şimdiden tükendiğini söylüyorlar.
İlk günlerde her gün geçişler yaşanmış. Ama şimdi gerillalar geçişlerin güvenli olması için bir sistem kurmuşlar. Türk medyasında ‘Roboskililer kaçakçılık yapıyor’ türündeki haberleri soruyoruz ve  ‘alçakça bir yalan’ diye cevap veriliyor. Ancak Guney Kürdistan’da bu durumdan faydalanmak isteyen birkaç kişiye ise müdahale edildiği, sınırdan geçişler için insan tüccarlarına asla alan bırakılmadığını belirtiyor gerilla komutanı…
Heftanin’de karşılaştığımız Şengallilar, genelde Xaneser köyünden gelmişler. Ve akla gelen ama insanın sormak istemediği, sormaktan korktuğu, utandığı soru ise, kaç kişinin öldürüldüğü ve kaçırıldığıdır. Çünkü alacağınız yanıt çok yakıcı, ürkütücü, trajik ve tanıdık gelebilir, gelecektir. Ama bunu sormak durumundayız ve birisi tam 91 cenaze saydığını belirtiyor. Bir anne, üç kızına gözlerinin önünde tecavüz edildiği ve sonra öldürüldüklerini söylüyor. Civardaki herkes bu vahşetin tanığı.
Xanesor’da şuan 200 kişiden haber alınamıyor. Ama bu sayı net değil. Çoğu  kişi daha fazla olduğunu belirtiyor.
Bu kayıplar ve ölüler arasında  Emilda’nın ailesi de var. Emilda’nın bu vahşetten önce konuşup konuşamadığını kimse bilmiyor. Nelere tanık olduğunu belki hiçbir zaman anlatamayacak ve bizler bunu kendisinden dinleyemeyeceğiz. Annesini görürse konuşup konuşamayacağını, varsa kardeşlerini bulup bulamayacağını, bulursa ne diyeceğiniz belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz…
Bölgeden ayrıldığımızda, Şengalliler sınıra doğru hareket etmeye hazırlanıyor. İki saat sonra Roboski’de olacaklar. Bizde aynı zaman diliminde Duhok’un kenarındaki inşaatlarda kalan ve aynı vahşeti yaşamış başka Şengallilerin yanında olacağız.
Ayrılırken, ‘Şengal özgürleşirse geri dönecek misiniz’ sorusuna kadınlar genelde ‘Evet’ yaşlı erkekler ise ‘hayır’ diyor. Gençler ise pek görünmüyor ve onların Şengal direnişine katılmak üzere geri döndükleri söyleniyor…

No comments