Devrim Kahramanları

Şehadetiyle sanata yeni bir anlam yükledi

HESEKÊ – İşgalci güçlere karşı topraklarını savunmak için YPG saflarında mücadeleye katılan ve Rojava devrimi sürecinde hayatını kaybeden Delil Cudi; sanatı, halkına karşı olan sorumluluğu ve sıcak kanlılığıyla herkesin gönlünde yer edindi. Delil Cudi’nin şehadeti gerçek sanatın anlamını ve özgürlük mücadelesinin gücünü tüm dünyaya gösterdi.

Çocukluğundan Beri Halkının Davasına Bağlıydı

Sabir Ferhad Bekir : Delil Cudi 1989 yılında Rojava’nın Hesekê kentinde özgürlük mücadelesine bağlılıyla bilinen yurtsever bir ailede dünyaya geldi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşünce ve felsefesi ile yetişen Cudi , yaşama sevinci dolu ve halkının mücadelesine güçlü bir inançla bağlıydı. Güler yüzlülüğü ve samimiyetiyle halkın saygınlığını kazanıyordu. Halkının acılarını yaşayan ve özgürlüğü için mücadele eden Delil Cudi şahsında birçok insan kendi toplumsal gerçekliğinin farkına vardı.

O Kendi İçinde Bir Sanattır

Henüz on yaşındayken Tolhildana Çand û Hunera Kurdî gurubuna katılarak kültür sanat çalışmalarına başladı. Bu grup içerisinde saz , gitar,folklor ve şarkı gibi birçok alanda önemli gelişmeler elde etti ancak asıl amacı grubun üye sayısını arttırmak olduğu için hazırlık çalışmalarına ara verip örgütleme çalışmalarına başladı. Güler yüzü ,sıcak ve samimi yaklaşımı ile birçok insanın gruba dahil olmasını sağladı.

Rojava devrimi sürecinde bir öncü olarak hem grubun sanat ve örgütleme çalışmaları yanında hem de baas rejimine karşı eylemselliklerde de yerini aldı.

Kadın Temel Haklarına Kavuşmalı ve Toplumdaki Rolünü Oynamalı

YPG savaşcısı ve aynı zamanda bir öğrenci olan Delil Cudi, Abdullah Öcalan’ın hemen hemen bütün kitaplarını okumuştu. Kadın haklarına saygılı ve kadının toplumda erkek gibi, bir statü sahibi olması gerektiği düşüncesi ile kadın özgürlüğünü savundu. Aile içindeki kadınlarla dayanışma içinde ve diğer aile bireylerinin öz kültür ve sanat anlayışı benimsemelerini sağladı.

Kendini Devrime Adadı

Küçük yaşlarda halkının özgürlük davasına inanan ve bu uğurda çalışan Delil Cudi , yurtsever bir ailenin ferdi olarak bütün gücü ve olanağı ile devrim sürecine katıldı.

Devrim sürecinin başından itibaren çalışmalarını sanat ve diger bütün toplumsal alanda sürdüren Cudi,süreç içindeki bütün gelişmelerde yer aldı. Askeri alandan kültür -sanat alanına ,toplumsal kurumlaşmadan merkezi çalışmalara kadar her alanda kendinden istenen görevleri yerine getirerek kendini devrime adadı.

Ailesinin ekonomik sıkıntılar yaşaması sonucu Kuzey Kürdistan’a çalısmak için gelmek zorunda kalan Delil Cudi,gelip çalıştıktan bir süre sonra Rojavaya dönerek mucadelesine devam etti.

“Oğlum kendini bu devrime adadı”diyen Cudi ‘nin annesi Heyfa Mûsa,”oglum daha önce mücadeleye katılan amcası Sabır’ın izinden gideceğinin sözünü vermişti” dedi.

YPG Saflarına Katılması Onu Sanattan Uzaklaştırmadı

Devrim sürecinin başında en belirgin ihtiyaç olan askeri kurumlaşma ve kadrolaşma amaçlı kurulan Halk Savunma Birlikleri (YPG)’ne siyasi,askeri ve ideolojik eğitim evrelerini bitirip katıldı ve kadrolaştı.”Til Beyder,Amûdê,Serêkaniye û Hesekê gibi birçok bölgede çalışma yürütü.öteyandan sanatsal çalışmalarına da devam etti.

Nisan 2013 yılında Baas rejimin Heseké kentine yaptığı saldırıya karşılık Nusraya Mahallesinde kahramanca direnişte hayatını kaybeden Delil Cudi,Heseké kentinin ilk şehidi oldu.

Delil Cudi’nin naaşı binlerce kişinin katıldığı kitlesel bir törenle Amûdé kentindeki Şehitlikte defnedildi. Heseké’nin Dawidiyê köyündeki şehitlik açılışında konuşan annesi Heyfa Mûsa “oğlumun şehadeti bize onurlu bir duruşun ve mücadelenin büyütülmesinin önemini birkez saha gösterdi.”dedi.öte yandan Heseké Kültür-Sanat Hareketi (TEV-ÇAND) üyesi Mihemed Cudî, “Delil Cudi’nin şehadeti bize hem gerçek sanatın önemini hem de özgürlük mücadelesinin ruhunu,gücünü göstermiştir” diyerek yapılacak olan sanatsal çalışmaların kendisine adanacağını belirtti.

Heseké’nin Nusra mahallesindeki “Meydana Xeto” isimli meydan da Delil Cudî anısına “Meydana Ş. Delil” olarak değiştirildi.