Breaking News

İkisi şehit, dördü halen mücadeleye devam ediyor

STALÎN OSO – HOGIR EBDO
AMÛDÊ – Amudê kentine bağlı Sînceqa Hac Xelîl köyünde yaşayan Apê Silêman ve Fatima ananın hikayesi, Rojava halkının devrimle olan ilişkisini özetler nitelikte. Çocuklarının ikisini savaşta kaybeden ve şu anda ikisi YPG saflarında yer alan, ikisi de asayiş güçlerine katılan aile, çocuklarının bu onurlu mücadelede yer almalarından dolayı gururlu olduklarını söylüyor.
Rojava’nın Cizîrê Kantonu’nda bulunan Amudê kentine bağlı Sînceqa Hac Xelîl köyünde yaşayan Süleyman amca ve Fatima ananın hikayesi adeta Rojava halkının devrimle olan ilişkisini özetliyor. 4’ü kız 6’sı erkek olmak üzere 10 çocuklu aileden 1996 yılında Halk Savunma Güçleri-HPG’ye katıldıktan sonra, Rojava da devrimin başlaması ile beraber 2014 yılında bu sefer Halk Savunma Birlikleri-YPG’ye katılarak burada şehit düştüler. Daha sonra iki çocukları YPG ve YPJ de iki çocukları da asayiş güçlerine katılan aile şu anda geri kalan dört çocukla beraber yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
Silêman Yunis ailesi birçok Kürdistan ailesi gibi yurtseverliği ile tanınan bir aile. Ailesi ile beraber o zaman Şam da yaşayan Silêman amca zamanın da Amûdê de profesyonel bir kadro olarak özgürlük mücadelesine katılmış. Kızı Kewser o dönem ısrarlı bir şekilde mücadeleye katılmış ve bu ısrarlardan sonra babası tarafından gerilla saflarına yollanmış. Kewser 1996 da mücadele saflarında şehitler kervanına katıldı. Rojava devriminin başlaması ile beraber ikiz çocukları Raman ve Yezdan da YPG saflarına katılan aile başta buna karşı çıksa da gerçeği kabullenmek zorunda kalır. Aileden Raman ve Kewser şahadete ulaştı. Şilan ve Yezdan YPG’ye, Rajin ile Warşin de asayiş güçlerinde görev alıyor. Geri kalan çocukları da evlenen anne ve baba şu anda ev de yalnız yaşıyor.
Hasekê de çete saldırıları başladıktan sonra asayiş güçleri içinde iken birbirilerini görme fırsatı bulan kardeşler bayramda aileleri ile beraber zaman geçirmek için sözleşirler. Kardeşlerden Raman, bayramda buluşmak üzere vedalaştıktan sonra yönünü savaş cephesine çevirir. Raman’ın ikizi olan Yezdan kardeşi oradan ayrıldıktan sonra gece rüyasında kardeşinin şehit olduğunu görür. Bunu ailesine söyledikten 3 saat sonra Aram’ın şahadet haberi aileye ulaşır. Kewser’den sonra Aram’ın şahadet haberi ile sarsılan Apê Silêman, “Raman ve Kewser bu topraklar için şehit düştüler. Canı gönülden bu devrime bağlıyız. Vatanın başlık parası kandır, bedeli ise şahadet” diye konuştu.
Duygularını ifade etmekte zorlandığı gözlerden kaçmayan Apê Silêman, “Bende herkes gibi çocuklarım yanımda büyüsün isterdim. Ancak onların devrime katılma gerekçeleri ve güçleri benim isteklerimde daha büyük ve daha güçlüydü. Dünyadaki en acı şey elbette evlat acısıdır. Ancak her kes şunu çok iyi bilsin ki onların yolu doğru olandı. Çocuklarım namus ve şeref cephesinde şahadete ulaştı” dedi.
Konuşmasının devamında gelinen aşamada Kürtler için tarihsel fırsatların ortaya çıktığı değerlendirmesinde bulunan Apê Silêman, “Bunun için de bedel ödenmesi gerekir. Kimsenin mücadeleye katılmak isteyen çocuklarını engellememesi gerekir. Hatta gerekirse her aile bir çocuğunu bu mücadeleye göndermelidir. Cesaretle görevlerimize sahip çıkmalıyız. Şimdi bütün varlığımız ile Rojava devrimine destek olmalıyız ” diye konuştu.
Konuşmasında “YPG çocukları zorla savaşa götürüyor” yönlü kara propaganda haberlerine de sert tepki veren Apê Silêman, “Ne yazık ki bu acıları yaşarken. Bazen de çok kötü karalama haberleri geliyor kulaklarımıza. ‘YPG’nin zorla çocukları savaşa götürdüğünü’ söylüyorlar. Bu kesinlikle yalan bir şey. Bu haberleri yayan çevreler kendi güçsüzlüklerini bu haberlerle örtmeye çalışıyor. Kimse hiçbir yere zorla gitmiyor. YPG güçleri kendi istek ve iradeleri ile savaşa katılıp bu toprakları kanları ile savunuyorlar” diye konuştu.
Aynı zamanda terzicilik yapan Fatima anne ise çocuklarının şahadetlerinin üzerinden bir yıl geçmeden tekrar elbise dikmeyeceğini ifade ederek, “Devrim için verdiğimiz bedellerden dolayı başımız diktir. Elbette çocuklarından kopan her anne baba gibi bizde acı çekiyoruz. Ancak her zaman söylerdim, ‘Kimse şehitlerinin arkasından ağlamasın’ diye. Ama ben dayanamadım bu acıya. İnsanın çocuklarından kopması çok zor bir şey” dedi.
Evli kızlarının 9 yaşındaki küçük kızı Ruaa ile bir nebze olsun avunan Silêman ve Fatima küçük Ruaa’nın yaptığı şirinliklerle acılarını unutmaya çalışıyor.
ANHA





No comments