Breaking News

'Uluslararası güçler DAIŞ çetelerini besleyenlerden hesap sormalı'

AMUDÊ – Rojava Kantonlarının ilanının birinci yıldönümünün karşılandığı bu günlerde DAIŞ çetelerinin Kobanê’de saldırılarını yoğunlaştırdığına dikkat çeken Siyasi Danışma Komitesi’nin TEV-DEM Kobanî temsilcisi Ahmet Şêxo, “çeteler güçlerinin kırıldığını gizlemek için bomba yüklü araçlarla intihar saldırısı gerçekleştiriyor” dedi. Rojava, Avrupa ve Ortadoğu’daki çete ve terör saldırılarının transfer köprüsünün yıkılması gerektiğini söyleyen Şexo, çetelere karşı savaşan tek gücün YPG/YPJ ve Kürt Özgürlük güçleri olduğunu ifade etti.
DAIŞ çeteleri ve arkasındaki güçlerin insanlık düşmanı olduklarının Paris saldırısı ile bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Siyasi Danışma Komitesi Kobanî temsilcisi Ahmet Şexo, beşinci ayına giren Kobanê direnişi ve Paris saldırılarının bağlantısını ANHA’ya değerlendirdi.
‘Avrupa ve Ortadoğu arasındaki DAIŞ köprüsü yıkılmalı’
Paris’te yapılan saldırının kaynağını insanlık değerlerine saldırmak için DAIŞ çetelerine verilen destekten ileri geldiğini söyleyen Siyasi Danışma Komitesi Kobani temsilcisi Ahmet Şexo “Eğer tüm Rojava sınırı boyunca bu güçler saldırmak için çetelere yardım yapmamış olsaydı Paris’te bir saldırı gerçekleşmezdi” dedi. Paris ve Ortadoğu arasındaki DAIŞ çetelerinin köprüsü olan halka mutlaka bozulmalıdır diyen Şêxo, Rojava, Ortadoğu ve Avrupaya yapılan saldırılar bu köprü üzerinden yapılıyor . Uluslararası güçler artık bu terör üreten devletten hesap sormalıdır ifadesini kullandı. Şêxo devamla şunları söyledi, “Şimdiye kadar bazı güçler DAIŞ çetelerini destekliyor. Bunu tüm dünya da biliyor. Çeteleri sınırlarından Rojava’ya geçiren, çeteleri özel hastanelerinde açık bir şekilde tedavi eden güçler var. Yapılacak en büyük yardım DAIŞ çetelerini dünya başına bela eden bu devlet ve güçlerden hesap sormak olmalı. Şimdiye kadar uluslararası güçler çeteleri destekleyen bu devletleri görmezden geldi. Uluslararası güçler halen açık bir şekilde DAIŞ gibi çete ve terör destekleyen ve ihraç eden güçlerden hesap sorulmalıdır.”
‘DAIŞ çeteleri insani değerlere düşmandır’
DAIŞ çetelerinin tüm insani değerlere düşmanlık yaptığını, saldırılarını giderek dünya ilerici değerlerinin tümüne yönelttiğini açıkladıklarını ifade eden Şêxo; “Şimdi Paris te yapılan katliamda dünya şuna emin oldu ki, DAIŞ çeteleri sadece bir dine, bir halka yâda topluma değil, insanı değerlerin tümüne düşmanlık yapıyor.” Her şeyleri kara olan DAIŞ çetelerinin kendi dünyasını tüm insanlık üzerine farz kılmak istiyor diyen Şêxo devamla şunları söyledi; “ DAIŞ çeteleri toplumun tüm renklerini kara dünyası içinde yok etmek istiyor. Bunun için çeteler saldırılarını gerçekleştirirken ne Kobanê nede Paris ve Irak’ta arasında fark koymuyor. İnsanlığın yok olmasını kendisine amaç edinmiş, nerde olursa olsun onlar için fark etmez.
Kobanê saldırıların ilk günlerinden itibaren bu gerçekliği tüm insanlarla paylaşarak, “Kobanê tüm dünya insanlığı için direniyor” dedik. Kobanê hedef alınması sadece Kobanê olduğu için değil, oraya saldırı yapanlar tüm insanlığın düşmanları olduğunu nerde insanlık değeri varsa oraya saldırı yapacaklarını ilk günden söyledik. Bu gerçekliği bildiğimiz içinde herkesten önce direndik. Uluslararası güçlerin oluşturduğu 43 ülkenin yer koalisyon aldığı kurulmadan üç yıl önce biz çetelerin saldırılarına karşı direniş gerçekleştirdik. Ve herkese de bu uluslarararası teröre karşı birlik olma çağrısını yaptık. Koalisyonun hava saldırılarından sonrada karada bir adımı atılması için Ciddi bir birliğin olması gerektiğini söyledik.
‘Ortadoğu’da çetelere karşı savaşan güç Kürt özgürlük güçleridir’!
Biz birlikten bahsederken kara üzerinde bir çalışmadan bahsediyoruz. Çünkü bir çok toplantı, kongre konferans yapılıyor, ama kararlar bir çok defa kağıt üzerinde kalarak pratiğe girmiyor. Şuan çetelere karşı oluşan koalisyonun kendisi bile birçok defa “eğer havadaki saldırılara paralel yerde yani karada destekleyen bir güç olmaz ise havadaki saldırılar boş kalacak” diye açıklamalarda bulundu. Bu nedenler dolayı bir yandan havadan diğer yandan karadan bir savaş yürütülmelidir. Şu artık tartışmasız bir gerçek ki, sadece Kobanê’de değil tüm Ortadoğu’da çetelere karşı savaşan güç, YPG, YPJ ve Kürt özgürlük güçleridir. Bundan dolayı da şimdi her zamankinden daha fazla bu güç desteklenmelidir.  Dünyanın başına bela olan DAIŞ çetelere karşı mücadelede uluslararası güçler dahil kendisini insan gören herkesin omuzunda YPG ve YPJ’ye destek verme sorumluluğu vardır. Bu konuda siyasi çıkarların ötesine geçilmeli.
Bahsettiğimiz Kürt Özgürlük güçleri dışında ki, en kıt imkânlarla savaşıyor, çetelere karşı savaşan başka hiçbir güç yoktur. Eğer çeteler Kobanê ye ellerindeki silahlarla yaptığı saldırıları hangi bir devlete yapmış olsaydı belki de şimdi o devleti düşürmüştü.   Şimdiye kadar en kıt imkânlarla geliştirilen direnişe uluslararası güçlerce beklenen yardım yapılmamıştır.
Zaman zaman koalisyon güçlerinin yaptığı hava destekli saldırılar olumlu bir adımdır. Ancak bundan öteye karada daha sonuç alabilmek için cephaneden tutalım, silahlara kadar maddi ve manevi yönden daha fazla yardım yapılması gerekir. Herkeste biliyor ki, şuan DAIŞ çetelerine karşı savaşan tek güç YPG, YPJ ve Kürt Özgürlük güçleridir.”
Kobanê direnişi kaynağını Önder APO’nun felsefesinden alıyor
Kobanê’de 4.ayını da geride bırakan direnişin Kürt Halk Önderliği Abdullah Öcalan’ın on yıllarca emeği, düşünce ve felsefesi üzerine gelişen örgütlülükle oluştuğunu vurgulayan Şêxo, “Bu saldırılardan çok önce Kürt toplumu ve Kobanê halki bir bilince sahip ve örgütlüydü” dedi. DAIŞ çeteleri işgal ettiği her alanda çok vahşi bir şekilde saldırarak, kafa kesmeler, birkaç patlamayla karşısındaki güçlerin morallerini kırarak içine giriyor diyen Şêxo devamla şunları söyledi; “Ancak Kobanêde çetelerin saldırıları bunun tersini geliştirdi. Her ne kadar vahşi saldırı ve patlamalarla saldırı gerçekleştirdilerse de sürekli inanç ve irade ile savaşan bir direnişle karşılaştılar. Bu direniş sayesinde her saldırdıklarında darbe aldılar, kırıldılar ve kaçarak geri çekilmek zorunda kaldılar.
Önderliğimizin 35 yıl önce Rojava’ya Kobanê üzerinden geçişi bir şanstı. Bu şans şimdi Kobanê’de kahramanlık destanları ile sonuç veriyor.  Önder APO’nun ideolojik felsefesinin yarattığı direniş karşısında şimdi gün be gün DAIŞ çetelerinin gücü giderek küçülüyor, yok olmaya doğru gidiyor.
Çetelerin diğer yerlerdeki saldırı ve kazanma azmi YPG ve YPJ direnişi karşısında kırıldı. Ona rağmen gücünün kırılmasını kapatmak için sürekli yeni saldırılar yapsada Kobanêde direnişle karşılanıyor ve kırılarak geri çekilmek zorunda kalıyor. Bu son vahşi saldırılar da bunun sonucudur.”
Kobanê direnişi herkesi şaşırttı!
DAIŞ çetelerinin Kobanê etrafında örmeye çalıştığı çemberin şimdi tersinden onlar üzerinde daralmaya devam ediyor diyen Şêxo, “çeteler kazanamayacaklarını anladıklarında yakıp, yıkma, talan ve hırsızlıkla yok etmek istiyorlar.” Şêxo şunları söyledi; “DAIŞ çeteleri Kobanê’nin küçük ve gücünün az olduğu ama stratejik bir hedef olarak görüyorlardı. Erken bir işgali gerçekleştireceklerini ve buradan da diğer iki Kanton üzerine etkisini göstereceğini sanıyorlardı. Bunun sonucunda da Kürdistan’ın dört parçasını etkileyeceğine kendilerini inandırmışlardı.
DAIŞ çeteleri teknik ve nicel üstünlüklerine inanmışlardı. YPG ve YPJ savaşçılarının bu kadar kararlı ve inançlı bir duruş sergileyeceklerini beklemiyordu. Bunu DAIŞ çetelerinin arkasındaki güçler ve dünyada da kimse beklemiyordu.  Çünkü DAIŞ çetelerinin gücü ile küçük bir alan olan Kobanê’nin gücü hiçbir şekilde kıyaslama yapılamazdı. Bu kadar güç dengesizliğine rağmen YPG ve YPJ güçlerinin Kobanêdeki direnişi herkesi şaşırttı, şoke etti ve sonrasında Kobanê özgürlük sembolü olduğunu herkes kabul etti. Çünkü DAIŞ Musul, Rakka, Tabka gibi yerlerden elde ettiği teknik ve güçle Kobanêye saldırmıştı. Dünyadaki birçok basın yayın ve araştırmacının bazıları bilerek bazıları anlayamadığı için Kobanê’nin düşmesini saatlerle hesaplıyordu. Ancak Kobanê’de ortaya çıkan direniş tüm dünyayı şaşkına çevirdi.  
Birçokları Kobanêdeki direnişin kaynağının toprağa, ülkeye davaya olan bağlılığından ve on yıllardır yürütülen mücadele geleneğinden ileri geldiğini bilmiyor. En önemlisi de Kürt özgürlük mücadelesinin toplumda yaratmış olduğu bilinç ve örgütlemedir. Toplumsal alanda bir parçayı diğer parçalardan bağımsız yaşatamazsınız. Eğer askeri alanda bir örgütleme yapılmış da değer alanlarda boşluk varsa askeri olarak bir başarı sağlanamaz. Aynı şey siyasal alan içinde geçerlidir. Eğer salt askeri güce dayalı bir zafer elde edilmiş olunsaydı, günümüzde Ortadoğu’da yenilen birçok rejim yenilmezdi. Ama bu rejimlerin tümü, Libya, Tunus, Irak ve an Suriye rejimin hali ortada halk tabanlarından yoksun, salt askeri zora dayalı oldukları için yenilmeye mahkûm oldular.
 “Kobanêde çetelere karşı çocuklarda YPG’li olmuş”!
Yaklaşık üç ay boyunca Kobanê direnişi içinde bizzat yer aldık ve gelişen saldırılara tanık olduk. Top, tank ve ağır silahlarla köylere ve sivil halka saldırmadıkları gün yoktu. Kobanê içine bazen günde yüz, yüz elli top vuruyorlardı. Bu saldırılardan dolayı şimdi Kobanê içinde yıkılmayan yâda zarar görmeyen çok az sayıda ev kalmış durumdadır. Buna rağmen bu güne kadar Kobanê’de toprağını ülkesine bağlı her yaştan çocuk, kadın yaşlı birçok insan yaşıyor. Bundan dolayı şuan Kobanê’de kalan çocuklar bile DAIŞ çetelerine karşı YPG’li olmuş. DAIŞ çetelerin saldırılarına karşı Kobanê’de halk bir birine kenetlenerek bir direnişi gerçekleştirip herkesin hesaplarını boşa çıkardı. Bu örgütlülük ve direniş gücü DAIŞ çetelerinin içinde moralsiz bir ortam yarattı. YPG geliştirdiği savaş ve mücadele ile her geçen gün çeteleri daha fazla sıkıştırarak darbe üstüne darbe vuruyor. Rojava Kanton ilanlarımızı karşıladığımız şu günlerde Kobanê de direnişin de 5.ayına giriyoruz. Bu direniş sonucunda Kobanê zaferinin ilanın uzak olmadığını söylemek isterim.”
MEHMET NURİ EKİNCİ/HOGİR EBDO
(aç)

No comments