Breaking News

Hesen: Herkes bu direnişe destek vermeli

DAİŞ çetelerinin bütün dünya için bir tehdit olduğunu belirten Kobanê Kantonu Özsavunma
Bakanı İsmet Şêx Hesen, “Madem ki herkes için bir tehdit var ortada o zaman herkesin de mücadele etmesi gerekir. Ahlak, sınır ve insaniyeti tanımayan bu çete örgüte karşı herkesin güç desteğinde bulunması gerekir” dedi. Siviller üzerinde DAİŞ çetelerinin tehdidinin devam ettiğini ifade eden Hesen, “Sınırdaki halkımıza havanlarla saldırı oldu. Birçok kişi yaşamını yitirdi. Çocuklar yaşamını yitirdi. Birçok kişi yaralandı. Hala ağır silahlar kullanılıyor. Kobanê’ye bir koridor açılmadığı sürece sivillerin durumunun tehdit altında olacağını söylemek gerekir. Burada bunun için çağrımızı yineliyoruz. Yine kentimiz harabeye döndü. Uluslararası kamuoyunun ve devletlerin bunu görmesi ve destek vermesi gerekir. Havanlar, toplar, bombardımanlar ve patlamalar kentte büyük bir yıkım yarattı” diye konuştu.
Kobanê’ye yönelik DAİŞ çetelerinin saldırıları iki ayı geride bıraktı. DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı Kobanê direnişi ise devam ediyor. Kobanê direnişi üçüncü ayına girerken Kobanê Kantonu Özsavunma Bakanı İsmet Şêx Hesen, içinde bulunulan durum, DAİŞ’in saldırıları ve direnişe ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
Aslına bakılırsa savaşın iki aylık bir savaş olmadığını belirten Özsavunma Bakanı Hesen,”Takriben bir yıl 6 ayı geride bıraktı Kobanê savaşı. Daha önce de çoğu zaman Cephet El Nusra, Ahrar-ı Şam ve başka gruplar da saldırdı, Kobanê’ye. Bir buçuk yıldır Kobanê çevrelenmiş durumda. Kobanê temel ihtiyaçları olan su, elektrik ve ticaretten mahrum bırakılmış. Bugün iki ayını dolduran savaş geçmişini buradan alıyor. Kobanê Kantonu üzerindeki saldırıları bir DAİŞ savaşı olarak görmüyorum. Bizler DAİŞ’i uluslararası müşterek bir acente olarak görüyoruz. Dünyanın birçok yerinde bu acentenin ortakları var. Afganistan, Çin, Suudi Arabistan, Sudan, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde bunun ortakları var. Birçok devletin eli var bu oluşumda. Mesela Baas rejimi ve Türkiye gibi yerlerden büyük destek aldılar. Kobanê’ye saldırma cesaretini de oradan aldılar” dedi.
‘ÖNEMLİ OLAN KISITLI İMKANLARLA DİRENMEMİZ’
İki aydır bir direniş sergilediklerini, kayıplar verdikleri ama DAİŞ’in Kobanê’de bir şey elde edemediğini ifade eden Hesen, şu değerlendirmede bulundu: “Daha önce elde ettikleri diğer yerler gibi Kobanê’yi elde edemediler. Bu da YPG/YPJ’nin direnişi ve özgürlük şehitlerimizin değerlerinden geliyor. Mesela Suriye’nin Rakka, Minbic, Bab ve Dera Zor gibi kentlerini günler ve hatta bazı yerleri saatler içerisinde elde ettiler. Kobanê’yi de aynı şekilde ‘tanklarımızla, toplarımızla elde ederiz’ diyorlardı. Ama Rakka’a 17. Fırka’da ve Musul’da elde ettikleri o kadar silahlarla Kobanê’ye saldırarak, Kobanê Kantonu şahsında tüm Kürdistan’ı tehdit etmeyi amaçladılar. Ama Kobanê’ye gelince burası onlara mezar oldu. Geçen yıl da, ‘Kobanê’ye gidip bayram namazı kılacağız’ diyorlardı. Ama yapamadılar, bugün de yine yapamıyorlar. YPG/YPJ savaşçıları kısıtlı imkanları ve küçük silahlarıyla bir buçuk yıldır direniyorlar. Etrafımız sarılı olduğundan silah da elde edemiyorduk. Kendi ferdi silahlarımızla onların tanklarına ve toplarına karşı direndik. Bütün dünyaya tanklar ve toplara karşı nasıl kendi keleşlerimizle direneceğimizi ispatladık. Doğrusu tarihi bir direniş oldu. Dünyanın her yerinde kötülüklere ve teröre karşı bir savaş olabilir ama asıl önemli olan kısıtlı imkanlarla direnmeniz. Suriye’de belki ilk defa böyle ağır silahlı bir örgüt, küçük bir güç tarafından böyle kırılıyor. Dünya da böyle gördü, böyle yorumladı.”
‘ULUSAL SAVUNMA İÇİN ZEMİN OLUŞTU’
Kobanê’nin sergilediği direnişle Kürtlerin birliği için önemli bir örnek olacağını dile getiren Hesen, Kobanê direnişi üzerinden ulusal bir savunma gücünün oluşması için bir zeminin oluştuğunu düşündüğünü kaydetti. Hesen, “Bir diğeri ise artık herkesin Kürtleri görmesi ve tanıması gerekir. Ama eskiden gördükleri gibi, eskiden tanıdıkları gibi değil. Çevremizdeki Kürt düşmanlarının Kürtleri tanıttıkları gibi tanımamalılar. Çünkü onlar dünyaya Kürtleri terörist olarak tanıtıyorlardı. Ama Kobanê direnişinde Kürtler bütün dünyaya asıl terörle nasıl mücadele ettiklerini ve ortadan kaldırmak istediklerini gösterdi. Teröre karşı asıl mücadeleyi yürüten Kürtler’dir. Demokrasi ve eşitliği savunan Kürtler’dir. Dünyanın da kimsenin karşısında durmadığı DAİŞ’e karşı YPG/YPJ’nin küçük bir güçle durduğunu görmesi gerekir. Halkların iradesinin nasıl bir mücadele verdiğinin görülmesi gerekir” diye belirtti.
‘PEŞMERGELERİN GELİŞİ KÜRTLERİN BİRLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM’
Duhok Anlaşması’nın ardından Kobanê’ye gelen pêşmergeye ilişkin Hesen, ilk defa iki Kürt gücünün yan yana gelerek bir mücadele verdiğine işaret ederek, “Bu saygıya değer bir şey. Önemli bir şey. Onların Güney’den buraya kadar gelmeleri önemli bir maneviyat. Kürtler bir araya gelemez diyenlere karşı Kürlerin gönlünden geçen oldu. İyi bir maneviyattır. Kürtlerin birliği için önemli bir adım oldu. Çünkü Kürtler eskiden beri katliam ve talanlarla yüz yüze kalıyor. Şêx Seîd, Seyid Rıza, Qazi Mihemed ve Halepçe zamanlarında da Kürtler katliam ve soykırımlardan geçirildi. Ondan dolayı da Kürtlerin birlik olma gibi bir istekleri hep vardı. Halk olarak birlik olmak istediler, parti ve örgütler olarak değil. Bu yüzden de pêşmergelerin burada olmaları hem manevi olarak hem de birliğin zeminini oluşturma için çok önemli” diye konuştu.
‘DÜŞMANLARIMIZ BİRBİRİMİ TANIMAMIZA İZİN VERMEDİi’
Hesen, Türkiye’nin DAİŞ çetelerine verdiği desteğe ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizler 3 yıldır Rojava sınırını koruyoruz. Efrîn’den Endiwar’a kadarki sınır hattı boyunca bugüne kadar hiç kimsenin burnu bile bizim güçlerimiz tarafından kanatılmamıştır. Türkiye’ye giden tek bir mermimiz bile yok. Çünkü biz Türkiye’yi komşumuz olarak görüyoruz. DAİŞ’in gelip geçici olduğunu kalıcı olanın Rojava halkları olduğunu söyledik. Direnişimizle de bu topraklarda kalıcı olanın biz olduğunu gösterdik. Türkiye’nin DAİŞ’e ne kadar destek verdiğini de herkes gördü. Yanlış hesaplarından dönseler, onları gözden geçirseler, o zaman Kürtleri daha iyi tanıyacaklar. Bugüne kadar DAİŞ Kürtleri nasıl tanımlıyorsa birçok komşumuz da Kürtleri o şekilde tanımlıyordu. Düşmanlarımız biz halkların birbirimizi tanımamıza izin vermedi. Türk olur, Arap olur, Kürt olur, Fars olur birbirimizi tanıyamadık. Bu iki aylık direnişimiz bütün dünyaya Kürtlerin ne olduğunu gösterdi. Kobanê Kürdistan’ın dört parçası için bir direniş kalesidir artık. Herkes de bilsin ki; halkların iradesi, her şeyin üstündedir. Halklar kendi iradeleriyle ayağa kalktıklarında ne tank, ne top, ne uçaklar ne de hiçbir güç o iradeyi kıramaz.”
‘DAİŞ BÜTÜN DÜNYA İÇİN TEHDİT’
DAİŞ çetelerinin bütün dünya için bir tehdit olduğunun altını çizen Hesen, “Mademki herkes için bir tehdit var ortada o zaman herkesin de mücadele etmesi gerekir. Ahlak, sınır ve insaniyeti tanımayan bu çete örgüte karşı herkesin güç desteğinde bulunması gerekir. Bu açıdan uçakların bombardımanlarını doğru buluyoruz. Kobanê o büyük direnişi sergileyince böyle bir destek verilmek istendi. Verilen destek de yerinde bir şeydi” diye belirtti.
‘BİNLERCE KİŞİNİN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEBİLİRİZ’
Kobanê direnişinde öldürülen DAİŞ çetelerinin sayısına ilişkin kesin bir sayının ellerinde olmadığını belirten Hesen, buna ilişkin şunları ifade etti: “Başlangıçtaki gelişleri ile şimdiki gelişleri arasında fark var. Binlerce olduğunu biliyoruz. Ama Kobanê’ye geçmeden önce birçok kanal ve istihbari bilgi 8 bin kişilik bir güçle saldırdıklarını belirttiler. Eğer o güç bugün ayakta olsaydı, çatışmaların şiddeti de farklı olurdu. Binlerce kişinin öldüğünü söyleyebiliriz. Burada çok fazla elemanları öldürüldü. Sizler de görmüşsünüz yerde bir sürü cenazeleri kaldı.”
SİVİLLERİN DURUMU VE KENTTEKİ YIKIM
Siviller üzerindeki DAİŞ tehdidinin devam ettiğini dile getiren Hesen, siviller ve kentin içinde bulunduğu duruma ilişkin şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz günlerde sınırdaki halkımıza havanlarla saldırı oldu. Birçok kişi yaşamını yitirdi. Çocuklar yaşamını yitirdi. Birçok kişi yaralandı. Hala ağır silahlar kullanılıyor. Kobanê’ye bir koridor açılmadığı sürece sivillerin durumunun tehdit altında olacağını söylemek gerekir. Burada bunun için çağrımızı yineliyoruz. Yine kentimiz harabeye döndü. Uluslararası kamuoyunun ve devletlerin bunu görmesi ve destek vermesi gerekir. Havanlar, toplar, bombardımanlar ve patlamalar kentte büyük bir yıkım yarattı. Kobanê zaten ambargo altındaydı. Şimdi de onlarca yıl geriye gitti. Uluslararası kamuoyunun Kobanê’nin durumunu, dört bir tarafa dağılan Kobanê halkını ve kentin durumunu gözden geçirmesi gerekir. Eğer destek vermezlerse, sivillerin durumu kötüye gidecek. Çünkü göç eden halkımızın büyük bir bölümü şimdi çadırlarda yaşıyor.”
Hesen, açıklamalarını şu çağrı ile bitirdi: “Kobanê gençlerinin gelip YPG/YPJ’nin yanında direnişe katılmaları çağrısında bulunuyorum. Ayrıca bütün şehitlerimizin ailelerine başsağlığı ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.”

No comments