Breaking News

Berwari: Hedef Musul değil, özgürlük hareketidir

HEWLÊR – Türk askerinin Başurê Kürdistan’a gelişinin Musul operasyonu ya da Musul’un özgürleştirilmesiyle bir alakası olmadığını belirten Kamuran Berwari, hedefin Kürt özgürlük hareketi olduğunu belirterek: “ Bu açık bir işgaldir. Tüm Kürtler buna karşı duyarlı olmalı ve tepki göstermelidir” dedi.
ANF’ye konuşan KNK Yürütme Konseyi üyesi ve Başurê Kürdistanlı siyasetçi Kamuran Berwari, Türk devletinin Musul’a asker göndermesini, DAIŞ petrolü konusundaki iddiaları ve Başurê Kürdistan’da yaşanan ekonomik ve siyasi krizi değerlendirdi.
DAIŞ çetelerinin Başurê Kürdistan üzerinden Türkiye’ye petrol sevkiyatı yaptığına ilişkin de konuşan Berwari: “Rusya elinde belge olmadan böylesi iddialarda bulunmaz. Bir de Başurê Kürdistan hükümeti isterse bunun olup olmadığını rahatlıkla belgeleriyle açıklayabilir” şeklinde konuştu.
Berwari, Başurê Kürdistan’da son günlerde yeniden tartışılmaya başlanan petrol gelirlerine dair tartışmalara da değinerek, “Başurê Kürdistan yolsuzlukların önüne geçmeden, demokratik bir sistem kurmadan ekonomik olarak düzeltilemez’’ değerlendirmesinde bulundu.
Türk devleti Başurêi işgal ediyor
Türk devletinin iki hafta önce Silopi’den Başurê Kürdistan’a asker geçirdiğini belirten KNK Yürütme Konseyi Üyesi Kamuran Berwari, Türk devleti Başurê Kürdistan’a kalıcı bir işgalci güç olarak geliyor, değerlendirmesinde bulundu.
Berwari devamla, “ bu açık bir işgal durumudur. Bu aynı zamanda Kürdistan parçaları arasında olası çatışmaya zemini oluşturmak ve Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırma amacına dönüktür. Bunu net söyleyebilirim. Çünkü Türkiye bugüne kadar kesinlikle DAIŞ’e karşı savaşan bir güç olmamıştır. Aksine her gün DAIŞ ile arasındaki ilişkiyi ortaya koyan yeni belgeler ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan Musul’a gelişlerinin DAIŞ’e karşı savaşmak olduğuna inanmak kesinlikle saflık olur. Burada bir sınır ihlali vardır ve uluslararası yasalar alenen çiğnenmektedir” dedi.
BM duruma el koymalıdır
Türk ordusunun Kürdistan’ı işgal etmesinin uluslararası hukukun da çiğnenmesi anlamına geldiğine atıfta bulunan Kamuran Berwari, ‘’BM kesinlikle bu durumu gündemine almalı, el koymalıdır’’ dedi.
Berwari konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “BM bunu bir suç olarak değerlendirmelidir. Yine diğer taraftan tüm Kürtler ve örgütleri bilmeli ki, Türk devletinin bu alana geçişi kesinlikle Kürtlerin çıkarına olmayacaktır. Duhok ve Musul arasına yerleştirilen Türk askeri personeli, peşmergenin ya da başka bir gücün eğitimi için getirilmiş birkaç uzman kişiden ibaret değildir. İki hafta önce Silopi’den özel güçlerinin Başurê Kürdistan’a geçtiği bilgisi zaten bilinmektedir. Yine 1992’de 15 yıllık bir süre için gelen güçleri halen Başurê Kürdistan’da işgalci konumundadır. Bu o dönem bir partinin (KDP) kendine göre yaptığı bir anlaşmayla olmuştu. Fakat bunun da süresi geçmesine rağmen Türk devleti halen güçlerini çekmemiştir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Buna karşı tedbirli ve uyanık olmak gerekir.”
Hedef DAIŞ değil, özgürlük hareketidir
Türk devletinin iddia edildiği gibi DAIŞ’e karşı değil de Kürt özgürlük hareketinin gelişmesini durdurmak için alana geldiğine dikkat çeken, Berwari, ‘’Kürtlerin bunu kabul etmeleri mümkün değildir’’ dedi.
KNK Yürütme Konseyi üyesi Berwari, “Kürt özgürlük hareketinin bölgede gelişmesine karşı Türk devleti bugün Başurê Kürdistan’ı işgal ediyor. Öyle sanıldığı gibi DAIŞ ‘e karşı mücadele etmek diye bir durum yoktur. Eğitim amaçlı geldikleri söyleniyor. Bu kadar tank, top, her çeşit ağır silah eğitim amaçlı mı getiriliyor? Kim buna inanır? Amaç bellidir. Kürt özgürlük hareketinin bölgede gittikçe artan etkisini kırmaya, darbe vurmaya ve Kürt birliğini engellemeye dönük bir geçiştir, işgal girişimidir’’ şeklinde konuştu.
Kürtler işgale sessiz kalmamalı
Kürtlerin bu işgal karşısında sessiz kalmaması gerektiğine dikkat çeken Kamuran Berwari, başta KNK olmak üzere tüm Kürt parti ve örgütlerinin birlikte hareket ederek buna karşı çıkması çağrısı yaptı.
Berwari: “Başta KNK olmak üzere tüm Kürt örgütleri buna karşı çalışma yürütmelidir. Bu gelişi engellemeye çalışmalıdırlar. Kürdistan parlamentosu, partiler ve tabi tüm Kürdistan parçalarındaki Kürtler buna karşı durmalıdır. Çünkü Türk devletini Başurê Kürdistan’a gelişi sadece özgürlük hareketine karşı da değil, Başurê Kürdistan’ın kendisi için de tehlikedir. Türk askeri bugün o kadar kolay gelip yerleşiyor ama yarın çıkarmak kesinlikle bu kadar kolay olmayacaktır. 92’de getirilen Türk askeri örneği canlıdır, gözler önündedir.” dedi.
DAIŞ’in petrol sevkiyatı belgelerle ortaya konulmalı
DAIŞ’in Başurê Kürdistan üzerinden Türkiye’ye petrol sattığı tartışmalarına da değinen Kamuran Berwari, Başurê Kürdistan hükümeti ve uluslar arası güçlerin isterlerse bu iddiaları net olarak ve belgeleriyle birlikte ortaya çıkarabileceklerini söyledi.
Berwari: “ Petrolün Başurê Kürdistan üzerinden geçişinin olup olmadığını Başurê Kürdistanlı yetkililer ikna edici belgelerle ortaya koymalıdırlar. Yine Başurê Kürdistan hava sahasında 24 saat dolaşan keşif uçakları var. Bunları tespit etmemeleri mümkün değil. Eğer varsa böyle bir durum mutlaka kanıtlanmalıdır. Ama Rusya’ya da ABD gibi bir güç bu tür bir durumda belgesiz böylesi iddialarda bulunamaz. Bunu da bilmek gerekir. Bu işin bir yönü. Diğer bir yönü ise, hepimiz de biliyoruz ki DAIŞ Türkiye, Irak, İran ve Suriye arasındaki bölgeleri kullanıyor. Eğer DAIŞ günlük milyon dolarlarca petrol satıyorsa kuşkusuz bunu havadan bir yerlere taşımıyor, yerden taşımasını yapıyor. Dolayısıyla bu ülkelerin sınırlarından geçiriyordur. O açıdan netleştirilebilir bir şeydir. Bunun için bu devletlerin yetkilileri kesinlikle gerçek bilgilere ve belgelere sahiptirler” dedi.
Başurê’deki ekonomik krizin asıl sebebi yolsuzluklar
Başurê Kürdistan’da petrol üzerinden yaşanan yolsuzluğa da dikkat çeken Başurê Kürdistanlı siyasetçi ve KNK Yürütme Konseyi üyesi Kamuran Berwari, ‘’bu yolsuzluklar yaşandıkça petrol geliri günlük bir trilyon da olsa kriz hep var olacaktır’’ dedi.
Berwari, devamla şu değerlendirmelerde bulundu: “Yaşanan ekonomik krizi Bağdat’ın bütçe vermemesiyle  açıklamak kesinlikle doğru değildir. Gerçekleri gizlemektir. Bugün Başurê Kürdistan’da bir trilyon dolar gelir olsa da yine bu kriz olur. Hatta daha kötüsü de yaşanabilir. Çünkü o zaman yolsuzluk daha daha artacaktır. Dikkat edin bugün Başurê Kürdistan’da günlük olarak ne kadar petrolün satıldığını, gelirinin ne kadar olduğunu ve elde edilen gelirin nereye gittiğini de kimse bilmiyor. Şimdiye kadar siyasi taraflar ya da ekonomistler net bilgiye sahip değiller.’’
Başurêli aydınlar yaşananlara sessiz kalmamalı
Yaşanan sorunların görünür kılınmasında ve toplumun doğru bilgilenmesi konusunda aydınlara önemli bir rol düştüğünü söyleyen KNK Yürütme Konseyi üyesi Kamuran Berwari, son olarak şunları söyledi: ‘’Sadece ekonomik değil, diğer alanlarda yaşanan krizler de aşılamıyor. Durum böyle devam ederse Başurê Kürdistan siyasi, ekonomik, askeri olarak da dış güçlerin ipoteğine geçecektir. Ama burada aydınların, siyasetçilerin bu duruma sessiz kalmalarının da durumu oldukça vahim kıldığını söylemek isterim. Yapılması gereken bu kesimlerin halkı uyarmaları daha aktif bir şekilde bu duruma karşı çıkmalarıdır. Dikkat edin, Başurê Kürdistan şu anda başkansızdır, parlamento işlevsizdir. Hükümet aylardır toplantı yapamıyor. Bu açıkça siyaset alanının boşluğunu gösteriyor. Her şey tamamen bir partinin tekelinde yürütülüyor. Yasal kurumlar işlevsizdir. Dolayısıyla krizler, yolsuzluklar ve sorunlar çözülemiyor gitgide ağırlaşıyor.’’

No comments