Yerelden Evrensele -3-
Yeni Bir Başlangıca Doğru
HABER MERKEZİ – Kobanê’de devam eden ve şimdiden tarihteki yerini alan destansı direniş, Kürdistan’da olduğu gibi dünyada da büyük yankı uyandırarak yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Kürdistan’ı dört parçaya bölen ve inkar politikalarını devam ettiren uluslararası güçler de direniş karşısında tutumlarını değiştirirken, dünyanın dört bir yanında demokrasi yanlısı milyonlarca insan sokaklara dökülerek Kürt halkının özgürlük mücadelesini sahiplendi.
Kürtler 2 ayı geride bırakan Kobanê direnişiyle Kürdistan ve Ortadoğu’da özgür yaşam ve demokratikleşmede irade olduğunu birkez daha gösterirken, düyaya da vicdan dersi verdi. Kobanê dünyanın 5 kıtasında insanları birleştiren kapitalist küreselciliğe kaşı, küresel demokrasinin meydanlardaki adı oldu.
İnsanlığın beşiği Ortadoğu’da yeniden bir diriliş ve özgürlüğün sesi olarak tanımlanan Rojava devrimine yönelik 2 yıldır devam eden saldırılar her defasında kırılırken, gösterilen direniş Ortadoğu halklarına cesaret verdi. Giderek model olmaya doğru giden Rojava devrimi nedeniyle bölgeye yönelik planları tutmayan uluslarası güçler ortaya çıkan iradeye karşı yönelimlerini arttırırken, 15 Eylül’de Kobanê’ye yönelik başlayan çete saldırılarıda değerlendirildi. Ancak Şengal ve Kobanê’de sergilenen direniş palanları alt üst ederken uluslararsı güçler de yeni arayışlara girdi.
DAIŞ’e karşı koalisyon
5 Eyül’de yapılan NATO toplantısından sonra ABD Başkanı Barak Obama yaptığı basın açıklamasında, DAIŞ’a karşı uluslararası bir kooalisyonun oluşturulduğunu belirtti. 40 devletin içinde yer aldığı ve DAIŞ merkezlerini vuracağı belirtilen koalisyon uzun süre DAIŞ’a karşı sessiz kalırken, daha sonra Irak ve Suriye’deki kimi DAIŞ üslerine yönelik gerçekleştirilen bombardımandan herhangi bir sonuç alınmadı. Boş alanları bombaladığı belirtilen koaliyona bağlı savaş uçakları Kobanê’ye ise, hiç yaklaşmadı.
Kobanê görünmek istenmedi
Kobanê’de kuşatma, şiddetli saldırılar ve ambargo devam ederken, yine binlerce insan katliamla yüzyüze kalmasına rağmen basın ve dünya kamuoyu adeta sessizliğe büründü. Koalisyon güçleri ise kobanê’yi gündemlerine dahi almadı. Aksine çetelere destek verildiğine dair basında birçok haber ve görüntü yayınlandı.
Koalisyonda yer almayan Türkiye’nin çetelerle esir değişimi
Oluşturulan uluslararsı koalisyonda yer almayacağını belirten Türkiye, DAIŞ’a karşı tutumunu açık bir şekilde dile getirmekten kaçındı. Çetelerin Musul’u işgali sırasında Türkiye konsolosluğunda rehin aldığı 49 kişi, Kobanê’ye yönelik 15 Eylül’de başlayan saldırıların beşinci Gününde Akçakale Tel Abyad sınırında Türk yetkililerine teslim edildi. Daha sonra basına çıkan haberlerde 49 kişiye karşı Türkiye’de tutuklu bulunan 1500 Çete üyesinin yine aynı sınır kapısından DAIŞ’a teslim edildiği belirtildi. Ayrıca Suruç Kobanê sınırında silah ve mühimmat dolu trenin çetelere gönderildiği belirtilirken, konuya ilişkin görüntüler basında yayınlandı. Yine kobanê sınırında canlı yayın yapan televizyon ekranlarından çetelerin türkiye’den Kobanê’ye geçtiği görüldü.
Gündemine tampon bölgeyi alan ve Esad rejmini gerekçe gösteren Türkiye hükümeti, 2 Ekim’de sınır ötesi operasyona izin veren tezkereyi meclise taşıyarak onaylattı. Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Ahmet Davutoğlu da daha önce görüşme gerçekleştirdikleri PYD’nin “Terör Örgütü” olduğunu iddia etti.
Saldırılar devam ederken 18 Eylül ‘de açıklama KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, bir taraftan DAIŞ’a destek verilirken, diğer taraftan çözü sürecinin yürümeyeceğine dikkat çekerek, Türkiye’ye uyarıda bulundu.
Öcalan dikkat çekti!
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan da 22 Eylül’de Vasisi Mazlum Dinç’le yaptığı görüşmede konuya ilişkin şu noktalara vurgu yaptı: “İŞİD saldırıları İsrail'le bağlantılıdır. Orada o topraklarda bir İsrail yaratılmak isteniyor. Bu topraklarda isimleri bilinen mesela Suruç, İbranice Seruç'tan geliyor. Seruç, İbrahim'in, Musa'nın atasıdır. Harran Musa'nın kardeşi Harrun'dan gelir. Tevrat'ta bunlar geçiyor. Bu topraklarda her zaman bir İsrail kurulması amacı vardır. Aslında GAP da buna hizmet etmektedir. Ben daha Urfa'daydım 78'de, GAP'ın ilk çalışması başladığında. Oradaki halkımızın toprağını ve suyunu ele geçirme projesi olarak tasarlanıyordu.”
Türkiye tutum değiştirmek zorunda kaldı
DAIŞ’a yönelik tutumunu netleştirmemesi ve çetelere verdiği destek nedeniyele uluslararsı alanda ve basında yoğunca eleştirilen Türkiye’nin cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Eylül’de yapılan Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında, “Kobanê’nin düşmemesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Ancak soykırım tehlikesinde olan halk için insani koridor açılması talebine bile olumlu yaklaşmadı.
Kobanê’de tarihi bir direniş devam edip, siyasal anlamda da bu gelişmeler yaşanırken, koalisyona bağlı savaş uçakları 27 Eylül’de Kobanê’de DAIŞ’a karşı ilk kez bir hava saldırısı düzenledi. Ancak saldırılar boş alanlara yönelik yapılırken, çetelere herhangi bir zaiyat verilmedi. Uluslararsı kamuoyunun da sessizliği devam etti.
Kürt Halk Önderi’nin uyarısı ve süreçte değişim
2 Ekim’de HDP heyeti ile görüşme gerçekleştiren Kürt Halk Önderi Öcalan, DAIŞ çetelerini Ortadoğu’nun JİTEM’i olarak tanımlayarak, “Kobanê gerçekliği ile süreç ayrılmaz bir bütündür” diyerek, Kobanê’ye yönelik saldırı ve kuşatmanın devam etmesi halinde sürecin de sona ereceğini uyarısında bulundu.
Öcalan’ın uyarısının ardından 6-7 Ekim tarihlerinde Kürdistan’ın dört parçası ile dünyanın çeşitli ülkerlerinde yaşayan miliyonlarca Kürt alanlara çıkarak Kobanê’yi sahiplenirken, uluslararası kamuoyuna da duyarlılık çağrısında bulundu.
Direniş uluslararası kamuoyunu harekete geçirdi
Tüm Kürdistan’a yayılan kobanê direnişi uluslararası güçleride harekete geçirerek tutum değiştirmeye zorladı. 7 Ekim’de BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kobanê'de katliam endişesi olduğnu dile getirerek, "Tüm tarafları Kobanê'de sivil katliamını önlemek için ayağa kalkmaya" çağırdı.
BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Sttefan de Mistura de BBC’ye verdiği demecinde Kobanêye yardım edilmesi gerektiğini söyledi.
Kürt halkının Kobanê isyanı dalga dalga yayılırken Avrupa Parlamentosu (AP) binasında oturma eylemi yapan Kürtlerin baskısı, AP Başkanı Martin Schulz'u eylemcilerle görüşmek zorunda bıraktı. Schulz, Kobanê'ye saldıran DAIŞ çetelerine acil müdahale edilmesi gerektiğini söyleyerek NATO, BM ve Güvenlik Konseyi nezdinde girişimlerde bulunacağı sözünü verdi.
AB Dış ilişkiler Yüksek Temsizlcisi Catherilcisi Ashton, 11 Ekim’de yaptığı açıklamada
“Kobanê ve Suriye’de ilan edilen diğer Kürt bölgesinin güvenlik ve insani durumu konusunda derinden endişeliyiz” dedi.
ABD PYD ile görüştü
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü John Kirby, 16 Ekim’de Dışişleri Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, PYD ile önceki hafta doğrudan kısa bir görüşmelerinin olduğunu belirtti. Türkiye’nin tepkilerine karşılık ise ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “PYD bizim terörist örgütler listemizde yer almıyor” cevabını verdi.
1 Kasıma giden yol
Kobanê küçük bir kent olmasına rağmen 2 ay boyunca süren aralıksız çete saldırılarına karşı kadını, çocuğu, yaşlısı ve genciyle birlikte yükselttiği direniş, dünya halkları ve demokrasi güçleri arasında da büyük yankı uyandırdı. Dünyanın birçok ülkesinden siyasetçi, bilim insanı, aydın, filozof ile sivil toplum kuruluşu Kobanê için eylem çağrısı yaparken, 130 tanınmış şahsiyet ve kuruluş tarafından yapılan açıklamada 1 Kasım’da saat 14.00’te tüm dünya ülkelerinde Kobanê’ye destek yürüyüşleri düzenlenmesi kararının alındığı, ayrıca 1 Kasım’ın Düya kobanê Günü ilan edildiği belirtilerek, eylemlere katılım çağrısı yapıldı.
1 Kasım Dünya Kobanê Günü
Alıanan karar çerçevesinde 1 Kasım günü 4 kıta da 40’ı aşıkın ülkede her renkten, ırktan, cinsten, ulustan, kesimden, yaştan milyonlarca insan tarihi Kobanê direnişini desteklemek için sokaklara dökülüdü. Eylemlerde Kobanê direnişi sahiplenilirken, Kobanê şahsında Kürtler dünya tarihindeki yerini aldı. Bu eylemlerin ardından Kobanê direnişinin tüm antifaşist, özgürlükçü ve demokratik insanlığı birleştirdiği ve dünyada da yeni bir süreci başlattığı değerlendirmeleri yapıldı.
5 Kasım 2014 tarihinde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ise, “1 Kasım Dünya Kobanê Günü yeni bir enternasyonal hareketin şekillenmesine güçlü bir temel oluşturduğunu görmek mümkün” diyerek, sistem karşıtı hareketlerin Küresel kapitalizme karşı ‘Küresel Demokrasi Hareketini’ geliştirme önerisinde bulundu.
Kobanê’ye yönelik saldırılar devam ederken, Kürtlerin göstermiş olduğu direniş ve inşaa etmeye başladıkları sistemin bölgedeki halklar üzerinde giderek etki yarattığı ve model olmaya doğru gittiği görülüyor.
No comments