YPG Genel Komutanı Sipan Hemo ile Suriye Demokratik Ordusu, Amerika’nın Silah Yardımı ve Amnesty Raporu Üzerine
YPG komutanı Sipan Hemo ile Suriye Demokratik Ordusu, Amerika’nın silah yardımı ve Amnesty raporu vb güncel konular üzerine görüştük
**
Mutlu Çiviroğlu @mutludc
Rusya’nın Suriye savaşına dahil olması dengeleri ve aktörleri değiştirdi. Bu biraz hızlı gelişti. Bu değişimler yerde de görülüyor. Öyle ki Hama ve Idlib çevresinde büyük saldırı ve şiddetli savaşlar başladı. Rejim güçleri Rus savaş uçakları tarafından kapsamaya alındı. Halep çevresinde ise IŞİD güçlerinin bu durumdan yaralanıp Özgür Suriye Ordusu ve İslamcı gruplar karşısında ilerlemesi ve alanlarını genişletmesi söz konusu. Topraklarını kaybetmekle karşı karşıya kalan İslamist gruplar moralmen bir çöküş yaşıyor. Kaybettikleri alanları geri alıp almayacakları ise belli değil. Ama kesin ve net olan tek şey Rus müdahalesi sayesinde muhalif güçlerin büyük bir darbeye uğradığı ve IŞİD güçlerinin ilerlediği ve birçok köyü aldığı.
Sizin de bildiğiniz gibi bizim güçlerimiz, son iki ay içerisinde aralarında Ahrar-aş Şam ve Nusra da olmak üzere, bazı radikal gruplar ile çatışma içindeydi. Bu yeni durum dengeleri değiştirdiği için, bize olan saldırıların azalmasına neden oldu. Fakat biz bu durumdan yararlanmayacağız çünkü muhalif güçlerin zemin kaybedip zayıflamasını istemiyoruz.
**
Bizim adımıza birçok iddia ortaya atıldı. Birçok kez gazeteciler hangi tarafta olduğumuzu sordu misal. Buna yine ve yeniden açıklık getirmek istiyorum, Suriye devriminin başından bu yana biz hiç bir şekilde taraf tutmadık. Biz hep kendi duruşumuzu sergiledik. Biz bunu üçüncü yol olarak adlandırdık. Ve bu yolu sadece kendi tarafında varlık gösteren bir güç olarak formüle ettik. Bizim kendi çözüm ve projelerimiz var. Bundan ziyade bizim IŞİD güçlerine karşı sürdürdüğümüz savaş Amerika öncülüğündeki koalisyon güçleri ile aramızda ilişki ve işbirliğine yol açtı. Ve tabi ki geçmişte etkili bir işbirliği yaptık onlarla.
Elbette müdahaleler olursa da, Suriye halkı suçlu değil. Bu savaş uluslararası bölge ve güçlerin çıkarları ile yön alır oldu ne yazık ki. Sorumlu olanlar onlar. Hem uluslararası güçler hem de Türkiye, Sudi Arabistan, Katar ve İran gibi ülkeler sorumlu. Onlar Suriyelilerin kanlarını döktüler. Bu kanı durdurmak ve Suriye‘de demokrasinin ilerlemesi için bütün güçlerin bu sorumluluğu üstlenmesi lazım. Bizim kiminle çalıştığımız sorulacak olursa, net bir şekilde koalisyon güçleri ile beraber bir sene boyunca IŞİD’e karşı savaştık diyebilirim. Ve işbirliğimiz gittikçe ilerledi.
**
Suriye Demokratik Ordusuna havadan yapılan silah desteği önemli ama sahada stratejik kazanımlar elde etmeye yeterli değil. Biz yine de çok önemsedik tabi. YPG olarak önemli bu bizim için. Bu yardım ve işbirliği bir yıl boyunca yeni bir seviyeye ulaşmamıza neden oldu. Ve bu işbirliğini arttırıp birlikte daha da stratejik işbirliği içinde çalışmak istiyoruz. Aldığımız destek çok büyük değildi fakat yeni bir başlangıç için büyüktü elbet.
Suriye Demokratik Ordusunun yapısı yol verdiği sürece bize öncülük vermelerini umuyoruz. YPG haliyle önemli bir rol oynayacaktır. Biz uzun zamandır IŞİD’e karşı mücadele ediyoruz. Sizin de bildiğiniz gibi Suriye’de bir sürü grup kuruldu. Ve IŞİD tarafından yenilgiye uğradı. Özgür Suriye Ordusu, diğer İslamcı gruplar, hepsi yenildi. Sonuç olarak eğit-donat programları istedikleri gibi gitmedi. Öte Handan YPG başarılı olduğunu kanıtladı. Bilindiği gibi IŞİD’e karşı savaşan başka gruplarda oldu ama başarıları sınırlı kaldı. Suriye’nin zorlu döneminden geçerken biz bazı gruplarla birbirimize destek verip el ele beraber daha büyük olan yeni bir güç kurduk. Bu gücün içinde yer alanların Suriye demokrasisinde önemli bir rol oynaması lazımdı. Bu yeni Suriye Demokratik Ordusu Suriye’nin bütün topluluklarını içinde barındırıyor. Kürtler, Araplar, Süryaniler, Türkmenlerin ve daha niceleri var içinde. Önümüzdeki günlerde buna ilişkin bir basın açıklaması yapılacak zaten. Umuyoruz bu yeni güç yeni bir başlangıç yeni bir aşama olur. Suriye demokrasisine Suriye’ye güveni olan herkesi Suriye Demokratik Ordusuna katılmaya çağırıyoruz. Ancak bu şekilde IŞİD gibi güçlere karşı koyup rahat ve huzurlu bir ülke verebiliriz Suriyelilere.
**
Medyada Rakka ve Cerablus hakkında birçok şey yazıldı. Askeri planlarımız var bununla ilgili fakat gizli kalmasından yanayız. YPG genel komutanı olarak size bunları ifşa etmem elbette. Fırsatlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Siyasetçiler bir sonraki adamımız/yönümüz hakkında spekülasyonlarda bulunuyorlar lakin biz yerde askeri perspektiften bakıldığında fırsatlarımıza göre hareket ediyoruz. Ne planladığımız, amacımız belli zaten; IŞİD’i yenilgiye uğratmak. Nerde ne zaman ve nasıl saldırmamız gerektiği tamamen yerdeki koşullara bağlı.
**
Uluslararası Af Örgütü’nün raporunu gördük. Raporun içeriği ve yazılış şekli çok düşündürücü. Suriye Demokratik Ordusunu kurduğumuz ve birlikte daha güçlü bir şekilde IŞİD’e karşı savaşmaya karar aldığımız bu günlerde böylesi bir raporun yayımlanması şüphe uyandırıyor. Koalisyon güçlerinin bize ciddi bir destek verdiği bir dönemde açıklandı bu rapor. Tesadüf olduğunu söylemek zor bu durumda.
Biz uluslararası topluluklar ve Amerika’ya bu raporu ciddiye almamalarını söyledik zaten. Çünkü yazılanlar doğru değil. Daha öncede olduğu gibi bağımsız grup veya kişilerin gelip burada olan bitenleri kendi gözleriyle görmeye çağırıyoruz.
Açık olarak 1500 Arap köyünü kurtardığımızı söylememe izin verin. Bu köylerden bazıları IŞİD ile bizim aramızda savaş bölgeleri oldular. Bu köylerde savaş günlerce sürdü ve bu köyler zarar görmedi diyemem. Bahsini geçen bu köylerin sayısı beşi geçmez. 1500 Arap köyü kurtardık ve şuan o köylerde insanlar barış içinde yaşıyor. Eğer raporda yayınlananlar gerçekse o zaman bu 1500 köy niye hala var? Bunun dışında Baas rejiminin Rojava’da Kürt topraklarına yerleştirdiği Araplar da var. Cizre’de yönetim içinde yer alan ve saygı duyulan Araplar da var aynı zamanda. Eğer niyetimiz Arapları sürgün etmek olsaydı, onlardan başlardık. IŞİD’in yenilgiye uğradığına tahammül etmeyenler böylesi raporlar yayımlarlar ancak, çünkü biz IŞİD’i yenilgiye uğratıyoruz. Ve bütün dünya bu terörist grup karşısında elde ettiğimiz etki ve başarıyı görüyor. Rojava bölgesini özgürleştirme girişimlerimizle de kendimizi kanıtladık.
YPG’nin % 30’u Araplardan oluşmakta olduğuna da dikkat çekmek istiyorum. Raporun içeriği doğru ise, bu bahsi geçen Araplarında bu söz konusu zulümlere maruz kalmış olması gerekmiyor mu? Bu söylentiler doğru olsaydı bu kişiler hala bizimle Cizre ve Kobani’de omuz omuza mücadele edebilir miydi? Biz bu tür raporların sadece bizi karalamak için yayımlandığını düşünüyoruz. Bu tür raporların arkasında Suriye Ulusal Koalisyonu ve onların arkasındaki güçlerin olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Til Abyad’ı özgürleştirmemizi hala hazmetmiş değiller. Bu yüzden böylesi söylentileri yayıyorlar. Ama biz her şekilde tüm karalamalara rağmen Suriye’deki demokrasi mücadelemize devam edeceğiz. Ve her hesaba karşı açığız. İnsan haklarına saygı duyuyoruz. İsteyen bütün bağımsız kişi ve gruplar gelip araştırma yapabilirler burada. Biz 1500 Arap köyü özgürleştirdik, bu raporda bize teşekkür edilmeliydi. Biz sürü insanın hayatını kurtardık. Biz Şengali ve bir sürü Ezidi kadınlarını kurtardık. Bu raporun amacı başka. Dediğim gibi bizim güçlerimiz burada, herkes gelip araştırabilir ve buradaki Arap ve Türkmenlerlede görüşebilirler.
***
No comments