Dünyaya Direniş Dersi-1-
Dünyanın en vahşi öete örgütü DAIŞ’a karşı Kobanê direnişi, 2 ayını geride bıraktı. Tüm dünyayı ve insanlığı tehdit eden çetelere karşı tarihi direnişte şimdi inisiyatif YPG’nin elinde geçti. YPG güçleri düzenledikleri eylemlerle çetelerin Kobanê’de işgal ettiği noktaların birçoğunu geri aldı.
Kobanê’yi işgal planı başarısız kalan DAIŞ, 2 aylık direniş süresince 2433 ölü vererek YPG’den büyük darbe yedi. Çetelere ait 11 tank, 13’ü böomba yüklü olmak üzere 76 çete aracı imha edildi. Tarihi Kobanê direnişinde bugüne kadar 221 YPG/YPJ savaşçısı, 13 de Burkan El-Fırat savaşçısı yaşamını yitirdi.
İki aylık çok şiddetli bir savaşın halen sürdüğü Kobanê’de, adeta tarih yeniden yazılıyor. En modern teknolojik silahlara kaşı insan iradesinin zaferi Kobanê’de bir kez daha ispatlanırken bu direniş, 21. Yüzyıl insanlığı için de çok önemli dersler verdi. Bu gerçeklik temelinde dünyada miliyonlarca insanı 1 Kasım’da sokaklara döktü. Bir süre önceye kadar adı sanı bilinmeyen Kobanê bu direnişle tüm dünyaya yaılan bir efsaney dönüştü ve 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi.
Direnişin sembolü haline gelen Kobanê, yüzyıllardır gerçekleştirilemeyen kürt birliğinin de en güçlü zemini haline geldi. Ve artık yeni doğan çocukların, okulların, parklar ve mahallelerin adıdır KOBANÊ…
Kobanê’ye saldırılar neden?
Arap Baharı olarak adlandırılan halk ayaklanmalarının Suriye’ye sıçramasıyla birlikte Rojava Kürtleri, devrimin ilk kıvılcımını 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de çaktı. Kentin kontrolünün tümden kürtlerin eline geçmesinden sonra Rojava devrimi dalga dalga Efrîn ve Cizîrê bölgesine yayıldı. Üç bölgede de demokratik özerklik sistemi ilan edildi ve Savunma gücüyle Surişye’nin en güvenli bölgeleri haline geldi.
Demokratik Özerk Sistemin temel ayağı olan komünlerin ilki de yine Kobanê’de, Hêlince köyünde oluşturuldu ve oradan Rojava’nın diğer bölgelerine dağıldı. Ocak ayında Rojava’da Demokratik Özerklik Yönetimi ilan edildi.
Bölgedeki siyasal toplumsal krizden medet uman ve çeşitli planlar hazırlayan güçlerin, Rojava devrimiyle hesapları boşa çıkıyordu. Rojava’da Demokratik özerklik sistemi giderek yaşam bulurken, bunu çıkarlarına tehdit olarak gören uluslararası, bölgesel ve yerel güçlerinsaldırı planları da gecikmedi. Silahlı sapkın çete grupları yoluyla çok yönlü saldırı girişimleri devreye girdi.
2012 yılında Halep ve Êfrîn’de kürtlere yönelik başlayan saldırılar Cizîrê bölgesinde şiddetlenerek devam etti. Ancak tarihi bir direnişle saldırılara karşılık veren Kürt halkı ve YPG güçleri, çetelerin tüm saldırılarını bertaraf etti.
Rojava’nın kazanımlarını ve devrimi etkisizleştirmek için ne yapıldıysa devrimin gücü karşısında çaresiz kalınmıştı.
Sapkın çete güruhu ve kurucusu olan fikir babaları bu kez saldırı ve planlarında bir takım değişikliklere gittiler. Nitekim uluslar arası ve bölgesel güçlerin de katıldığı gizli toplantılar yapıldı. Her toplantının ardından Rojavaya yeni saldırıların gerçekleşmesi tesadüf değildi.
Saldırıların ilk yoğunlaştığı yer Kobanê oldu. Çünkü coğrafi olarak Kobanê bölgesi, Efrîn ve Cizîrê bölgelerinden kopuktu. Efrîn tarafından Cerablus ve Minbic, güney ve doğu hattında Reqqa ve Til Ebyad DAIŞ çetelerinin kontrolündeydi. Bakur sınırında ise Türk askerlerinin ablukası altında dört koldan kuşatma sağlanmış oluyordu.
Kobanê’ye ilk saldırı nasıl başladı
Kobanê Kantonu’na ilk saldırı 18 Temmuz 2013’te başladı. Türkiye 4 araçlık askesi malzemeyi Til Ebyad sınır kapısından DAIŞ çetelerine gönderdi. Bir gün sonra da Kobanê’nin doğusuna dönük çetelerin saldırıları başladı. Saldırlar 8 Mart 2014’e kadar devam etti.
En şiddetli çatışmalar 8 Mart 2014’te yaşandı. Saldırılardan önce Bakurê Kurdistan’ın Antep kentinde çete üyelerinin de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantının ardından Lazkiyê ve Îdlib’te bulunan DAIŞ çeteleri geri çekildi. Baas rejminin kontrolünde bulunan bu bölgelerden çetelerin Kobanê’nin güney ve doğusuna geçirilmesi dikkatlerden kaçmamıştı. Rejim, çetelerin bu kadar rahat geçişine göz yumdu. Türkiye sınırını rahatlıkla kullanan çeteler, ağır silahlarını ve cephanelerini de bölgeye kolaylıla taşıyordu.
Kobanê’nin batı ve güney bölgesine yönelen çeteler, Sirrîn kasabası ve Qereqozaq köyü etrafında saldırılarını şiddetlendirdi. Bu bölgelerin seçilmesi önemliydi. Çünkü iki bölge de Fırat suyu üzerinde ve stratejik bir yer olmakla beraber, Kobanê, Efrîn ve Haleb’in birbiriyle bağlantısını kesiyordu.
Türkiye sınırının 35 kilometre güneyinde bulunan Süleyman Şah Türbesi Qereqozok köprüsü üzerinde bulunuyor ve halen Türkiye toprağı sayılıyor. Burada Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın mezarı bulunmaktadır.
DAIŞ çeteleri 13 Mart’ta Fırat suyu üzerinde bulunan Qereqozaq köprüsünü ve köyü ele geçirdi. Süleyman Şah Türbesine de giren çeteler, Türkiye’yle birlikte hareket etmeye başladı. Türkiye de bu gerçeği gizlemek için basında yoğun bir psikolojik harekat başlattı. Türk basınında yayınlanan haberlerde Genelkurmay Başkanı “Vurun” emrini vermiş ve sözde askeri güçlerini karadan ve havadan harekete geçirmişti. Ancak gerçek, Süleymanşah türbesinin kobanê’ye dönük saldırıların merkez üssü haline geldiğiydi.
Bu gelişmelerden sonra çetelerin saldırısı Kobanê’nin doğu, batı ve güneyinde şiddetlenerek sürdü. Çetelerin saldırısına, YPG güçleri tarihi bir direnişle karşılık verdi ve çetelerin gücü kırıldı.
Amman, Musul toplantısı ve yine Kobanê’ye saldırı
DAIŞ çeteleri yenildiler ama bölgeye ilişkin planlar devam etti. Özgür Gündem gazetesinin yayınladığı habere göre, 1 Haziran 2014’te Amman’ın başkanti Ürdün’de ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve KDP temsilcilerinin dahil olduğu toplantı gerçekleşmiş, toplantıda DAIŞ çetelerinin Musul kentine saldırması planlanmıştı. Nitekim DAIŞ çeteleri 7 gün sonra Musul’a saldırmıştı.
Çeteler Suriye sınırına yakın bazı kasabalar ve Musul’da ordudan ele geçirdiği ağır silah ve tankları, Raqqa’ya geçirmişti. Bu gelişmeler ardından çetelerin Kobanê üzerinde saldırıları arttı.
Temmuz ayında 3 cepheden saldırı
Kobanê’nin batı yakasına 2 Temmuz’da çeteler tarafından saldırı Zormaxar köyünde başladı. Zormaxar köyü Cerablus’a hakim yüksek bir yer.
Çeteler saldırmaya deva etti. 6 Temmuz’da Kun Eftar köyüne saldırı gerçekleşti. Bu köy Kobanê’nin güneyine yer almaktadır. 7 Temmuz’da bomba yüklü araçla YPG noktasına saldırı düzenledi. Saldırı Ebu Sira köyünde oldu. Ebu Sira köyü 70 km. Kobanê’nin uzüında güneydoğu yakasına düşmektedir. Aynı gün DAIŞ çeteleri Evdiko köyüne saldırılarını sürdürdü. Evdiko köyü, 60 km. Kobanê’nin uzağına, doğusuna düşmektedir. Devam eden çatışmalarda çetelere Til Ebyad ve Raqqa üzerinden destek güç ve cephane ulaştırıldı. Çatışmalar Til Ebyad’a bağlı Qiz Elî, Birkêtik, Girê Sor ve Kendal yoğunlaştı.
Temmuz ayı içerisinde yaşanan çatışmalarda 685 çete üyesi öldürüldü. Çetelere ait 6 tank, 17 araba içlerinde doçka yüklü 2 motorsiklet ve 11 karargah YPG güçlerince imha edildi. 2 tank ve 5 araç darbelendi.
Çetelerin saldırıları Şengal, Cezaa ve Rabia
3 Ağustos’ta çeteler Güney Kurdistan bölgesinde bulunan Şengal’e işgal gücü olarak girmek istedi. Hedefte Şengal’i ele geçirmek ve oradan uzunca bir araziyi denetimine almaktı. Böylece çeteler ve ortakları Rojava’yı işgal etme stratejisinde önemli bir avantaj elde edecekti. Anlaşmalar pazarlıklarda anlaşılan bu yönlüydü. Zira Peşmergeler Şengal’de tek mermi bile atmadan kenti arkalarına bile bakmadan terk edip savunmasız bırakıyorlardı. Ezidi halkı 74. Fermanla yüz yüze bırakılmıştı. Buda DAIŞ saldırılarına kapı araladı. Şengal’de Ezidi kürtleri ve Şii Türkmenler vahşice katledildi. YPG ve HPG güçlerinin bölgeye gidişiyle planları suya düştü. On binlerce savunmasız Şengal dağına sığınan Şengal’linin savunmasını HPG ve YPG savaşçıları üstlendi. Şengal dağına sığınan halkı HPG ve YPG güçleri ortak çalışarak güvenlik Koridoridoroundan güvenli bölgelere taşıdı. Rojava’da Şengal halkı için Newroz kampı Cizîrê kanton yönetimi tarafıından oluşturuldu.
Planları suya düşünce saldırılarını daha da arttırmak istediler. Güvenlik koridoruna çeteler saldırıda bulundu. Güney Kurdistan’ın Rabia kasabası ve Cizîre Kontonuna bağlı Cezaa kasabasına işgal girişimlerinde bulunmak istedi. YPG saldırılara karşılık verdi. Şiddetli çatışmalar yaşandı ve çetelere ağır darbe vurularak, saldırıları püskürtüldü. yüzlerce çete üyesi öldürüldü. Rabia kasabası çetelerden tamamıyla kurtarıldı.
Ve halk bayram namazında camiideydi
Şengal, Rabia ve Cezaa saldırıları kırıldıktan sonra çeteler Irak ve Suriye’deki bütün gücünü toplayarak, ki içlerinde çocuklarda vardı, 15 Eylül akşamı Kobanê Kantonu’na saldırdı. Saldırı 3 cepheden Kobanê’ye gerçekleşti. Onlarca tank, havan ve ağır silahlalar altında. Hedef Kobanê’yi işgal etmek ve bayram namazını Kobanê’de kılmaktı. YPG’nin direnişi çetelerin kirli emellerini gerçekleştirmesine izin vermedi ve Kobanê sakinleri bayram namazını saldırılar altında YPG’ye gönülden güvenerek kıdılar.
Çeteler kadın çocuk gözetmiyor
DAIŞ Çeteleri 15 aydır Kobanê Konton’una saldırılarını sürdürürken, halkın üzerine katliam girişiminde bulunuyor. Çetelerin köylere saldırıları arasında kadın ve çocuklarda var. Birçok kadın ve çocuğu vahşice katleden çeteler, yüzlerce yurttaşı kaçırdı. Kaçırılan bu yurttaşların durumu hala belirsiz.
Tedbir YPG ve Kanton yönetiminden
YPG gücleri ve Konton yönetimi katliamların önünü almak için köyleri boşaltı. Yüzlerce köy güvenlik nedeniyle boşaltılırken, yurttaşlar Kobanê merkeze getirildi. Saldrılar Kanton merkezinde de yoğunlaşınca on binlerce yurttaş Bakur’ê Kurdistan’a sevk edildi.
Çetelere açık yardım
Kobanê’ni batısında çete saldırıları Türkiye sınırından başlayarak, güneyde Rakka sınırına, doğuda Til Ebyad sınırı ve hatta Türkiye sınırına kadar dağılıyor.Türkiye sınırından çetelerin rahatlıkla geçtiği belirtiliyor. Yaralılarını Türkiye’deki özel hastanelere götürüp tedavi altına alıyorlar. Çetelere yapılan yardımlara yönelik PYD Eş Başkanı Salih Müslim Türkiye devletin içinde bazı kurumların DAIŞ’e yardım ettiğini belirtmişti.
20 Eylül’de Türk askerleri 5 Askeri komyonluk silah ve cephaneyi Kobanê’nin doğusunda Qeremûx ve ÊynBet köylerinde çetelere teslim etti.
Bu da birçok basın kuruluşu tarafından kanıtlandı. Lübnan televizyon kanalı El-Cedîd konuya ilişkin bir roprun ellerine geçtiğini açıkladı. Belgede Suudi emiri Bender Bin Sultan’ın 2 kamyon silah ve cephaneyi Amed’e gönderdiği cephanelerin oradanda çetelere teslim edildiği bilgileri yer edinmekteydi.
Tarihi bir direnişle çetelere karşılık verildi
DAIŞ çetelerine karışı tarihi bir direnişle karşılık verildi. Direniş köklerini tarihin demokratik değerlerleriyle pekiştirip, ortaya koydu. Özgür irade ve yanlarındaki ferdi sillahlarıyla çetelere karşı savaşan YPG zulmün topunu tüfeğini yerle bir etti.
Kobanê düştü diye yaygara koparanlara yanıt gecikmedi. YPG Genel Komutanı aslı olmayan bu açıklamalara yaptığı yazılı açıklamada, “Bazı güçlerin hayalleri gerçekleşmeyecek, Kobanê hiçbir zaman kaybetmeyecek ve düşmeside mümkün değil. Bu yüz yıldaki direniş kobanede gerçekleşecek. Burası DAIŞ’e mezar olacak. DAIŞ’ın bitirillmesi buradan başlayacak. Her sokak her ev onlara mezar olacak. Direniş Kobanênin etrefında büyüyor ve DAIŞ’ı bitirecek” dedi.
İnisiyatif YPG’nin eline geçti: 2 ay içerisinde 2433 DAIŞ çetesi öldürüldü
2 gün içerisinde Kobanê düşecek deniliyordu ama YPG inisiyatifi eline aldı. Kobanê’nin işgal edilmesine izin vermedi. Çetelere 2 ayda ağır darbe vuruldu.
15 Eylül’den bu yana 2433 DAIŞ çetesi 2 ay içinde öldürüldü. 11 tank imha edildi, bir Tankta darbelendi. 76 Arba imha edildi. Bunlardan 10’u Doçka, biri Cephane ve 13 bomba yüklü araba imha edildi. 3’te bomba yüklü Kamyon imha edildi. 8 Doçka, 3 Havan Bataryası, 2 Hamır tipi araç ve 16 Motorsiklet, bunlardan 4 Mayın yüklü Motorsiklet imha edildi.
102 Kaloşnikof, 18 BKC, 22 RBK (bisvink), 3 M16, 12 Dürbün, bir Karnas, bir havan, 21 şahsi silah, 3 tabanca, 18 Rext, 66 el bombası, bir Bruno, bir AKC, bir Patlayıcı yelek , bir telsiz, birçok cephane ve askeri malzeme ele geçirildi.
Kobanê direnişinde 221 YPG/YPJ savaşçısı yaşamını yitirdi. Bunların içinden 5 YPG savaşçısı Eylül’ün son haftasında güney cephesinde fedai eylem gerçekleştirerek yaşamını yitirdi. Ekim’in 5’inde bir birliğin komutanı olan YPJ savaşçısı Arin Mîrkan Miştenur Tepesinde fedai eylem gerçekleştirerek yaşamını yitirdi. 13 Burkan el-Fırat savaşçısı yaşamını yitirdi.
12 kasım günü YPG güçlerinin gerçekleştirdikleri eylem sonucunda, stratejik önemi bulunan Helincê köyü ve raqqa-ile Til Ebyad’a giden yol YPG savaşçılarının denetimine girdi. Bu yol çetelerin güç takviyesi yaparak Kobanê’de saldırılarını artırmalarını sağlıyordu.
Tarihi direnişin 61. Gününde, YPG’lilerin Kobanê şehir merkezinde, güney ve doğu cephelerindeki ilerleyişi sürüyor. Kentin dışında da çetelere yönelik YPG eylemlerinde artış gözleniyor.
Sözde İslam adıyla katliamlar gerçekleştiren çeteler, askeri karargaha dönüştürdükleri Hacı Cammi’nden de sökülürken camiyi bombalarla havaya uçurmaktan geri kalmadı.
YPG güçlerinden ağır darbe yiyen çetelerin sivillere dönük saldırılarında da çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca yuttaş katledildi. 30’u üzerinde sivil de çete saldırılarında yaralandı.
Yarın : Yaratılamayan Birliğin Sembolü
No comments