Breaking News

YPJ'li savaşçılar tabuları yıkıyor

Kobanê'de özellikle son iki ayda yaşanan IŞİD saldırılarına karşı  savunma savaşına öncülük eden YPJ savaşçıları çetelere ve aynı zamanda erkek egemen tabulara da ağır darbeler indiriyor. 
Kobanê'de devrimin ardından öz savunma savaşına katılan kesimlerin başında kadınlar geldi. YPJ saflarında yerlerini alan kadınlar, çete saldırılarının sonuçsuz kalmasında belirleyici rol oynarken, toplumsal bakış açısında da devrimsel bir dönüşüm yarattılar.
YPJ'yi sadece bir savunma cephesi olarak görmediklerini, YPJ’nin kendileri için özgürlük tutkusunun adresi olduğunu söyleyen kadın savaşçılar, savunma savaşında kadınların oynadığı rolü, Kobanê toplumunda yaşanan değişimi ANF’ye anlattı.
İki yıl önce henüz YPJ kurulmadan YPG saflarına katıldığını anlatan kadın savaşçılardan Destan, devrimden önceki yaşamını ‘dört duvar arasında bir yaşamım vardı. Herhangi bir sosyal, ekonomik aktivitem yoktu” şeklinde özetliyor.
Devrimden sonra toplumda yaşanan radikal değişim Destan ve aynı yaştaki kuzenini de etkiliyor ve birlikte YPG’ye katılma kararı alıyorlar. Birkaç ay sonra YPJ’nin ilan edilmesiyle YPJ saflarına geçerler.
BENİM İÇİN SADECE BİR TOPRAK SAVUNMASI DEĞİL
“YPG/YPJ’ye katıldıktan sonra neler değişti” sorumuza önce düşüncelerindeki değişimi anlatarak cevap vermeye başlıyor Destan: 
“Bir kadının erkekle tam anlamıyla eşit olabileceğine inanmazdım o zamana kadar. Örneğin ailemde eşitlik anlayışı yoktu, erkek her zaman egemen sayılırdı ve ben o zamanlar bunu hayatın normal bir parçası olarak değerlendiriyordum, meşru görüyordum. Burada gerçek anlamda bir eşitlik ve özgürlük anlayışı var. Kadın erkek ilişkilerinde bu çok önemli bir ilke olarak savunuluyor. Erkek egemenliğinin hayatın doğal bir uzantısı olmadığını tam tersine hayatın doğasına bir müdahale olduğunu YPJ saflarında kavradım ve bu bende müthiş bir özgürlük tutkusu yarattı.”

Destan da Temmuz ayından itibaren yoğunlaşan IŞİD saldırılarına karşı en ön cephede savaşanlardan.
Kobanê direnişinde önemli bir yer edinen “Şehit Xabur tepesi” savunmasını şöyle anlatıyor: “Şehit Xabur tepesinde kadın arkadaşlar kanlarının son damlasına kadar direndiler. Büyük bir direniş sergilendi bu tepede. Kadın arkadaşlar silahlarının IŞİD çetelerinin eline geçmemesi için büyük bir çaba sarf ediyordu. Bu silahlar şehit arkadaşlarımızın silahlarıydı. Bir Bisving silahımız ateş ortasında kaldı. Bir kadın arkadaş silahı almak için öne atıldığında vurularak şehit düştü.”
Destan birlikte YPG saflarına katıldığı kuzeni Awaz’ı, Mayıs ayında batı cephesinde Zor Mıxare köyündeki çatışmalar sırasında kaybetmiş.
Awaz’ın ardından da diğer kuzenleri Şervan’ı Temmuz ayının ikinci haftasında yaşanan bir çatışmada, Ruhat’ı ise Mart ayında doğu cephesindeki Sewame’de yaşanan bir başka çatışmada yitirmiş.
“YPJ’de yer almak benim için sadece bir toprak savunması değil. Bir özgürlük tutkusu” diyerek sözü Berfin’e bırakıyor.
KENDİ DİLİM VE KÜLTÜRÜM
Berfin’in Destan kadar uzun bir geçmişi yok YPJ’de. Kobanê direnişi başladıktan sonra seferberlik çağrılarına uyarak saflarda yerini almış. Yeni olduğu için çatışmalara girmesine izin verilmemiş.
“YPJ’ye zaten sempatim vardı, ama son saldırılar başladıktan sonra artık olduğum noktada saymamın bir anlamı yoktu” diyerek katılımını özetliyor.
Berfin de YPJ ile yaşadığı değişimi, “ciddi bir asimilasyon yaşıyorduk, dilimize, kültürümüze yabancılaştırılmıştık burada kendi dilim ve kültürüm ile tanıştım. Daha önce yaşadığım kültürün rejimin bize empoze ettiği Arap kültürü olduğunu gördüm” sözleriyle anlatıyor. 
“YPJ kadın eksiktir, kadın bir şey yapamaz algısını değiştirdi. Yedinci sınıfa kadar okudum ve sonra beni okuldan aldılar. Devrim olmasaydı muhtemelen bir süre sonra evlenecek ve çocuk yaşta çocuk sahibi olacaktım. Devrim bu algıyı değiştirdi.”
FEODAL DEĞER YARGILARI BİR KEZ DAHA KIRILDI
Rêvana adlı kadın savaşçı da yaşananları kendi penceresinden bu sözlerle anlatıyor.
6 ay önce YPJ saflarına katılan Roza ise, son iki aylık kadın direnişini özetliyor:
“Bu savaşın en önemli kazanımı bana göre Kobanê 'de feodal değer yargılarının bir kez daha kırılmasıdır. Son bir aylık çatışmalar boyunca kadınlar savunma savaşına en ön cephede katıldı. Denilebilir ki IŞİD çetelerine en büyük darbeleri kadınlar indirdi. Kadınlar çok sayıda kahramanlık hikayesini ardında bırakarak şehadete ulaştı. Bize düşen de bundan sonra kadın şehitlerimiz başta olmak üzere şehitlerimizin  yolun da mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

No comments