Hersh: Erdoğan DAIŞ ve Nusra’ya destek veriyor

HABER MERKEZİ – Daha önce, Libya’dan Suriye’ye giden silah akışında Türkiye’nin rolünü ve Suriye’deki sarin gazı saldırılarına Türkiye’nin tanıdığı olanakları yazan ünlü gazeteci Seymour Hersh, yine önemli iddialar içeren bir makale kaleme aldı.

London Review of Books‘un 1-7 Ocak 2016 tarihli 38. sayısında yayımlanan makalesinde Hersh, ABD’de Beyaz Saray ile ABD ordusu arasında Suriye’ye ve terörist çetelere bakışta farklılıklar olduğunu yazdı.

Makalede CIA Katar ve Suudi Arabistan’ın desteğiyle, Libya’daki silahları Türkiye aracılığıyla Suriye’ye taşındığına yer verilirken Türkiye’yi Obama’nın Suriye politikası önünde en büyük engel olarak gösteriyor.

Aynı danışman, raporun, Esad’a karşı savaşanları silahlandırma ve destekleme yönündeki ABD politikasının Türkiye ile birlikte belirlendiğini ve bu politikanın Nusra ve DAIŞ dahil bütün muhalefete destek haline dönüştüğünü söylüyor.

Raporun söylediği açıktı: Ortada “ılımlı” muhalefet filan yoktu ve ABD aşırılıkçıları silahlandırıyordu.

2012-2014 yıllarında DIA’nın şefliğini yapan Tümgeneral Michael Flynn, teşkilatının sürekli olarak Esad’ın devrilmesinin berbat sonuçlarına ilişkin gizli bilgiler gönderdiklerini doğruluyor.

Flynn, teröristlerin muhalefeti kontrol ettiklerini ve Türkiye’nin yabancı militanların ve silahların sınırdan geçişini engellemek için gerekeni yapmadığını bildiklerini aktarıyor.

Flynn, “DAIŞ’ın uzun vadeli stratejisini ve mücadele planını anlamıştık, aynı zamanda Türkiye’nin de İslam Devleti’nin Suriye’de güçlenmesi söz konusu olduğunda başka tarafa baktığını tartışıyorduk” dedi.

Ancak Flynn’e göre, Obama yönetimi raporu geri ittirdi, çünkü “gerçeği duymak istemiyordu.”

Erdoğan’ın yıllar boyunca Nusra Cephesi’ni, sonra da DAIŞ’ı destekledi

Haberde, Amerikan istihbaratının, telefon dinlemeleri ve insan kaynakları aracılığıyla, Tayyip Erdoğan’ın yıllar boyunca Nusra Cephesi’ni, daha sonra da DAIŞ’ı desteklediğini kanıtladığı söyleniyor.

“Suudilerle başa çıkabiliriz, Müslüman Kardeşler’le başa çıkabiliriz” diyen eski danışman, Ortadoğu’daki tüm dengelerin “İsrail ve Ortadoğu’nun geri kalanı arasındaki karşılık yok ediş garantisine dayandığını”, Erdoğan’ın rüyasının ise bu dengeyi bozmak olduğunu ileri sürüyor.

Erdoğan’ın “Osmanlı’yı restore etme hayalinin” olduğunu söyleyen danışman, bununla birlikte Erdoğan’ın bu işin büyüklüğünü kavrayamadığını belirtiyor.

(uş)