YPJ’li savaşçılar: Örgütlenin ve direnin!
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla dünyanın dört bir yanında kadınlar, eylem ve etkinliklerle erkek egemen kültüre ve zihniyete karşı mücadele alanlarını büyütürken, en anlamlı mücadele direnişi ise mevzilerdeki kadınlar tarafından veriliyor. 2014 yılında kadın mücadelesine damgasını vuran ise Kobanê’de DAİŞ’e karşı yürüttükleri direniş ile tüm dünya kadınlarının umudu olan Kadın Savunma Birlikleri (YPJ).
67. gününe giren direnişte mevzilerde tüm insanlık ve dünya kadınları için savaşan YPJ’liler, bir yandan erkek egemen şiddetin en barbar şekli olan DAİŞ çeteleri ile savaşırken diğer yandan tüm dünya kadınlarına “örgütlenin ve mücadele edin” mesajı verdi.
67. gününe giren direnişte mevzilerde tüm insanlık ve dünya kadınları için savaşan YPJ’liler, bir yandan erkek egemen şiddetin en barbar şekli olan DAİŞ çeteleri ile savaşırken diğer yandan tüm dünya kadınlarına “örgütlenin ve mücadele edin” mesajı verdi.
‘Saldırılar kadının varlığını hedefliyor’
Yıllardır kadının toplum içerisinde ezildiğini dile getiren YPJ savaşçısı Zîlan, kadının iradesinin bir bütün olarak kırdırtılmak istenilmesine karşı savaştıklarını dile getirerek, şunları aktardı: “Burada kadının temsiliyeti ve iradesinin ortaya çıkmasıdır yaşanan. Bu saldırılar sadece biz YPJ’li kadınlara yapılmıyor. Bütün dünya kadınlarının sesi kısılmak ve ezilmek isteniyor. Aynı zamanda bütün toplum ezilmek, yok edilmek isteniyor. DAİŞ saldırılarını gerçekleştirirken kadının iradesini kırmak istiyor. Bizler de buna karşı mücadele ediyoruz.”
Yıllardır kadının toplum içerisinde ezildiğini dile getiren YPJ savaşçısı Zîlan, kadının iradesinin bir bütün olarak kırdırtılmak istenilmesine karşı savaştıklarını dile getirerek, şunları aktardı: “Burada kadının temsiliyeti ve iradesinin ortaya çıkmasıdır yaşanan. Bu saldırılar sadece biz YPJ’li kadınlara yapılmıyor. Bütün dünya kadınlarının sesi kısılmak ve ezilmek isteniyor. Aynı zamanda bütün toplum ezilmek, yok edilmek isteniyor. DAİŞ saldırılarını gerçekleştirirken kadının iradesini kırmak istiyor. Bizler de buna karşı mücadele ediyoruz.”
‘Kadına karşı savaşmaktan korkuyorlar’
Kadınların yaşamının kölelik düzeyinde olduğunu, ancak YPJ’nin yürüttüğü mücadeleyle özgürlüğe doğru bir adımın sağlandığını dile getiren YPJ savaşçısı Agirî Yılmaz da, DAİŞ çetelerinin kadınlara yönelik bakışını “DAİŞ’in zihniyetinde kadın eksiktir, savaşamaz. Ama YPJ’li kadınlar onlara karşı zılgıtlarıyla direnince, mevzilerini ve silahlarını bırakıp kaçıyorlar. Kadına karşı savaşmaktan korkuyorlar. ‘Erkeklerin elinden ölelim, kadınların değil’ diyorlar. Bu, onların “kadın hiçbir şey yapamaz” anlayışından kaynaklanıyor. Ama bizim anlayışımızda kadın kendini özgürleştiren, yöneten ve örgütleyendir” şeklinde değerlendirdi.
Kadınların yaşamının kölelik düzeyinde olduğunu, ancak YPJ’nin yürüttüğü mücadeleyle özgürlüğe doğru bir adımın sağlandığını dile getiren YPJ savaşçısı Agirî Yılmaz da, DAİŞ çetelerinin kadınlara yönelik bakışını “DAİŞ’in zihniyetinde kadın eksiktir, savaşamaz. Ama YPJ’li kadınlar onlara karşı zılgıtlarıyla direnince, mevzilerini ve silahlarını bırakıp kaçıyorlar. Kadına karşı savaşmaktan korkuyorlar. ‘Erkeklerin elinden ölelim, kadınların değil’ diyorlar. Bu, onların “kadın hiçbir şey yapamaz” anlayışından kaynaklanıyor. Ama bizim anlayışımızda kadın kendini özgürleştiren, yöneten ve örgütleyendir” şeklinde değerlendirdi.
‘Silaha değil, özgürlüğümüze aşığız’
Direniş mevzilerinden sadece Kürdistan kadınlarına seslenmediklerini belirten Agirî Yılmaz, tüm dünya kadınlarına “Kadınlar el ele vermeli. Gün bizim günümüzdür. Eğer bunu yapamazsak bütün emeğimiz inkar edilir. Bundan beşbin yıl önce de böyle oldu. Biz sadece silah alıp savaşmıyoruz. Silaha aşık değiliz, böyle tanımlanmasını da kabul etmiyoruz. Biz fikrimize aşığız. Özgürlüğümüze aşığız. Ama karşımızda öyle vahşi bir düşman var ki; bu silahı almaya mecburuz. Barbarlığın yürümemesi için silahlandık. O yüzden de sadece ‘silahlanın’ çağrısından ziyade örgütlenme çağrısında bulunuyoruz. Her alanda örgütlenmemiz ve üzerimize düşeni yapmamız gerekir. Rolümüzü oynamalıyız. Bütün kadınlara başarılar diliyoruz” diyerek seslendi.
Direniş mevzilerinden sadece Kürdistan kadınlarına seslenmediklerini belirten Agirî Yılmaz, tüm dünya kadınlarına “Kadınlar el ele vermeli. Gün bizim günümüzdür. Eğer bunu yapamazsak bütün emeğimiz inkar edilir. Bundan beşbin yıl önce de böyle oldu. Biz sadece silah alıp savaşmıyoruz. Silaha aşık değiliz, böyle tanımlanmasını da kabul etmiyoruz. Biz fikrimize aşığız. Özgürlüğümüze aşığız. Ama karşımızda öyle vahşi bir düşman var ki; bu silahı almaya mecburuz. Barbarlığın yürümemesi için silahlandık. O yüzden de sadece ‘silahlanın’ çağrısından ziyade örgütlenme çağrısında bulunuyoruz. Her alanda örgütlenmemiz ve üzerimize düşeni yapmamız gerekir. Rolümüzü oynamalıyız. Bütün kadınlara başarılar diliyoruz” diyerek seslendi.
‘Her türlü şiddete karşı mücadele etsinler’
Yekîtiya Star ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Divan Kurulu üyesi Dalya Ömer ise, Kürt kadınların mücadelesinin hem Ortadoğu hem de dünya kadınlarına örnek olduğunu belirtti. Kobanê’de YPJ öncülüğünde verilen mücadelenin aynı zamanda erkek egemen zihniyete karşı verildiğinin altını çizen Dalya Ömer, 25 Kasım’da Kobanê direnişine destek için Pirsûs-Kobanê sınırına gelecek olan kadınlara şu çağrıda bulundu: “Kürt kadınlar nasıl DAİŞ saldırılarına karşı biraraya geldiyse, onların da her türlü şiddete karşı bir araya gelmeleri ve mücadele etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu eylem bize Ayşe Gökkan’ın sınırdaki direnişini hatırlatıyor. Şiddete karşı direnen herkese şimdiden teşekkür ediyoruz.”
Yekîtiya Star ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Divan Kurulu üyesi Dalya Ömer ise, Kürt kadınların mücadelesinin hem Ortadoğu hem de dünya kadınlarına örnek olduğunu belirtti. Kobanê’de YPJ öncülüğünde verilen mücadelenin aynı zamanda erkek egemen zihniyete karşı verildiğinin altını çizen Dalya Ömer, 25 Kasım’da Kobanê direnişine destek için Pirsûs-Kobanê sınırına gelecek olan kadınlara şu çağrıda bulundu: “Kürt kadınlar nasıl DAİŞ saldırılarına karşı biraraya geldiyse, onların da her türlü şiddete karşı bir araya gelmeleri ve mücadele etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu eylem bize Ayşe Gökkan’ın sınırdaki direnişini hatırlatıyor. Şiddete karşı direnen herkese şimdiden teşekkür ediyoruz.”
No comments